Bugün 22 yaşındayım. Milena şu an Devlet Konservatuarı'nda Opera okuyor. Hayatında başka biri var. Ben ise Eskişehir'de iki kafe işletiyorum. Kaderinizi kendiniz çizemezsiniz. Kaderinizi çizmek için bir aracı olabilirsiniz sadece. Milena'ya bir söz vermiştim. Aradan 40 yıl da geçse, sen benim kapıma 5 çocukla da gelsen, ben seni yine çok seveceğim. Kaldı 34 yıl Milena, seni hala çok seviyorum. Ve hala biliyorum ki, asla gelmeyeceksin. Asla penceremden bakınca görmeyeceğim seni bu yolda. Yıldızlara bakmayacağız birlikte. Birlikte çay demleyip, bir manzara seyretmeyeceğiz. Sen manzarayı seyret, ben de seni diyemeyeceğim sana. Gece uyanınca deli yattığın için açılan üstünü örtemeyeceğim hiçbir zaman. Saçlarını tarayamayacağım. Uyumadan önce saçlarının kokusunu çekemeyeceğim içime. Fakat yine olsa, defalarca sorulan bu soruya aynı cevabı verirdim. Dönebilsen geriye, o teklifi bırakıp gider miydin? deseler. Yine giderdim Milena'ma. Eğer hayatımı bir an ile anlatmamı isteseler, oradaki anılarımı verirdim. Ve sevgili Milena'm;
Ölüm anında hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerken, seni gördüğümde gülümseyeceğim.
Ömrümün baharıydın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can Sana Mecbur
RomantizmDaha fazla boğuşamadım bu buhranlı yalnızığımla. Seni özledim. Sana anlatamadığım her şeyi tanıdık, tanımadık herkese anlattım. Sırtımda bir hançer gibi taşıdım bana bıraktığın ayrılığı. Önceden olsa, en güzel bedduaları ederdim sana, en büyük acıla...