Kelime sayısı: 913
Piper'ın gözünden
O gün, Sirius, ben, James ve Remus bir otele gidecektik. Lily de orada olacaktı ama bundan James'lerin haberi yoktu.
Kapı çaldı, ben de koşup açtım. Remus gülümseyerek bana bakıyordu. Onun bıynuna atladım o da karşılık verdi. Sirius zaten 1-2 gin önce gelmişti o yüzden Mrs Potter Remus gelince gitmemizi söyledi.
Diagon Yolu'na çok yakın bir muggle oteline vardık sonunda. Biz önceden otelde 2 oda almıştık.
Remus, James ve Sirius bir odada, Lily ve ben de diğer odada kalacaktık. Mrs Potter da bizi bırakıp eve dönecekti.
Biz gittiğimizde Lily bekleme koltuklarında oturmuş kitap okuyarak bizi bekliyordu. Koşup onun üstüne atladım.
"Piper! Yavaş!" dedi Lily. Üstüne atlamamdan pek mutlu görünmüyordu ama ben bunu umursamadım ve daha da sıkı sarıldım.Mrs Potter bize anahtarları verdi ve gitti. James, Mrs Potter gider gitmez Lily'ye bilmem kaç milyonuncu kez çıkma teklifi etti. Ama Lily tabii ki reddetti.
Odalara geçince Lily önce duş aldı. Bana ablası Petunia'nın onun duş almasını engellemeye çalıştığını ve bütün arkadaşlarının önünde onu hep rezil etmek istediğini söyledi. Ve ben de ona dün geceki olayları anlatmaya karar verdim. Beni anlayacak biri varsa o da Lily'dir.
"Lily sana bir şey söylemem lazım-" derken bir anda kapıya biri var gücüyle birkaç kez vurdu. İkimiz de asamızı elimize aldık ve kapıya gittik.Kapıyı açtığımızda iki tane şeytan gibi görünen yüzle karşılaştık. Lily çabuk davranıp bir tanesini Sersemletti. Sonra diğeri elini yüzüne götürüp yüzündeki şeyi çıkarttı. Sirius'tu.
"Ne yaptın?!" dedi Lily'ye. Sirius muydu?
"Asıl siz ne yaptınız?!" dedi Lily. Sonra Sirius Sersemletilen şeytana gidip onunda maskesini çıkarttı. James'ti.Biz Lily'yle gülmekten kırılmıştık. Sonra arkadaki Remus'u gördük. 'Ben size yapmayın demiştim' ve 'Yine iyi bok yediniz' der gibi bakıyordu. Onu görünce daha da gülmeye başladık.
James sonunda kendine gelmişti. Daha doğrusu Lily onu sarsarak kendine getirmişti.
"Özür dilerim. Onun sen olduğunu bilmiyordum." dedi Lily. James'in gözünde parıltılar vardı.
"Sorun değil, Lily-Çiçeğim," dedi James. Lily gözlerini devirdi.
"Hadi, buraya boşuna mı geldik? Gezelim!" dedi Sirius. Herkes kabul edince ben de istemeden de olsa kabul etmek zorunda kaldım.Muggle sokakları çok değişikti. Kesinlikle Hogwarts ya da Diagon Yolu gibi büyücü sokakları gibi değil.
Bir kafe bulduk ve oturduk. Sirius orman meyveli bir tatlı, Lily sade, Remus da çikolatalı kuruvasan ve James de çikolatalı kurabiye söylemişti. Ben bir türlü karar veremiyordum, bu kafedeki her şey çok güzeldi!
"Hadi ama seç birini!" dedi James. Sonunda sütlaç ve kedi dili pasta seçince hepsi bana yine ifritmişim gibi baktılar.
"Ne var ya biraz açsam?" dedim onlara ve güldük. Sonra siparişlerimiz gelince ilk ben bitirdim. Bir sürü şeyi çok kısa sürede yiyebiliyordum. Sonra ellerimi yıkamak için tuvalete gittim ve Lily'yi diğerleriyle yalnız bıraktım.Tam tuvalete giderken birine çarptım ve bir anda dönmeye başladık. Nefesim kesildi, bir borudan geçiyormuşum gibi bir his yaşandı sonra borudan çıktım ve tekrar nefes alabildiğimde rüyamdaki yeşil-beyaz odadaydım.
Adam beni odanın ortasındaki sandalyeye fırlattı ve kollarımla ayaklarımı sandalyeye bağladı. Sonra arkamdan bir kapı açma sesi geldi ve hemen oraya döndüm.
Karşımda rüyamdaki dalgalı siyah saçlı, siyah gözlü adam duruyordu: Voldemort.
