Piper Mia Wang |Marauders AU💍

Patronus

Kelime sayısı: 841

Piper'ın gözünden

Artık 5. sınıftaydık ve ben kesinlikle Lily'ye söylemeyi planlıyordum.

Sonunda Marlene yeni sevgilisiyle dolaşmaya gitmişken ve Dorcas'la Mary de kütüphanedeyken Lily'yle yatakhanede yalnız kalmıştık.
"Lily sana bir şey söylemem lazım." dedim ona. Kaşlarını çatarak bana baktı ben de anlatmaya başladım.

Voldemort'un rüyama girip annemle nasıl tanıştıklarını anlattığını ve kendisinin benim babam olduğunu ona söyledim. Sonra benim inanmadığımı ama geçen gün kafedeki tuvalete giderken birinin beni Voldemort'un yanına Cisimlediğini söyledim.

Lily önce bana korkuyla sonra rahatlamayla sonra panikle ve ardından da endişeyle baktı. Ama bana inanmış gibiydi. Önemli olan da buydu.
"Ben.. Bakalım anlamış mıyım? Voldemort senin baban ve seni en büyük müridi yapmaya çalışıyor. Aynı zamanda da rüyalarına girebiliyor." dedi. Başımı salladım.
"Aynen öyle."

Bana inanmıştı. Sonunda bu sorunu da halletmiştim halletmesine ama birinin bizi dinlediğinden ve etrafa sessizlik büyüsü yapmayı unuttuğumdan haberim yoktu.

*

Ertesi gün KSKS dersi vardı ve patronusları işleyecektik! Sonunda Remus'un tüylü küçük sorunu için Animagus olabilecektik.

Lily, Marlene ve Dorcas, o sabah beni beklemeden kahvaltıya inmişlerdi ve ben de Mary'yi uyandırmaya çalışınca bana uyanmak istemediğini, aşk acısı çektiğini söyledi. Gülmemek için kendimi zor tuttum ve ortak salına gittim.

Biraz sonra çapulcular geldi ve birlikte kahvaltıya gittik. Remus üzgün görünüyordu. Nedenini sorunca bana patronusunun bir kurt olacağını ve bütün okulun tüylü küçük problemini anlayacağını söyledi.
"O zaman sıranın arkalarında bir yere gidersin," dedim ona "Böylece Profesör seni fark etmez."

Remus omuz silkip gülümsedi. Zihnine girmeden bu çocuğun ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum bazen.

Sonunda gelmişti. KSKS dersi gelmişti! Sonradan Remus'un hala neye üzgün olduğunu anladım.
"Remus! Bu konuyu konuşmuştuk!" dedim ona.
"Bak eğer yakalanırsanız Azkaban'a gidersiniz. Off neden yapıyorsunuz ki? Çok tehlikeli!" dedi Remus.
"Hey, tehlike bizim göbek adımız aylak!" dedi Sirius ve şapşal şapşal sırıttı. Onun gülümsemesinde, gri gözlerinde kaybolmadan bakışlarımı başka bir yöne çevirdim. Remus hala ikna olmuş gibi değildi.

Profesör gelince Remus arkalara bir yere gitti bizse en önde kaldık.
"Günaydın, çocuklar. Bugün patronus yapacağız!" dedi Profesör. "Tek yapmanız gereken mutlu bir anınıza odaklanıp şu büyülü sözleri söylemek: Expecto Patronum! Önce kim denemek ister?"
Ben, Sirius ve James anında elimizi kaldırdık. Ama Peter kaldırmamıştı. Profesör bana bakıp gülümsedi.
"Önden bayanlar!" dedi ve sınıfın ortasını işaret etti. Oraya geçtim ve mutlu bir anımı düşündüm. Ne olabilir?

Flashback

İlâhi bakış

Çapulcular 4. sınıftaydı. Yasak Orman'a gitmeyi planlıyorlardı ve Piper'ı o da gelsin diye ikna etmeye çalışıyorlardı.
"Hadi ama!" dedi Sirius ve bir anda dudağını büzüp gözlerini iri iri açtı. "Gelmezsen ağlarım!"
"Sevimli yavru köpek bakışı atmayı kes! Gelmeyeceğim işte!" dedi Piper ama Sirius'un o anda çok tatlı göründüğünü fark etmeden edemiyordu. Derken Remus muzipçe gülümsedi.
"Gelmezsen sana büyü yaparım ve bir daha asla yemek yiyemezsin." dedi.
"N-ne ö-öyle bir büyü yok değil mi? Olamaz ki yani bana büyü yapamazsın!" dedi Piper korkuyla.
"Gelirsen yapmam." dedi Remus ve omuz silkti.
"Off tamam geleceğim. Çok gıcıksınız!" diye sızlandı Piper.

