+054****: Her gece sokak lambasının altına bıraktığın zambaklar bir gün solacak.
+054****: Kimsenin seni görmediğini düşünüyorsun.
+054****: Ama ben görüyorum.
+054****: Bugün o duvara bir çentik daha atma. Bırak 1230 çentik olarak kalsın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
eskitilmiş yaz, uyursam geçer mi?
Büyük bir hırsla siyah gözlere bakarken onun dudaklarında ki sırıtış sinirimi daha çok bozuyordu. Kalın dudakları iyice yukarı kıvrılırken gözlerinde beni aşağılayan ve hafife alan bir ifade belirmişti. Şimdi, hep beraber yüksek kayalıkların üzerindeydik ve saçma bir iddiaya girmiştik. Kaybeden takım kazanan takımın bir gün boyunca her istediğini yapacaktı. Hiç düşünmeden sesime yansıyan hırsla iddiayı kabul etmiştim fakat sonunu düşündüğüm zaman çok aptalca bir şey yaptığımı fark etmiştim. Eğer kaybedersek ki benim berbat yüzme yeteneğim buna sebep olabilirdi, bana istediği her şeyi yaptıracağından emindim. Bunu düşünmeyi sonraya erteleyerek Ahsen'e dönüp destek verircesine başımı salladım. İlk önce Ahsen ve Bartu yarışacaklardı. Ahsen'in yüzmede ne kadar iyi olduğunu biliyordum o yüzden içim rahattı. Üçer grup oluşturmuştuk. Ahsen ve Bartu, Kardelen ve Eflah, ben ve Asil yüzecektik. Kaan ise hakem olacaktı.
"Fazla heveslenmeyin Buzlar," dedi Bartu rahat bir tavırla. "Kadın olduğunuz için size asla tolerans göstermeyeceğim."
"Senden tolerans göstermeni isteyen olmadı?" dedi Ahsen tek kaşını kaldırırken. "Ayrıca kadın olmamız senden daha güçsüz ya da beceriksiz olduğumuz anlamına gelmez. Korkuyorsan hemen şimdi söyle hiç başlamayalım buna." Dudaklarımı birbirine bastırırken gururla arkadaşıma baktım. Harika bir kadındı. Kardelen kıkırdarken Bartu'nun sırıtışı yüzünde donup kalmıştı.
"Neyden korkacağım? Bir buçuk santim boyundan mı?" dedi Bartu alayla. Gözleri Ahsen'i baştan aşağı süzerken yutkunduğunu görmüştüm fakat dağılan ifadesini anında toplayıp sırıtmaya devam etti.
"Atalarımızın bir lafı var Bartu," dedi Ahsen. "Devede de boy var ama her zaman eşeğin arkasından geliyor." Eflah ve Kaan birbirlerine bakıp güldüklerinde Asil ve Bartu hariç hepimizin yüzünde bir sırıtış oluşmuştu.
"Nefesini bu boş laflarla harcama. Aşağıda bana yetişmeye çalışırken lazım olacak."
"Bakalım kimin nefese ihtiyacı olacak," dedi Ahsen soğuk bir ifadeyle. Ona karşı bir şeyler hissederken nasıl böyle soğuk durabiliyordu? Ahsen ve Bartu kayalıkların en ucuna geldiklerinde hepimiz geride kalmıştık.
"Hadi kızım göster kendini!" Kardelen coşkuyla bağırdığında Asil göz devirmişti.
"Hazır mısınız bayanlar?" diye sordu Kaan. Bartu ters bir ifadeyle ona bakarken Eflah Kaan'ın omzuna vurup gülmüştü.
"Hadi lan artık ne bekliyorsun gökten vahiy gelmesini mi?" Bartu sinirle konuştuğunda büyük bir dikkat ve heyecanla ikisini izliyordum.
