Bölüm-19

7.7K 523 121
                                    

"Seni seviyorum bebeğim."

Gözlerim doldu. Beni seviyordu. Jungkook beni seviyordu.

"Hyung çıkar beni burdan." Daha sıkı sarılıp boynuna kafamı gömdüm ve orada ağlamaya devam ettim. Beni direk kucağına aldı ve odadan çıktık. Bir kaç adam görünce bir duvarın arkasına saklanıp beni indirdi.

"Jimin, bu duvarın arkasından çıkma. Ben onları hallederim merak etme."

Kafa salladım. "Dikkatli ol."  Yanağımı öpüp ilerledi.

İki tane benim iki katım adamlar hyungumun üstüne doğru gelmeye başlayınca korkmaya başladım ama hyungum onlara sağlı sollu vurunca rahatladım. Bayağı bir dövmüştü. Ben bu kadar iyi döveceğini beklemiyordum.

Hepsi yere düşünce hyungum yanıma geldi. Elimi tutup merdivenlere doğru koşturdu.

"Hyung onlar ölmedi değil mi sadece bayıldı."

Kıkırdadı. Komik bir şey mi söylemiştim?

"Evet birtanem ölmedi. Şimdi biraz daha hızlı olur musun?"

Kafa sallayıp daha da hızlılaştım. Evden çıktığımızda her şeyin bu kadar iyi gitmesi beni şüphelendirmişti.

"Bebeğim?"

Hassss.. Cole..

"Sana sadece benimsin demiştim güzelim." Belinden silah çıkarıp bana uzattı. Yutkundum. Jungkook beni korumak için öne geçmeye çalıştı ama çoktan ateş etmişti. Omzumda bir acı hissettim. Çok keskin bir acı. Derince bir nefes verdim ve yere düştüm. Her şey dönmeye mi başladı?

______________

Yoongi'den

"Bebeğim."

Binanın arkasından dolaşmıştım. Belki Cole itini bulabilirim diye. Ama bulamamıştım tam öne gelmişken bana arkası dönük bir şekilde önümde kardeşime silah çekmiş bir şekilde gördüm. Sessiz bir şekilde arkasında ona doğru ilerliyordum.

"Sana sadece benimsin demiştim güzelim." Ve büyük bir silah sesi.

Jimin yere düşünce şoktan çıkıp piçin üstüne atladım ve silahın çok uzaklara gitmesini sağladım. Deli gibi yumruklamaya başladım.

"Orospu çocuğu."

En sonunda Taehyung beni kenara çekti.

"Jimin bayıldı!"

_______________

Moonbyul'dan

Kocaman Ameliyathanede yazısının olduğu yere boş bakışlarımı atmaya devam ettim. En son bu hastaneye Jimin'in annesi öldükten sonra Jimin'in ani bayılmalarından dolayı gelmiştim. Ondan sonrada çok kötü hastalansam dahi eve doktor çağırmış, ama yine de buraya gelmemiştim. Şimdi yine geliyordum. Yine Jimin için. Ama bu sefer durum daha kötüydü. Ameliyatta yaşam savaşı veriyordu o minik beden. O küçücük bedenle bu kadar şeye göğüs germişti. Bunu da atlatırdı. Umarım..

Doktorun çıkması ile hemen yanına gittik.

"Durumu nasıl?"

Doktor gülümsedi.

"Durumu iyi, kurşunu çıkardık. Şuan yoğun bakımda bir saat sonra normal odaya alacağız. Geçmiş olsun."

"Görebilir miyiz?"

Soran Jungkook'tu.

"Normal odaya alınınca sadece bir kişi ve beş dakika olmak şartıyla görebilirsiniz. Tekrardan geçmiş olsun."

Derin bir nefes verip sandalyeye oturmuştum ve buraya gelene kadar tuttuğum tüm göz yaşlarını bırakmıştım.

______________

Jungkook'tan

Doktor iyi haberi verdikten bir kaç dakika sonra Ameliyathaneden Jimin'i çıkardılar. Benim güzelim yüzündeki morluklarla bile göz alıcı duruyordu. Onu yoğun bakım odasına aldıklarında bizde hemen karşısındaki koltuklara oturduk. Chanyeol hemen yanımdaydı.

"Geldiğin için teşekkürler. Sen olmasan daha geç kurtaracaktık Jimin'i."

Gülümsedi ve dostça kolunu omzuma attı. "Ne demek, Jimin benim de kardeşim sayılır."

Gülümsedim.

"Noona bak sadece bir tanecik poğaça ye bari lütfen kaç saattir ağzına tek lokma atmadın."

"Git başımdan Mingyu. Yemeyeceğim."

Noona ve Mingyu'nun tartışması ile oraya döndüm.

"Noona çok yorgun görünüyorsun. Jimin seni böyle görürse çok üzülür. Bu yüzden ye."

Gözlerini kısarak bana bakınca gülümsedim.

"Şerefsiz, aklımı çeldin."

Mingyu'nun elinden poğaçayı alıp yemeye başladı. Mingyu sinirle ayağa kalktı.

"Sabahtan beri dil döküyorum  ye diye yemedin de Jungkook diyince niye yiyorsun ya!?"

Göz devirdi noonam. Tabii bende.

"Boş yapma Mingyu, yiyoruz işte."

Gülümsedim ve karşımdaki odaya baktım. Benim güzel meleğim, erkenden uyan olur mu?

___________

ImYin-Yang bu bölüm sana ithaf güzelim.

Impossible~ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin