Multideki şarkı bölümle alakalı değil, sadece ben seviyorum ehehehehehe
Sormak istediğim tüm soruları sormaya başladım.
"Sahte Kuzey fark ederse ne yapacağız?"
"Bizi fark etmemesi için dua edeceğiz."
"İçimi çok rahatlattın Kuzey."
"Her zaman" dedi yapmacık bir alayla.
Arkaya döndüm, Umut uyumuştu bile. Bu kadar gamsız olabilmesi şaşırtmamıştı. Lise sınavından önceki gün full uyumuştu.
"Sahte Kuzey çok iyi rol yapıyor, senle alakalı senden daha fazla şey biliyor gibi."
"Dinleme cihazı Melis bunun sayesinde bizi bizden iyi biliyorlar."
"İyi de bunu nasıl eve koydular?"
Bilmiş bir edayla sırıttı.
"Eve baskın yaptıklarını hatırladın değil mi? O da Refik Risk'in işiydi. Oraya baskın yapmalarının amacı bizi öldürmek değil dinleme cihazı koymaktı. Umutu rehin aldıkları sıra üstüne yapıştırmış olmalılar."
"İyi de sen nasıl biliyorsun?"
"Babamla konuştum, evdeki dinleme cihazını tespit etti. Mutfakta duruyormuş."
"Umut mutfağa düşürmüş olmalı" diye mırıldandım.
"Bence de, şimdi babamın yanına gidiyoruz. Refik ve adamları peşimizi bırakmayacaktır. Buraya gelirlerse sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaklar."
Sıkıntıyla ofladım, bir hafta önce ne derdim ne tasam vardı. Radyoyu açtım ve radyo istasyonlarında dolaşmaya başladım.
Uykular haram oldu geç, İngilizce şarkı sevmiyorum geç, hayır ankaralı Turgut seni dinlemeyeceğim. Yaklaşık on dakikadır istasyonlarda dolaşıyordum. Ancak hiçbir şekilde müzik zevkime uygun bir şey yoktu, sıkıntıyla koltuğuma yaslandım.
Kuzey telefonunu uzattı ve konuşmaya başladı.
"Al bundan aç şifresi yok. Seninkini bağlamakla uğraşmayalım."
Başımı sallayıp Spotify'a girdim.
Arama kısmına yazmaya başladım.
Adamlar-Kapısı Kapalı ara. Arabayı bilindik melodi doldururken söylemeye başladım. Kuzey de eşlik ediyordu bana.
Yolculuğumuzun ilk saati bittiğinde mola vermek için bir lokantaya girdik. Doğrusu çok acıkmıştım. Arka kapıyı açıp Umutu dürttüm.
"Kalk salak."
"Ben kalkıyorum siz gelin" dedi uykulu bir sesle.
"Umut kalk hoca sana sesleniyor." Dedim.
Bir hışımla kalkınca gülümsedim, bu numara şaşmazdı.
"Geldik mi?"
"Mola verdik, hadi kalk."
Ayaklanıp yürümeye başladık, Kuzey bizden önde gidiyordu.
"Bunu bırakıp uçakla gitsek olmaz mı?"
"Silahımızda mermi az, biri bize saldırsa maksimum kendi kafamıza sıkıp intihar edebiliriz. O yüzden böyle devam edeceğiz."
Yemek bittikten sonra arabaya yolculuğa devam ettik, uzun bir yolumuz vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Mı Peh!
HumorKollarınızda ağlayan bir mafya varken hayat gerçekten çok garip sevgili okur,En az şuan açıklamasını okuduğunuz kitap kadar.