8

219 130 46
                                    

Sabah sadece onun mesajlarının geldiği zaman çalan bildirim sesiyle gözlerimi açtım.Telefonumu alıp uykulu gözlerle ne yazdığını okumaya çalıştım.

Güzel Şansım: Elis
(10.03)

Güzel Şansım: Kalk
(10.04)

Güzel Şansım: Sahildeki parktayım hızlı gel
(10.06)

•: Günaydın
(10.06)

•:Geliyorum hemen
(10.06)

Görüldü

Hızlı hızlı yataktan kalkıp duşa girdim,geç kalırsam beklemeyeceğinden emin olduğum için kaybedecek bir saniyem yoktu.Bu sefer saçlarımı kurutup üstümü giyindikten sonra direkt evden çıktım.

Güzel Şansım kişisi arıyor
 
20 dakika geçmişti,korkarak telefonu kulağıma götürdüm.

"Nerdesin hala Elis"

"Parkın oraya gelmek üzereyim"

"Hızlı"

"Tama-

dememe kalmadan yüzüme kapattı,park göz hizama girince kulaklığını takmış salıncakta oturuyordu.

Yanındaki boş salıncağa oturup ona baktım,geldiğimi fark edince kulaklığını çıkartıp "Naber" dedi.Yüzünde anlamını kendim koyduğum bir gülüş vardı,bunu en çok ben utandığım  zaman yapardı ama şuan daha utanacağım bir şey olmamıştı.

"İyi senden" deyip gözlerini gözlerimden ayırması için dönüp sallanmaya başladım."Çok iyiyim" dediğinde tekrar ona döndüm ama hala bana bakıyordu.Ne olduğunu anlamadığımı belli ederek "Ne oldu" dedim.Sorumu duymazdan gelip "Elini uzat" dedi. Yanağım kıvrılınca anladığımı anlayıp seslice güldü.Elimi ona uzattım ve el ele sallanmaya başladık."Her zaman böyle güzel hayallerin olsun" dediği zaman tüm vücudumu ateş basmıştı şuan öyle mutlu olmuştum ki ona yansıdığından emindim.

Bu anı durdurmak için herşeyden vazgeçmeye öyle razıydım ki,anlatamam.
                                        **********
Tüm günümüzü beraber geçirip eğlendikten sonra artık eve gitmemizin zamanı gelmişti.
Her zamanki gibi evimin önüne benimle geldi ve içeri girmemi bekliyordu,elimi çantamın içine atıp anahtarı aradım ama bir türlü elime gelmiyordu!

"Elis sorun mu var?" diye seslenince "Anahtarımı sanırım evde unuttum ya da düşürdüm emin değilim." dedim.Resmen kapının önünde kalmıştım.Kaygılı yüz ifadesiyle "Gel bakalım geldiğimiz yöne." dedi.Düşürmüşsem bile bulmamız imkânsızdı hava çok karanlıktı ve çoğu sokağın ışıkları bozuktu.

Yanına gidip hızlı davranması için elini çekiştirip koş işareti yaptım,onu çekiştirerek koşmaya çalıştığım sırada bileğim burkuldu ve beraber kendimizi yerde bulmuştuk.Yanıma düştüğü halde saniyeler içinde üstüme çıktı, yüzü yüzüme çok yakın kulağıma doğru "Sana dikkatli ol demiyor muyum ben?" dedi.Onunla bu kadar yakınken konuşmam imkânsız gibi bir şeydi,öyle utanıyordum ki nefesimi tutup kalkmak için hareketlendim.

Gülerek üstümden kalkıp beni de kaldırmak için elimi tuttu,bileğim inanılmaz sızlıyordu.
"Uras yürüyemiyorum ki." dediğim de "Ne yapsak ki o zaman?" dedi ama ne yapacağını bilmediği için değil, beni kucağına almasını dile getirmem için soruyordu.Hiçbir şey demeden olduğum yerde durup kafamı yere eğdim, "Böyle anahtar arayamayacağımıza göre bana gidiyoruz." dedi ve beni hızla kucağına aldı.

Güzel ŞansımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin