05.11.2020
Medyada çok hoş bir müzik var, önerilir.
Uygulamayla ilgili bir sorun nedeniyle bölümü kaldırıp tekrar yayımladım. Biraz da düzenledim.
_____
Olav: "Ataların soyundan" anlamına gelen eski İskandinav adı.
Linna: Küçük mavi çiçek anlamına gelen İskandinav adı.
_____
Gülüş sesleri ve konuşmalar, esmer adamın kulağına boğuk bir uğultu gibi geliyordu. Bilinci yavaş yavaş uyanmaya başlarken omzunda sert bir darbe hissetti. Suratını buruşturup kısık sesli inledi.
"Uyan artık!" dedi kalın ses.
Radulf, yanında duran yastıklardan tekrar birini alıp göz kapakları titreyen adama attı. Karahan'ın gözleri yavaşça açılırken o, sırtını yasladığı yastığı da almaya koyuluyordu."Onunla uğraşmayı bırak!" dedi Arne yandaki yatakta oturan adama bakıp.
"... İyi görünmüyor."
Yavaşça oturur pozisyona geçti esmer adam. Bir eliyle üstüne yatmaktan ağrıyan omzunu ovuşturdu. Gözleri yatakların karşısındaki, cılız alevlerle parlayan şöminedeydi. Kasabadan uzaklaşmanın iyi geleceğini düşünmüş, geceyi askerlerin olduğu alandaki kulübede geçirmişti ama Radulf, sözleriyle ve hareketleriyle onu rahat bırakmıyordu.
"Giyin ve handa yemek ye! Neden böyle uyuşuk bir adamsın sen?!"
Uzun saçlı adam, cümlelerini Karahan'ı sinir etmek için sarf ederken Arne, bir eliyle kızıl saçlarını karıştırıp bir yandan öfkeyle ona bakıyordu.Bıkkın bir nefes verdi Karahan. Omzuna çarpıp yere düşen yastıklara baktı. Kolunu uzatıp iki yastığı da yatağa bıraktı. Yapılanlar karşılıksız kalmamlıydı. Yastığın birini parmak boğumları pembeleşinceye dek sıkıca kavrayıp uzun saçlı adama döndü. Yüzüne hedef aldı, yastık havada uçup yüzüne çarpmadan önce iri kemikli büyük ellerini kendine siper etmişti Radulf. Öfkeyle Karahan'a baktı. İkinci yastık da karnına sertçe çarpmıştı.
"Napıyorsun?!"
Hışımla ayağa kalkarken uzun saçları uçuşmuş, kaslı gövdesini saran siyah gömleği dalgalanmıştı. İfadesiz duran esmer surata şaşkınca bakıyordu. Onun gibi bir adamın kendi saçma hareketlerine bir karşılık vereceğini düşünmemişti. Ya da kimsenin ona yastık atma cesareti göstereceğini...Ardından Arne de kalkıp esmer adama doğru ilerleyen adamın kolunu kavradı. Kısa sakallarının etrafını çevrelediği pembe dudakları hissettiği telaşla hafifçe aralanmıştı. Üstündeki, kirden grileşmiş olan beyaz gömleğin yakası ani hareketiyle yana doğru açılmıştı. Omuzlarında birkaç kızıl saç teli ve saç derisinden kopan irili ufaklı kepekler vardı.
"Böyle davranmayı kes!" dedi, Radulf'a bakarak. Konuşurken kırık bir sarı tonundaki dişleri belli belirsiz görünüyordu.Karahan ona çeşitli duygularla bakan adamları umursamadan yatağın yanında duran, önlerinde ince çamur katmanları oluşmuş botlarını giydi. Adamları ardında bırakıp hana ilerledi. Gri bulutların ardındaki güneş ara ara kendini gösteriyor, sonra yine kayboluyordu. Yaprak hışırtıları, okların havada süzülüp hedefe saplanma sesleri, kesici aletlerin sesleri ve insan sesleri kulaklara doluyordu. Esmer adam sakin adımlarla, çitlerin sardığı, bazı yerlerinde çimler ve ufak taşlar olan toprak zeminli alana ilerledi. Arne yine bir kenarda durup elma yiyor, Radulf ise balta kullanmayı beceremeyen askerlere delirmiş gibi bağırıyordu; bazen tekme savuruyor, bedenlerini sertçe dürtüklüyordu. Onun, kendi halkından olan insanlara nasıl böyle davranabildiğini anlamıyordu Karahan. Tahammül edilmesi zor bir adamdı.
![](https://img.wattpad.com/cover/222931288-288-k195309.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valhalla'nın Işığı
Genel KurguYaralı bir Türk, Norslar'a esir düşer. İyi bir savaşçı ve zeki olduğundan onu kendi lehlerine kullanmak isterler. Bu hikaye Conall ve Karahan'ın hikayesidir. Valhalla'nın Işığı'nın hikayesi... ⋆⋆⋆ Kurgudur, gerçeğe uygun olmayabilir. ↬30.04.2020