Derin bir nefes alırken başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Bir yerde okumuştum. Eğer devam edemeyeceğinizi hissederseniz başınızı kaldırıp gökyüzüne bakın diyordu. Ne zaman gökyüzüne baksam göğün o uçsuz bucaksız maviliği beni sonsuz ama çok güzel bir rüyanın içine sürüklerdi. Huzurlu gülümseyip gözlerimi kapattım. Kızlarla birlikte havaların ısınmasını fırsat bilerek sahile inmiştik. Şimdi ben sahil kenarında kumların üzerinde otururken arkadaşlarım dondurma almaya gitmişlerdi. Denizin hırçın dalgaları bacaklarıma çarptığında gülümsemem genişledi. Sahil kenarlarını çok huzurlu buluyordum.
Kafamdaki şapkayı biraz daha çekiştirip güneş gözlüğümü düzelttim. Önümde açık duran kitabı elime alıp kaldığım yerden devam ederken kuş sesleri dalgaların seslerine karışıyordu. Geldiğimiz yer küçük bir kasabanın deniz kıyısıydı o yüzden genelde şehirdeki insanlar büyük sahile gitmeyi tercih ederlerdi ve burada çok fazla insan olmazdı. Bunu seviyordum. Çünkü kalabalığın olmadığı yerlerde doğanın sesini net bir şekilde duyabiliyordum. Ahsen ve Kardelen ellerindeki dondurmalarla yanıma geldiklerinde Kardelen bir tanesini bana uzattı.
"Ay ne iyi ettik de geldik buraya," dedi Ahsen hevesle yanıma otururken.
"Evet," dedim kitabı yanıma bırakırken.
"Buna çok ihtiyacım varmış kızlar. Şehrin gürültüsünden ölmek üzereydim." Kardelen'in söylediğini onaylarken denizi izleyerek dondurmalarımızı yedik.
"Of," dedi Ahsen ellerini geriye atıp destek alırken. "Sizce ne zaman hayatımıza güzel insanlar girer?"
"Ben de bunu hep düşünüyorum," dedi Kardelen.
"Nasıl ya," dedim sırıtarak. "Eflah ve Bartu ne oluyor?" İkisinin de kafası hızla bana döndüğünde sinsice sırıtıyordum. Onları sinir etmek hoşuma gidiyordu.
"Bak," dedi Ahsen parmağını kaldırıp bana doğru sallarken. "Buraya huzur bulmak için geldim katil olmak için değil."
"Ne ya," dedim sırıtmaya devam ederken. "Ne dedim Bartu'ya seviyorsun mu dedim?"
"Ay yok," dedi Ahsen ayağa kalkarken. "Ben bu kızı öldürmeden rahatlamayacağım." Kahkaha atarak ayağa kalkıp koşmaya başladığımda peşimden koşuyordu.
"Beni bekleyin!" Kardelen arkamızdan koşarken bağırıyordu.
"Ya git!" dedim bağırarak. "Ne var işte sevmiyor musunuz onları?" Kahkaha attım.
"Ahsen!" diye bağırdı Kardelen arkamdan. "Saldır kızım. Öldüreceğiz bunu bugün." Çığlık atarak koşmaya devam ederken şapkam uçmuştu. Çıplak ayaklarım kumlara batıp çıkarken kum tanelerini çıplak bacaklarıma yapışıyordu.
"Gece!" Ahsen'in çığlığını duydum. "Sen öldün kızım!" Kahkaha atmaya devam ediyordum. Bu halleri o kadar komikti ki kalplerini ne zaman kabul edeceklerini merak ediyordum. Omzumun üzerinden arkama bakarak dil çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lilyum | Texting
Fiksi Remaja+054****: Her gece sokak lambasının altına bıraktığın zambaklar bir gün solacak. +054****: Kimsenin seni görmediğini düşünüyorsun. +054****: Ama ben görüyorum. +054****: Bugün o duvara bir çentik daha atma. Bırak 1230 çentik olarak kalsın.