Alışık mı?

530 29 1
                                    

Kelime sayısı: 1048

Piper'ın gözünden

Ben Piper. Bugün annemler kafa dinlemek için tatile gidecekler. Ben de bütün hayatımdaki tek arkadaşım James'lerde kalacaktım. Size kendimden bahsetmeyi unuttum.

  Benim sarı saçlarım var. Bir de yeşil gözlerim evet çok mihtişmel biriyim ehehekdo. Aslında ben meteformagusum yani dış görünüşümü değiştirebiliyorum ama ben kendimi bu halimle seviyom o yüzden çok sık değiştirmiyorum. Bir de insanların zihnini okuyabiliyorum yani büyücüler arasında zihinbendarım.

  Birazdan James'ler bize gelecek sonra annemle üvey babam yola çıkacak. Babamın kim olduğunu çok merak ediyorum ama annem inadına söylemiyor. Veee kapı çaldı. Koşup açtım ve karşımdaki siyah kapkarışık (Y/N kapkarışık ne aw pssjdldj) saçlı ela gözlü gencin boynuna asıldım. O da beni kucağına aldı.
  "Seni çok özlemişim Pipes!" dedi bana. Sonra arkadan Mrs. ve Mr. Potter geldi ve onlar da bana sarıldı. Annemle üvey babama veda edip onların arabasına bindim ve Potter

Malikanesi'ne doğru gittik. Annemlerin ne zaman işi çıksa oraya giderdim bu yüzden benim orda bir odam vardı.
  "Bu yıl Hogwarts'a gideceksiniz heyecanlı mısınız?" dedi Mrs. Potter o gün akşam yemek yerken.
  "Tabii ki heyecanlıyız! Ben gün sayıyorum." diye atıldı James. Bunu demesi üzerine kıkırdadım. Mrs. Potter bana döndü.
  "Peki se-" konuşması bir baykuşun cama vurmasıyla kesildi. Mrs. Potter camı açıp baykuşu içeri aldı. Baykuş önüme kondu ben de bacağına sarılı olan mektubu aldım ve açtım. İçinde şu yazıyordu:

Miss Piper Mia Wang,

Ben St. Mungo'daki bir Şifacı'yım. Annenizle üvey babanızı az önce bir büyücü buraya getirdi. Dediğine göre araba kazası yapmışlar. Onları kurtarmaya çalıştık ama nafile. Çok kötü yaralanmışlar. Üzülerek söylüyoruz ki annenizle üvey babanızı kurtaramadık. Bugün akşam cenazeleri yapılacak.

Sevgilerle,
Şifacı Jason Grey

  Mektubu elimden düşürdüm ve yere gitti. James hemen mektubu kapıp okudu. O da benim gibi şok olmuştu. Sonra Mrs. ve Mr. Potter da okudu. Ben ne zaman olduğunu anlamadan ağlamaya başlamıştım. James bana sarıldı. Onun kucağında ağlamaya başladım bu sefer. Onlara kaza yapanı bulur bulmaz kendi ellerimle boğacaktım.

3 ay sonra

Annemler öldüğünden beri orda yaşıyordum. Her sabah olduğu gibi o gün sabah da erken uyanmıştım ve James'i uyandırmaya gittim. Onun üstüne atladım ama fark ettiğimde çok geçti.
  "Sen çıplaksın?!" diye haykırdım. Aslında yarı çıplaktı yani üstünde tişört yoktu altında pijama vardı. Sonra hemen üstünden kalkıp ona komidininde duran pijama üstünü attım. Kahkaha atarak giyindi. Sonra kolunu açtı ben de oraya yattım.
  Gözlerimi açtığımda James tuvaletten çıkmıştı.
  "Sonunda uyandın!" dedi bana. Ne çok mu uyumuştum? Saate baktığımda 12 olduğunu gördüm. 12? Nasıl o kadar uyudum ben yaa. Kalktığımda saat 8'di-
  Düşüncelerimi bir baykuş böldü. Açık camdan içeri girmiş parmağımı kemiriyordu. Hemen bacağındaki mektubu aldım ve okudum.

Miss P. Wang
Potter Malikanesi
2. kat 3. oda

Dönüp James'e baktığımda o da en az benim kadar şaşkındı. Zarfı açtım. İçinde şunlar yazılıydı:

Hogwarts Cadılık ve
Büyücülük Okulu

Müdür: Albus Dumbledore
(Merlin Nişanı, Büyük Usta, Yüksek Cadı,
Baş Sihirbaz, Yüce Başbuğ, Uluslararası Büyücüler Konfed.)

Sayın Miss Wang,
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulunda yerinizin ayrılmış olduğunu size bildirmekten mutluluk duymaktayız. Gerkeli kitap ve gereçlerin listesi ilişikte sunulmuştur.
Ders yılı 1 Eylül'de başlamaktadır. Baykuşunuzu 31 Temmuz'dan önce göndermenizi dileriz.

Sevgilerimizle,

Minerva Mcgonagall
Müdür Yardımcısı

  "Sonunda!" diye haykırdı James. Bunun üzerine Mrs. ve Mr. Potter odaya girdiler ve ellerimizdeki mektubu görünce ikimize de sarıldılar.
  "Hadi hazırlanın! Diagon Yolu'na gidiyoruz." dedi Mrs Potter.
  "Ah çocuklar siz gidin. Benim işe gitmem gerek, sonra görüşürüz!" dedi Mr. Potter.
  "Görüşürüz baba!" dedi James ve Mr. Potter karısının yanağına bir öpücük kondurarak odadan çıktı.
  "Hazırlanın hadi sizi aşağıda bekliyorum." dedi Mrs. Potter ve ben de kendi odama gidip üstümü değiştirdim. Altıma siyah bir şort üstüme gri bir tişört giydim ve ayaklarıma da beyaz converslerimi. Aşağı indiğimde James çoktan ordaydı. Ben yanlarına geldiğimde Mrs. Potter elini uzattı, biz tuttuk ve bir yere Cisimlendik.

  Mrs. Potter duvardaki birkaç tuğlaya asasıyla dokundu ve bir kapı oluştu. Biz kapıdan geçer geçmez kapı yok oldu ve eskisi gibi tuğla oldu.
  "Önce ne almak istersiniz?" diye sordu Mrs. Potter.
  "ASA!" diye bağırdık James ve ben aynanda. Güldük.
  "Tamam öyleyse hadi gelin!" dedi Mrs. Potter ve önümüze düşüp asacıya gitti. Biz de arkasından. İçeri girdiğimizde kimse yoktu. Sonra bir anda içerden biri geldi. James ve benim yerimizden sıçramasına neden oldu.
  "Merhaba Mr. Ollivander. Biz çocuklara asa alacaktık." dedi Mrs. Potter. Beni de kendi çocuğu gibi görmesine bayılıyordum.
  "Ah tabii. Önce hanginiz ister?" diye sordu Mr. Ollivander.
  "Ben!" dedi heyecanlı bir James. Sonra masumca bana baktı. Ben de sırıtıp olur anlamında başımı salladım.
  "Hmm bir bakalım...Bu olur...hayır hayır..." Mr. Ollivander sihirli bir mezurayla asaları ölçüyor ve aynı zamanda da bir şeyler mırıldanıyordu. Sonunda elinde üç kutuyla geri geldi. Kutuları sırayla James'e uzattı. Üçü de olmayınca Mr. Ollivander içeriden başka bir kutu getirdi. Sonunda James asasını bulmuştu.

  Sıra bana gelmişti. O kadar heyecanlanmıltım ki kalbim delice atıyordu. Mr. Ollivander birkaç kutuyla geri döndü. İlkini elime alıp salladım. Bütün kutular devrildi.
  "Hayır bu değil." diye mırıldandı Mr. Ollivander. İkinciyi elime aldığım anda bir dalgalanma hissettim.
  "İşte bu! Menekşe çiçeği yaprağı, ejderha derisi." dedi Mr. Ollivander bana. Asa siyahtı. Aralarında lacivertlikler vardı. Elime cuq oturmuştu.
  "Hadi gelin de cüppelerinizi alalım!" dedi Mrs. Potter ve o önden James ve ben arkadan Madam Malkin'in Her Duruma Karşı Cüppeleri'nin yolunu tuttuk. İçerde Madam Malkin'e Hogwarts'ta okuyacağımızı söyledik ve bizim boyumuzu ölçmeye başladı.
  "İstersen sana direk Slytherin cüppesi alabiliriz Sirius! Ne de olsa Slytherin'e gireceksin." dedi hayatımda duymadığım bir kadın sesi.
  "Slytherin'e-gitmeyeceğim!" diye haykırdı bir çocuk. Dönüp baktığımda çocuğun siyah omuzlarının biraz üstünde bir saçı vardı ve gözleri griydi. Oldukça yakışıklıydı.
  "Öyle mi? Slytherin'e gideceksin Sirius Black!" dedi aynı kadın sesi.
  "Git-me-ye-ce-ğim! Daha kaç kere söyleyeceğim?!" diye haykırdı yakışıklı çocuk.
  "Hayır gideceksin! Crucio!" dedi kadın sesi. Çocuk yere düştü.
  "Expelliarmus!" dedi Mrs. Potter asasını kadına doğrultarak. Ve kadının asası elinden uçup Mrs. Potter'a geldi. O da onu yakaladı.
  "Ne yapıyorsun Wallburga? O senin oğlun!" dedi Mrs. Potter hayretle. Ben yakışıklı çocuğa koşup onun yerden kalkmasına yardım ettim.
  "İyi misin?" diye sordum ona.
  "Evet ben alışığım, sağol." dedi ve imrenerek annesine baktı. Alışık mıydı? Hangi anne çocuğuna böyle bir şey yapar ki?
  "Gel Sirius gidiyoruz!" dedi Wallburga olduğunu öğrendiğim kadın. Sirius yüzünü buruşturarak bana son bir kez baktı ve annesinin peşinden gitti.
  "Hayret bir şey!" diye mırıldandı Mrs. Potter ve Madam Malkin bize cüppelerimizi verdi ve parasını ödedik ardından çıktık.

  İkimiz de Baykuş aldık. Benimkinin adını Porane koydum. Daha doğrusu James koydu. Diğer malzemeleri de alıp eve Cisimlendik. Hogwarts için sabırsızlanıyorum.

Eveet. Kaç zamandır bu hikaye aklımda ama bi türlü fırsat bulamıyorum yazmak için. Neyse bir dahaki bölümde Hogwarts'a gidecekler. Bir de biliyorum isim çok saçma oldu ğakslsks ama bu bölüme uyan başka isim bulamadım ben de canım aşkım Siri'yle ilgili bişi olsun diye öle yaptım. Oylamayı unutmayınn. Sizi seviyorumm görüşürüz.

12.04.2020

Piper Mia Wang |Marauders AU💍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin