Şarkının bölümle alakası yine yok ama siz zaten biliyorsunuzdur eheheheh.
Boşluk, gerçekten büyük bir boşluk. Hayır, Umutun beyninden bahsetmiyorum onu beklediğimiz yerden bahsediyorum.
"Ne zaman gelecek bu?" Dedim bıkkınca.
"Bilmiyorum, Kuzey buraya gelirse nah bulur bizi."
"Arkamdan konuşmayın darılıyorum ama" diyen sesle başlarımızı sese çevirdik. Yanımıza geldiğinde Umutla sarıldılar. Sıra bana geldiğinde özlemle sarıldık birbirimize. Ayrıldığımızda saçlarını karıştırdım.
"Hiç vazgeçmeyeceksin değil mi bundan"
"Hiç" dedim sırıtarak.
"Bizi buraya neden çağırdın Refik?"
Refik konuşmaya başladı.
"Kuzey sizi babasının yanına götürüyor, ben de geleceğim."
Şaşırmıştım, sesimi kontrol etmeye çalışarak sordum.
"Niye, hem Kuzeyin babası seni tanımaz mı?"
"Her şeyi planladım güzelim Kuzeyin babası yani Niyazi beni hiç görmedi."
"Tamam, hadi gidelim. Kuzeye kusacağımı söyledim merak edip gelmeye çalışmasın. Sen Refik Risk değilsin Selim Sağlam'sın. Liseden arkadaşımızsın bize rica ettin. Ayrıca Selim ses kayıt cihazını vermeyi unuttum." Dedi ve başından beri cebinde duran ses kayıt cihazını çıkardı. Refik cihazı alıp konuşmaya başladı.
"Dediğimiz gibi doğal konuştunuz ve buraya gelirken kapattınız değil mi?"
İkimiz de başımızı salladık.
"Hadi arabaya gidelim" dedim oldukça doğal davranmaya çalışarak.
Nihayet arabaya vardığımızda Selimi Kuzeyle tanıştırdık.
"Selim bu Kuzey, Kuzey bu da Selim. Bizim liseden arkadaşımız. O da Ankaraya gidecekmiş rica etti. Senin için sıkıntı olmaz değil mi?" Dedim en tatlı halimle. Kuzey benden hoşlanıyordu ve ricamı asla reddedemezdi.
Afallasa da hemen kabul etti. 'Mahşerin dört atlısı' olarak yola devam ettik.
Arkada uyuklayan Refik nam ı diğer Selim ve Umut, önde hiçbir şeyden haberi olmayan Kuzey ve aklıma gelen anılarla duygulanan ben. Ne takım ama! Gözlerimi kapatıp kendimi anılara teslim ettim.Umut, biricik sevgilim Refik ve ben üniversite sınavı sonuçlarına bakıyorduk. Ben psikolog olmak istiyordum, Umut avukat Refikse kendisinden beklenen şekilde kimyager olmak istiyordu. Heyecanla sayfayı açtım ilk olarak Umuttan başladık. İstediği üniversite tutmuştu onun o hallerini görmeliydin.
Sonra Refiğe baktık, hiçbirimizi şaşırtmayan sonuç, kazanmıştı. En son kendiminkine baktım, ne kadar da iyi bir arkadaştım. Benden beklenmeyecek şekilde ben de kazanmıştım.
"Kutlamıyor muyuz?" Diyen hiç şüphesiz Umuttu.
"Tabiki de" diye bağırdım. Refik de başıyla onaylıyordu.
Çok mutluyduk, sanki hiçbir şey mutluluğumuzu bozamayacak gibiydi. Hiçbir şey bizi ayıramayacak gibi.
Kendime güldüm, her güzel şeyin sonu vardı. Amacımız bu sonu başlangıç yapmaktı. Niyazi bunun bedelini ödeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Mı Peh!
HumorKollarınızda ağlayan bir mafya varken hayat gerçekten çok garip sevgili okur,En az şuan açıklamasını okuduğunuz kitap kadar.