Medya; Moon-Byul
______
"Hyunglarım ben çıkıyorum."
İçerdeki hyunglarıma seslenerek ayakkabımı giyiyordum.
"Nereye gidiyorsun?"
Yanına gidip Yoongi hyunguma sarıldım ve yanağını öptüm. Moon noona'nın benim için değerini en iyi o biliyordu ve bu yüzden neden mutlu olduğumu sormazdı.
"Moon-byul noona ile buluşacağım."
Gülümseyip saçlarımı karıştırdı.
"Sevgilerimi ilet."
Gülerek kafa salladım ve başka soru yağmuruna girmemek için hemen evden çıktım.
_________
"Noonaaaaa~"
Byul noonaya gülümseyerek sarıldım.
"Zayıfladın mı sen? Benim tatlı kuzenime ne oldu?"
Dudak büzdüm, "Şuan tatlı değil miyim yani?"
Gülerek yanağımı sıktı. "Öyle demedim." Oturup benimde oturmamı bekledi. Karşısına oturdum.
"Anlat bakalım."
Kafa salladım ve derin bir nefes aldım.
"Bir çırpıda söyleyeceğim, nasıl olduğunu bilmiyorum bu yüzden soru sorma lütfen ve ne yapmam gerektiğini söyle, tamam mı?"
Ondan bir onay alınca bir çırpıda söyledim.
"Cole, çıkmış."
Şaşkınca bana baktı. Sadece baktı çünkü şuan tepki veremiyordu. Bende bu yüzden telefonu açıp mesajları gösterdim.
"İşte. Bu da mesajları. O olduğunu hemen anladım. Konuşma sitili, ve bana 'yakında ait olduğun yerde, yanımda olacaksın' demesinden her şey belli zaten. Eskiyi hatırlattı noona. Ne yapmalıyım?"
Byul biraz daha sessiz kaldığında düşündüğünü anladım.
"D-dur biraz. Şaşırdım." Elini başına koydu, biraz kaşıyıp geri indirdi ve düşünür gibi sesler çıkardı
"Tamam. Tamam buldum. Yoongi. Ona söyleyeceksin. Bak güzelim ben sana sen küçükken yardım ettim. Ama şuanda edemiyorum. Aklıma hiç bir şey gelmiyor. Olmuyor o evden taşınırsınız. Ne biliyim demiyor musun sen? Tokyo'yu çok seviyorum, diye. Oraya gidersiniz chim. Ama burada durmayın. O adam seni yine bulursa seni bu sefer kimse koruyamaz."
Üzgünce kafa salladım.
"Ama noona, Yoongi hyung bu zamana kadar bana zaten çok yardım etti. Ben ona sürekli yük oluyorum. Hem onlar o evde mutlular.."
Derin bir nefes aldı.
"Bak Jimin. Daha reşit değilsin. Bu yüzden de senden büyük birilerinin sana yardım etmesi gerekir. Ben bir şekilde ayarlayıp seni buradan götürsem de senin de kendine yardım etmen gerek. Eğer Yoongi'ye söylemezsen sen gidince çok daha fazla sinirlenir. Kendi başına o adamı bulmaya çalıştığını düşünsene, başına iş alır bebeğim. Bu yüzden söyle en azından haberi olur. Onunla gitmezsin benimle gelirsin ama onun bilmesi gerek. Tamam mı?"
Üzgünce kafa salladım.
"Peki noona."
Üzüldüğümü anlayınca hemen kalkıp yanıma geldi ve saçlarımı okşadı.
"Bu sefer olmaz. Sana zarar veremez. İzin vermeyeceğim."
____________
"Yoongi hyung neredesin yine ya?"
Oflayarak odasından çıktım. Bugün yine eve gelmemişti. Taehyung da yoktu bugün. Sinirle ofladım. Dudak büzerek mutfağa inip oradan kendime çikolata aldım. Evet. Bu beni mutlu eder.
Belime dolanan kollar ile irkildim.
"Özledim bebeğim."
Jongin... ben tamamen unutmuştum ama onu ya...
"G-geldim işte." Elini çekip gergince ensemi kaşıdım.
"Yoongi hyung nerede biliyor musun?"
Kafa salladı.
"Tae ile yemeğe gittiler sevgilim." Kafa salladım. Arkada Jungkook hyung'un sinirli bakışlarını görsemde, bende ona sinirliydim. Bir şey demeden odama çıkıp kapıyı kapadım.
Yoongi hyung ile Tae'nin arasında ne var bilmiyordum ama bence güzel şeyler olacak. Birbirlerine bakışları o kadar güzel ki.. Acaba ben de Jungkook hyunga öyle mi bakıyorum. Ne? Ne diyorum ben? Tanrım!!
_________________
Moonbyul diye çığlık atmak istiyorum ne güzek karısın öyle sen...
Bölüm nasıldı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impossible~ Jikook
RandomAynı evde kaldığı hyunguna aşık oldu Jimin. Ama daha kendi bile farkında değil. Tek istediği onu seven birinin olması.