Yaralı bir Türk, Norslar'a esir düşer. İyi bir savaşçı ve zeki olduğundan onu kendi lehlerine kullanmak isterler. Bu hikaye Conall ve Karahan'ın hikayesidir. Valhalla'nın Işığı'nın hikayesi...
⋆⋆⋆
Kurgudur, gerçeğe uygun olmayabilir.
↬30.04.2020
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şuraya da çiftimizi koyalım 💞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
____
Magni: "Güçlü" anlamına gelen, eski İskandinav'dan türemiştir.
Helheim (Helhaym): Dokuz diyardan biridir. Acının ve karanlığın diyarıdır. Haysiyetsizlik içinde ölenler Helheim'a gider.
Hrafn: Old Norsçada karga anlamına gelen isim.
____
Tepenin ardında yükselen güneşin alacalı ışıkları nehrin üstüne vuruyordu. Sis dumanlarının üstünü mesken tuttuğu nehir suyunun ışık vuran bazı kısımları hoş parıltılar saçıyordu. Titreyen göz kapaklarının içine kızıl tonlarındaki ışıklar sızdı beyaz tenli adamın. Anlamsız bir şeyler mırıldanıp derin birkaç nefes aldı. Sertleşmiş kaslarında yer yer hissettiği sızılarla kısık sesli acı inlemeler dudakları arasından süzüldü. Gözleri aydınlıkla buluştuğunda karşılaştığı fazla yoğun ışık huzmesiyle gözlerini defalarca açıp kapayarak aydınlığa alıştı.
Kolları arasında duran, bir kolu beline sımsıkı sarılmış, bir eli göğsüne yaslanmış olan bedene baktı. Kısa süreli şaşkınlığının yerini şefkatli bir tebessüm aldı. Esmer adam uykusunda bir bebek kadar huzurlu ve güzel görünüyordu. Hissettiği hayranlık ve sevgiyle dudaklarının yukarı kıvrılmasına engel olamadı.
Gözlerini ondan zar zor çekti, kafasını hafifçe kaldırıp etrafa baktı. İskele görünmüyordu. Sandal kıyıdan oldukça uzaktaydı, biraz ötede akıntı şiddetleniyordu. Daha fazla açılmadan Karahan'ın uyanması ve geri dönmeleri gerekiyordu.
Tekrar adama döndü gözleri, sırtında duran eli çekinceyle yüzüne çıktı. Turuncu ışıkların vurduğu koyu tenli surata parmak uçlarıyla nazikçe dokundu. Kısa ve sık kirpiklerine, çıkık elmacık kemiklerine, güzel şekilli yumuşak dudaklarına, ardından sıcacık boynuna... Tenine her dokunduğunda parmak uçlarından tüm bedenine bir ateş yayılıyordu sanki.