Ardından birlikte Görünmezlik Pelerini'nin altına girerek (Y/N: Beşi nasıl görünmezlik pelerininin altına girdi demeyin ben de bilmiyorum) Yasak Orman'a ilerlediler.

Çapulcular daha da karanlık taraflara gidiyordu ki bir kız çığlığı duydular. James etrafına baktı. Piper yoktu!
"PİPER!" diye var gücüyle böğürdü ve koşarak çığlık sesine doğru gitti.

Piper, bir böcek görmüş ve çığlık atmıştı ama tabii diğer böcekler gibi 1 milimetre kadar değildi bu böcek.

Yaklaşık 1 metreydi, Piper'dan yine küçüktü ama Piper korkmuştu. Çığlık attığı anda nasıl olduğunu anlayamadan böcek geriye doğru uçmuştu.
"Ay-pır!" diye bir ses geldi uzaklardan. Nasıl oldu da çapulculardan ayrıldı kendisi de bilemiyordu.
"Nasıl da uyabildim bu erkeklere?!" diye söylene söylene içinden geldiği yöne yürümeye başladı.

James, aradan ne kadar zaman geçtiğini bilemiyordu. Zaman mevhumunu yitirmişti.

Biraz sonra arkadan bir ses geldi. James, bunun Sirius olduğunu sanıyordu çünkü o diğerlerinden arkada yürüyerek arkadaki canavarları avlamaya çalışıyordu.

Ama ses Sirius'tan değildi. James hızlıca arkasını döndü ve yaklaşık 1 metre ilerisindeki Piper'ı gördü.

Piper sonunda diğerlerini bulmuştu ama kendisine yaklaşan gri gözler ve yakışıklı bir surat görmeyi beklemiyordu.

Sirius koşup Piper'a sarıldı. Piper bütün bedeninde kelebekler uçuştuğunu hissetti.
"Merlin'in kırmızı donu aşkına, Piper, nerelerdeydin?!" dedi Sirius.

Güneşin turunculuğu altında Sirius'un hiç olmadığı kadar yakışıklı göründüğünü fark etti Piper.

Sonra diğerlerine başından geçenleri anlattı ve birlikte şatoya döndüler.

Flashback sonu

Piper'ın ağzından

Sirius'un bana sarıldığı anı seçtim. O anıda öyle mutluydum ki. Zihnimi o anıma yoğunlaştırıp büyülü sözleri haykırdım.
"Expecto Patronum!" dedim ve asamın ucundan gümüş dev gibi bir köpek fırladı.

Sonra James çıktı. Onunki Çatalboynuzlu bir geyik oldu.

Ve ardından Sirius çıktı. Onunda patronusu köpekti. Profesör beni Sirius'un yanına çağırdı.
"Çocuklar, sınıfımızda ruh eşi var!" dedi Profesör. Benim köpeğim ve Sirius'un köpeği birbirinin etrafında döndü.

Sirius bana gülümsüyordu. Ama bu her zamanki muzipçe gülümseme değildi. Sanki ruh eşi olmamızdan memnun gibiydi. Ben de ona gülümsedim ve ders bitince heyecandan tuvaletim geldiği için tuvalete gittim.

Evet heyecandan tuvaletim gelmişti ne var yani?

Tuvaletten çıkınca ellerimi yıkamak için lavabonun olduğu yere gittim, aynanın karşısında kendime baktım.

Ancak o anda tuvalette yalnız olmadığımı fark etmek için çok geçti.

*

Yb attım azcık kısa oldu kb. Sonu bu sefer her zamankinden daha da berbat oldu ama neyse. Piper Lily'ye babasının Voldi olduğunu anlatırken birisi duyuyo. Ve tuvalette kim var sizce?

Oylamayı unutmayın. Sizi seviyorumm görüşürüz:)