Beni bağlayan adam, Voldemort'un önünde diz çöktü.
"Kızınızı getirdim, Lordum." dedi adam. Voldemort bana baktı. Ben çırpınmaya başladım. Kollarımı ve bacaklarımı sandalyeden kurtarmaya çalıştım ama işe yaramadı.
"Güzel," diye mırıldandı Voldemort. "Şimdi git burdan, Abraxas,"
"Peki, Lordum," dedi Abraxas ve kalkıp kapıdan çıktı.
"Kızım, kızım..." diye mırıldandı Voldemort. "Şu işi düzgünce yapalım bakalım. Sol kolunu aç," dedi. Demek gerçekti. Dünkü rüyam gerçekti.
"Asla," dedim ona. "Asla senin aptal müritlerinden biri olmam!"Yukarıdaki ışık sallanmaya başlamıştı. Yüzüme rüzgar geliyor, saçlarımı uçulturuyordu. Ben yapmıyordum. Kontrol edemiyordum.
"Olacaksın kızım. Sen benden bile güçlüsün," dedi. "Olman şart, istesen de istemesen de."
"Hayır!" diye bağırdım daha çok debelenerek. "İstemiyorum! Zorla yapamazsın!"
"Boşuna uğraşma kızım, o ipleri çözemezsin. Şimdi," dedi ve asasıyla bir bilek hareketi yaptı. Sol kolumun ipleri çözüldü. Voldemort yanıma geldi ve sol kolumu, avuçlarım dışarı bakacak şekilde çevirdi.Asasını tam deydiriyordu ki yüzüne bir yumruk geçirdim. Beni şok ederek yüz üstü yere bayıldı.
Hemen diğer iplerimi de çözmeye çalıştım ama onlar daha elimi bile götürmeden sihirle açıldı.
Sonra ne yapacağımı bilmez halde etrafa bakındım. Ardından Cisimlenmeyi denedim. Nasıl yapıldığını bilmiyordum ama gözlerimi kapatıp diğerlerinin olduğu kafenin tuvaleti diye düşündüm.
Voldemort uyanmak üzereydi bir şeyler mırıldanıyordu. Ben tuvaleti düşünüp duruyordum sonra bir anda bir boruya girme hissi, nefes alamama ve sonra borudan çıkma hissi...
Nefes alabildiğimde tuvaletteydim ve tuvalette kimse yoktu. Yüzüme su çarptım ve hiçbir şey olmamış gibi diğerlerinin yanına gittim.
Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum. Gelip beni aramadıklarını veya çok vakit geçmediğini ummaktan başka seçeneğim yoktu.
"Nerde kaldın? Tam da Lily sana bakmaya gidecekti." dedi Sirius.
"Karnım ağrıyordu." diye onu baştan savdım ama beni merak etmesi hoşuma gitmişti tabii.Sonunda odalarımıza gittik ve ben Lily'ye bu sefer gerçekten her şeyi anlatacaktım.
"Lily sana bir şey söylemem lazım-" derken bu sefer de konuşmamı baykuşlar böldü.İki tane baykuş camı tık tıklıyordu ve ayaklarında da Hogwarts mektuplarımız vardı. Onları içeri alıp mektupların içini açtık. Lily'ninkinin içinden bir rozet çıktı.
"LİLY SINIF BAŞKANISIN!" diye bağırdım var gücümle. Sonra onun üstüne atladım.
"Piper!" dedi Lily. Sonra kapımız kırılır gibi açıldı ve James girdi.
"Lily-Çiçeğim Sınıf Başkanı mı?" dedi sevinçle. Lily mutlu olduğu için James'in ona Lily-Çiçeğim demesini takmadı başını salladı.Hemen sonra içeri Remus'la Sirius da girdi. Remus'un elinde de rozet vardı. Onun da üstüne atladım.
Ertesi gün Diagon Yolu'na gittik ve eşyalarımızı aldık. Ve ben hala Lily'ye olanları anlatamamıştım.
*
Bu bölümde iğrenç sonlarımdan birini yazmadım dldlsls. Ama daha kötü şeyler olcak.
Bi de bu bölümü hep silip baştan yazdım güzel olmuyo.
Oylamayı unutmayın. Sizi seviyorumm görüşürüz:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piper Mia Wang |Marauders AU💍
FanfictionPiper babasını arıyor. Hogwarts'a gidince bile arıyor ancak babası ya dönemin Kara Büyücüsü'yse? Ya kendisini ve arkadaşlarını tehlikeye atıyorsa? Gerçi bunun bir öneminin olmadığını düşünüyor çünkü onun tek arkadaşı James Potter. Ama Hogwarts'a g...