0.6

570 55 41
                                    

selamlar ehehueh biraz (!) geciktim yeni bölüm için o yüzden affınıza sığınıyorum❤

umarım beklediğinize değer :)

keyifli okumalaarr!❤

🍃

Annem beni okula bırakırken tam emniyet kemerimi çözecekken buz gibi çıkan sesiyle konuşmaya başladığında bir an önce inmek için acele ediyordum.

"Yemekhane de yemek yemeyeceksin," dedi. "Bir kez daha kurallarımızı çiğnersen geceyi o korkunç oda da geçirirsin."

Yutkunmamak için zor dururken yüzümden okunan korku dolu ifade annemin yüzünde tatmin edici bir gülümsemenin oluşmasına neden oldu.

Eğer beni motivasyon odasına kapatırsa başıma gelecekleri en iyi ben biliyordum, bu nedense tüm gücümü bir an da çekmiş ve onlarla mücadele edecek iradeyi yüreğimden koparmıştı.

"B-ben gidiyorum," dedim arabadan inerken. "Derse geç k-kalacağım yoksa."

Annem arabayla gözden kaybolurken zangır zangır titreyen ellerimi montumun cebine sokup derin nefesler almaya başladım.

Namjoon ileri de arabasından inerken yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana el salladı. Çok bir şey istemiyordum aslında, bana nasıl böylesine hayat dolu olduğunun püf noktalarından bahsetse yeterdi.

Ben dışında herkes çok mutlu görünüyordu ve ben kendimi istemsizce bir kenarı itilmiş gibi hissediyordum.

"Hava bugün çok güzel," dedi yanıma gelip kolunu omzuma atarak. Sesi heyecanlı çıkıyordu. "Tam okulu ekip barbekü keyfi yapılmalık hem de!"

Kolunu omzumdan itip "Saçmalama," diyordum. "Derse girmemiz gerekiyor."

Tam okula girecekken omuzlarımdan tuttu ve beni olduğum yere çiviledi.

"Hyena, kendin için bir şey yapmadığın buradan belli," dedi ciddiyetle. "Neden bir kere iç sesini dinlemiyorsun? Eminim şu an okulu ekmeyi en çok sen istiyorsun."

Ona doğru dönerken bunu bir süre düşündüm. Bu hayata kaç kere gelecektim ki? Doğru söylüyordu, sonuçları ne olursa olsun aileme karşı direnmek en iyisiydi. Nasıl mutlu olacaksam öyle yaşamak istiyordum.

Akşam beni o odaya kapatacaklarını bile bile sınırlarım içinde boğulmaktansa, o sınırları aşıp "en azından denedim" demek istiyordum.

Birkaç saatliğine diğer insanlar gibi olmak istiyordum.

"Ailem okuldan kaçtığımı öğrenecek," diye mırıldandım. "Ama bu umrumda değil."

Namjoon "Merak etme babamla konuşacağım," dedi. "Ailene verebileceğimiz harika yalanlar var."

Ben bir şey dememe kalmadan elimi tuttu ve etrafı kolaçan eder etmez koşmaya başladı. Ben de onunla beraber koşarken istemsizce gülümsüyordum.

Hayatımda ilk defa bir riske giriyordum.

Namjoon okuldan uzaklaştığımızda elimi bıraktı ve olduğu yerde durup eğilerek nefesini düzene sokmaya çalıştı. Ben de nefes nefese kalmıştım ama yine de bir tarafım yaptığı bu şeyden çoktan pişmanlık duymaya başlamıştı.

Namjoon elini kalbinin üzerine koyup hâlâ düzensiz olan nefesini düzene sokarken "İyi misin?" diye soruyordum. Burnundan akan kanı farkettiğimde gözlerim irileşmişti.

Namjoon burnundaki ıslaklığın kan olduğunu zaten biliyormuş gibi cebinden çıkardığı peçeteyle kurularken "Sorun yok," dedi gülümseyerek. "Hassas bir burnum var."

recovery :: kim namjoon 🍃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin