KAZADAN SONRA (II. Kısım)

47 15 8
                                    

(MULTİ: BOLU-YEDİGÖLLER

BÖLÜM BÖLÜM AYIRAYIM ÇOK UZUN OLMASIN DEDİM ;)

ŞARKI: SİA - NEVER GİVE UP


Çilenin yüzüne yoğun bir yağmur çarpıyordu. Sırtüstü düştüğü ağaçların arasında geniş bir çalı topluluğunun üstünde sırtının ağrısıyla hafif bir inleme çıkararak doğrulmaya çalıştı. 

Saçları dağınık, ıslak ve çamurluydu. Alnı ve yanaklarında da çamur lekesi hissediyordu. Gözleri yarı açık yarı kapalıydı.

"Yuh be! Ne düşüştü o? İyi yırttım ama ölmediğime göre... Nasıl ağrımış her yerim offf!"

Kalınca bir ağaca tutunarak kalkacakken ayağından şiddetli bir ağrı yükseldi.

"AHH!."

Ayağını tutarak kafasını eğdi. Sadece burnundan kan geldiğini kesinleştirerek ayağının kırık ya da çatlak olduğunu düşündü. Sendeleyip, hafif iniltiler çıkararak küçük yokuş olan çalılıların üstünden tırmanarak yola çıktı. 

Önce mavi gömleğinin cebini sonra da gömleğinin bir kısmını içine koyduğu boy-friend denilen içinde rahat olduğu siyah pantolonun ceplerine baktı ve ön cebinde iki yüz kağıt buldu.

"Oha bu nereden gelmişti ki acaba?"

Gözlerini bir iki saniye kapadı ve bu paranın sebebini düşündü.

"Doğru ya baba bey vermişti. 'Sınavda iyi bir iş çıkar.' Diye. Sanki alalade birine rüşvet veriyor. Ben kızı mıyım gerçi? Estağfurullah."

Yavaş yavaş yürümeye çalışarak ilerliyordu tek tük arabaların geçtiği yoldan. Bir an kafasını sola çevirdi ve karşısında o mükemmel manzarayı gördü. Ve biraz su sesinin ona iyi geleceğine kanaat getirdi. Yağmur durulmaya başlamıştı.

Hala hafif acı çekişlerle su kenarına doğru yürüdü. Birtakım insanların oturduğu yerden azıcık uzak bir yerde bir bank vardı. Ayağına dikkat ederek o banka oturdu.

Gözlerini kapadı, suyun sesini kulaklarına, kokusunu içine çekti. Küçükken sürekli buraya gelirlerdi. Su kenarında bir oraya bir buraya gidip gelerek gülücükler saçardı. Anılarını kafasından geçirirken biranda faltaşı gibi açılan gözleriyle,

"EYVAH! SINAV"

Acele bir tavırla az ötede yan masada oturup bir şeyler yiyen; genci yaşlısıyla karışık bir gruba direk konuya dalarak saati sordu. Orta yaşlarda bir bey amca,

"Evladım, sen iyi misin?"

Kulağında kulaklık olan Çilenle aynı yaşta ya da birkaç yaş büyük, koyu saçlı ve gözlü bir çocuk kafasını Çilenden tarafa çevirdi.

"Savaş falan mı kaçırdık?" dedi. Kızın bir üstüne birde yüzüne bakıp sırıtarak.

Çilen, saçları gibi siyah ve gösterişli kot ceketiyle pek havalı duran ama bu yağmurlu hava üstüne beyaz spor giyen genç çocuğa ters bir bakış atarak "Komedisin." Dercesine alaycı ve samimiyetsiz bir gülümseme attı karşılığında.

ALEV DAMLALARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin