Işıklar kapalıydı, az önce yanımda olan Sirius'u hiçbir yerde bulamıyordum. Sadece Sirius değil, kimse yoktu.
Deliler gibi James'in adını haykırıyordum. Kalabalıktan sesimi ben bile duymuyordum ama.
"HERKES BENİ DİNLESİN!" diye bağırdı solundan bir ses. James. Oraya koşturmaya çalıştım ama birine çarpıp yere düştüm. Herkesin kıpırdamayı kesip James'e döndüğünü hissediyordum. Gözlerim yanıyordu, güçlerimi fazla kullanınca böyle olurdu.
"BU PARTİYİ BİZ DÜZENLEDİK AMA BUNU BİZ YAPMIYORUZ. KİM ŞAKA YAPIYORSA - YA DA BUNU ŞAKA SANIYORSA - BİZ DEĞİLİZ! ŞİMDİ HERKES SESİMİN GELDİĞİ YERİN ARKA TARAFINA KOŞUP KAPIDAN ÇIKSIN." dedi James.
Tabii herkes koşturmaya başladı ancak üstüme basıp düşenler ya da bir yerlerimden çatırtı sesleri gelmesine yol açanlar umursamayıp yollarına devam ediyordu.
Güçlerimle birilerini yanıma çağırmaya çalışsam da üstüme basanlar olduğu için odaklanamıyordum ve gözlerim... Ellerimi gözlerime götürdüm - sımsıcak bir sıvı... Su olamazdı. Karanlıkta zaten hiçbir şey göremiyordum. Gözlerim... kanıyordu.
"ÇIKIŞ KAPALI!" diye bağırdı biri. Tanımadığım biri. Çıkış nasıl kapalı olabilirdi ki?
"OLAMAZ!" diye böğürdü Sirius'un sesi. "KAPILAR KİLİTLENMİŞ PANİK YOK! PANİK YAPMAYIN SADECE İÇERDE MAHSUR KALDIK."
Her yerim acısa da gülmemi durduramadım. Şapşal şey.
"Kim olduğumu biliyor musunuz?" dedi aniden bir ses. Herkes çığlık attı. Sanki üç ses aynı anda konuşuyordu. Bu ses kesinlikle bir öğrenciye ait değildi.
Işıklar tekrar açıldı ama etrafımda kimse yoktu. Sesler de kesilmişti.
Sonra tekrar kapandı. Birkaç saniye sonra tekrar açıldığında sesler ve öğrenciler geri gelmişti. Neler oluyordu böyle?
Bana biri elini uzattı. Yukarıdan. Vücudunu göremiyordum ama ayağa kalkmak için tek umudum o olduğundan ele tutunup ayağa kalktım.
Vücudu yoktu elin. Sadece eldi. Ödüm bokuma karışmıştı. O ses neydi? O el kimindi? Kim bu şakayı - ya da her neyse işte - yapıyordu?
Üç buçuk ata ata James'in sesinin olduğu yeri hatırlamaya çalışarak yürüyordum. Kaburgalarımın üstünden traktör geçmiş gibi acıyordu. Bir isim haykıracak gücüm bile kalmamıştı.
"Herkes kapıya koşsuuun!" dedi aynı çatallı ses. Tabii herkes çığlık çığlığa kapıya koştu. Ben koşamıyordum. Nasıl olduğunu anlamadan dizlerimin üstüne çökmüştüm. Ama şimdi bayılamazdım. İhtiyaç odasında bir yaratık ya da ne varsa işte varken olmazdı.
Bekle bir saniye! İhtiyaç odası! Burası ihtşyaç odası! Ama... bir saniye. Yaratık görünmüyordu ki. İhtiyaç odasından ne isteyebilirdim?
Herkes kapıda, bense odanın ortasındaydım. Yanımda biri daha vardı! Barty Crouch Jr'dı bu. Bana tiksinmeyle korkunun arası bir bakış atıyordu. Eh, kim olsa öyle yapardı. Elbisem yırtılmışyı ve gözlerim kanlar içindeydi. Ses güldü.
"Ah! Bakalım kimler burdaymış? Küçük Crouch ve - İŞTE! ONUR KONUĞUMUZ, PİPER MİA RİDDLE"
*
Çok uzun süre bekletip böyle kısa bir bölüm attım kb ama bi dahaki bölüm de bugün veya yarın gelcek :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piper Mia Wang |Marauders AU💍
Fiksi PenggemarPiper babasını arıyor. Hogwarts'a gidince bile arıyor ancak babası ya dönemin Kara Büyücüsü'yse? Ya kendisini ve arkadaşlarını tehlikeye atıyorsa? Gerçi bunun bir öneminin olmadığını düşünüyor çünkü onun tek arkadaşı James Potter. Ama Hogwarts'a g...