6| Yeni Kararlar

4.7K 499 210
                                    


10.07.2020

Müzik var👆🏼

İyi okumalar ❣️

___

Brynjar (Brinyar) : Eski İskandinav'da "zırhlı savaşçı" demek.

Markku (Markgu) : Dövüş ruhu, militan, çekiç
(Bölümde bir Viking halkı olarak geçiyor.)

Kam: Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din adamı, Şaman. "Gam" veya "Ham" olarak da söylenir. Topluluklarda doğaüstü güçlerle iletişime geçtiğine inanılan din adamı.
___

Yüksek tavanlı, devasa pencereli salonda, oldukça uzun olan dikdörtgen şeklindeki ahşap masada yedi kişi oturuyordu. Biri Randall, diğer ikisi Randall'ın bilgisine güvendiği devlet adamları, diğer iki kişi ise önemli rütbelere sahip savaşçı ve bilge adamlardı. Birinin adı Brynjar'dı. Conall'ın yakından tanıdığı, bağlılık duyduğu, babasının arkadaşı olan Brynjar.

Randall ve Brynjar uzun konuşmalarının ardından, Karahan'ın yüzüne cevap beklercesine bakarlarken masadaki diğer herkesin de kendisine baktığını fark etti esmer adam. Masanın altında, dizlerine yasladığı ellerini yumruk yapmıştı.

"Bana neden güveniyorsun?"

Yüksek tondaki tok sesi geniş salonu doldurdu. Öfkesi damarlarında kaynıyordu.

"İnsanların yüreğini gözlerinden okurum, evlat." dedi Randall koyu mavi gözlerini, esmer adamın koyu gözlerine sabitleyip.

Esmer adamın, genç askerleri eğitmesini, bildiği tüm dövüş tekniklerini onlara öğretmesini ve dünyayı gezerek çeşitli halklardan öğrendiği tüm savaş yöntemlerini kendisi ve adamlarıyla paylaşmasını istemişti Randall. Bunun karşılığında yakında kasabanın sınırına dayanacaklarını tahmin ettiği Gökbörü halkına, topraklarında konaklaması için izin verecek, genç adamı da savaştan önce serbest bırakacaktı. Rakipleri güçlüydü, eline geçen her fırsatı değerlendirmek istiyorlardı. Esmer adam da iyi bir savaşçı olduğunu açıkça belli ediyor, gözlerinde de zeka parıltıları taşıyordu.

"Ya dürüst değilsem, kaybetmeniz için çalışırsam? O zaman ne olacak?"

"Önce seni sonra da karşı çıkan halkını öldürürüz. Yeterince ikna edici mi?"

"Ben olmasam ne yapacaktınız? Kendinizi yabancı bir adamdan yardım isteyecek kadar aciz mi görüyorsunuz?"

Anlamıyordu esmer adam. Onu bıraksalar ne olacaktı? Ne kaybedeceklerdi. Bir insan onlara ne katabilirdi?

Brynjar öfkeyle ayağa kalktı. Masaya elini koyup öne eğildi. Aralarına beyazların karıştığı koyu kahverengi saçları iki tarafından uzanıp yanaklarını örtüyordu.

"Gerçek bir savaşçı eline geçen her fırsatı değerlendirir. Bir kılıç ya da bir odun parçası, hiç fark etmez. Henüz cevherini çıkarabilmiş değiliz ama sen de bir fırsatsın. Göreceğiz. Ve kesinlikle aciz değiliz, aksine çok güçlüyüz ve bu gücü elimizde tutmak için her şeyi yaparız. "

" Kaybedeceğin bir şey yok evlat, halkın konaklamak için güvenli bir toprak kazanacak. Sana tanıdığım fırsatı kimseye tanımadım, kabul etmeyeceksen ölmende bir engel görmüyorum. Ama..köle olarak satılmak istersen Markkular seni memnuniyetle alacaklardır. Kürek çekmek, kırbaç yemek, ayak işleri... Senin gibi savaşçı birine yazık olacak." Randall konuşurken içten içe gülüyordu, adamın kabul edeceğine emindi.

Gözlerini kapatıp nefesini bıraktı Karahan. Önündeki devasa masayı devirmek istiyordu, adamların kılıçlarından birini alıp saldırmak.
Böylesine inatçı yaşlı adamlarla daha önce hiç karşılaşmamıştı.

Valhalla'nın IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin