30.04.2020
Merhaba!
Valhalla'nın Işığı'nın evrenine hoşgeldiniz! 💐
Medyada çok sevdiğim bir Türk müziği var. Dinlemenizi öneririm, sonra da benimle fikirlerinizi paylaşın lütfen ❣️
___
Valhalla: Vikingler için cenneti ifade eder. Valhalla'nın çatısı altın kalkanlardan, duvarları ve kirişleri mızraklardan yapılmıştır. Kapıları kurtlar tarafından korunur ve üstünde sürekli kartallar uçar.
Karahan: Esmer bey. Esmer, güçlü hükümdar. Yaban karanfili. Türk mitolojisinde Dib-Yafku'nun oğlu.
Conall (Konıl) : Güçlü kurt. Neşeli, özenli, yetkili, etkin, cömert.
Almıla/Almula: Kızıl elma. Güzel.
Gökbörü: Bozkurt'un tüyü gök renginde (açık mavi) olanıdır.
Orvar/Örvar: Eski İskandinav kökenli, ok anlamına gelir.
Arvid: Ağaç üzerinde duran kartal.
Normanlar: Kuzeyli adamlar. Frenk ve İskandinav karışımı halk. Soyları Fransa'da devam etmektedir.
Akbergü: Fıtrat. İyi huylu.
Sadak: Ok torbası.
-Kabile yerine boy kelimesini kullanacaktım fakat anlam karışıklığına yer vermemek için bunu kullandım.
___Karahan, siyah atının üstünde bir şimşek gibi ilerlerken bir şahin kadar keskin, hafif çekik olan gözleriyle etrafa bakınıyordu. Geçtiği her yolu, her ayrıntıyı aklına kazır; bir daha unutmazdı. Zeki ve yiğit bir delikanlıydı, bunun için herkesten saygı görür, herkes tarafından sevilirdi. Babasından sonra kabilesinin lideri o olacaktı.
Atının siyah kılları ve omuzlarına dökülen kendi siyah saçları rüzgara kapılmış, geriye doğru savruluyordu. Güneşin batma vakitleriydi. Kızıl gökyüzünün altında, atının sırtında hoş bir görüntü oluşturuyordu.
Bir süre önce kabilesi için konaklayacak uygun bir bölge ve yemek için av aramaya çıkmışlardı. Karahan yalnız avlanırdı, arkadaşları diğer yönlere dağılmıştı. Yemyeşil çayırların arasından geçti. O kadar yer görmüştü ama Kuzey'in toprakları en iyisiydi. En büyük ormanlar, en tatlı sular buradaydı. Tek kusuru, soğuk havasından mıdır bilinmez, insanları fazla yabaniydi buranın. Diğer yerlerin sıcaklığı yoktu.
Bir sulak alan bulduğunda atını durdurup sırtından inerek deri botlarının sert tabanlarını nemli toprak zeminle buluşturdu.
"Soluklan bakalım Akbergü!" dedi neşeli bir tonda.
Siyah at, usulca akan, sığ derenin kenarından su içmeye başlamıştı. Onu hasır bir iple ağaca bağladı Karahan. Etrafında dönüp bulunduğu yeri inceledi. Açık bir düzlükten sonra devasa ağaçların hüküm sürdüğü, kuş seslerinin yankılandığı bu su kenarı kendi kabilesi için uygun bir ortamdı. Bir an önce gidip kendi insanlarını buraya toplamak istiyordu ama şu anda konaklama yerinden fazlasıyla uzaktaydı. Şimdi yola çıksa geri dönmesi yarın sabahı bulurdu fakat gecenin cüzi ay ışığında onca yolu tepmesi mümkün değildi. Geceyi burada geçirmeye karar verdi.
Sırtındaki sadağından bir ok çıkardı. Siyah, kumaş pantolonunun cebinden üzerinde kabilesinin sembolü olan kurt çiziminin bulunduğu bez parçasını çıkarıp okun sırt kısmına bağladı. Omzuna taktığı yayı aldı, gerebildiği kadar gerdi. Oku karşısındaki görkemli ağacın gövdesinin tam ortasına attı. Bölgeye kendi işaretini bırakmıştı. Bu, bölgenin sahipli olduğunu gösteriyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valhalla'nın Işığı
General FictionYaralı bir Türk, Norslar'a esir düşer. İyi bir savaşçı ve zeki olduğundan onu kendi lehlerine kullanmak isterler. Bu hikaye Conall ve Karahan'ın hikayesidir. Valhalla'nın Işığı'nın hikayesi... ⋆⋆⋆ Kurgudur, gerçeğe uygun olmayabilir. ↬30.04.2020