Herkese hayat nedir? Diye sorsak farklı cevaplar alabiliriz çünkü hayat kelimesi tek anlamı değil birçok anlamı taşır. Yaşadığımız tecrübeler bu soruya cevap verebilir.
Hayat sen plan yaparken karşına çıkandır.
Bu cümleyi kim bu kadar güzel yazdı ?
Aklımın kenarına kaydolmuş bir cümle çünkü.
Buraya Aslı'yla birlikte tatil yapmaya geldik. Şimdi ise mafya tipli adamların peşine düşüyoruz ve birde hayatımıza dan! diye giren Bora var tabi. Sahi ya ne kadarda hızlı girdi hayatımıza. Dahası beni tanımadan dertlerimize ortak oldu. Neden yapıyor ki bunu?
"Hey nerelere dalıp gittin yine"Bora'nın seslenmesiyle kendime geldim ve içimdekileri daha fazla tutmadım.
"Ya sen niye bizimle gelmekte bu kadar ısrarcısın? Söylesene sen bir amacanı."dedim.Bora ilk başta sesini çıkarmadı ama
Aslı'da "Evet ya niye ki?"
diye sorunca " Çünkü seni ağlarken gördüğümde içimden seni ağlatanları bunun hesabını soracağıma dair söz verdim çünkü bir kadına ağlamak yakışmaz."dedi ama bu garip bir meseleydi insan tanımadığı birisini neden bu kadar önemser?
Yine düşüncelerime daldığımda bu sefer beni ayıltan Aslı oldu. Koluyla beni dürterken birde pişkin pişkin sırıtıyordu. Mustafa sonunda gelmişti. Bize bu meslenin uzun olduğunu bu yüzden çay falan koyacağını söyleyip gitmişti. Mustafa bize ikramları sunarken artık işin hızlanması için içimden dua ediyordum. Sonunda gelip karşımıza oturduğunda kelimeleri seçmeye çalıştığını gördüm ve artık anlatmaya başladı.
"Eskiden babamla aram iyiydi sonra babam kumar oynamaya başlayınca gittikçe aramız açılmaya başladı, kavgalar , gürültüler
anneminde babamla durumu öyleydi. Annem bababama dayanamadı ve boşandılar sonra işte ben çalışmak için memleketten ayrılıp buraya geldikten sonra babamın ölüm haberi geldi. Zaman zamanı kovalarken birgün evimin kapısına birden bu adamlar dayandı. Neden ? diye düşünürken meğerse babamın bu adamlara kumar borcu varmış hemde yüklü miktarda para yani. Bende de o para ne gezer işte. Polise gitmeyi düşündüm, tehtit ettiler. Yolda babanla giderken yine sataştılar ve böylece baban işin içine girmiş oldu."dedi bana bakarak.
Bu hikayeyi duyduğumdan beri endişem kat bekat artıyordu. Babamın bu işlere karışması hiç iyi olmamıştı çünkü babam gördü diye tehtit savurmuşlar babama.
Aslı kolunu omzuma destek verircesine atarken Bora konuşmaya başladı.
"Peki bu adamlar ne iş yapıyorlar?"dedi
Mustafa'dan cevap gecikmedi.
"Bende bilmiyorum. Dediğim gibi birden kapıya dayandılar ama mekanlarını biliyorum." dedi.
Aslı"Neresiymiş bakalım"deyince Mustafa adreslerini bir kağıda yazdı.
Ben konuşamıyordum sadece olanları izliyordum ve şuan kendimi berbat hissediyorum ama sessizliğimi bozacaktım.
Bozdum da "Ağabey bak bu adamlarla başka bilgin varsa söyle tamam mı ? Eksik kalmasın." dedim.
Biraz düşündükten sonra "Aslında var,
bu adam heryerde bir sürü tarihi eser taşır tamam tarihi eserler sevilebilir ama bu adamın zafı var resmenya."
Dediğinde bu bilginin ne işe yarayacağını bulamadım.
Aslı bana bakıp "hadi kalkalım artık sanada teşekkürler ağabey dedi Mustafa'ya .Bora'da "O zaman bize müsade."deyince ayaklanıp dışarı çıktık. Bora "Bugünlük bu kadar yeter artık evlere dağılalım. Yarın devam ederiz." Deyince bende konuştum. "Tamam bu zamana kadar bize yardım ettiğin için teşekkürler ama artık gerisini biz hallederiz."deyince içimde bir şeylerin söndüğünü hissettim. Bana göre Bora iyi bir çocuktu ama artık olmazdı yani. Bora bana donuk bir ifadeyle bakarak ceketimin cebindeki telefonu alıp bir şeyler yapmaya başladı.
Ahhh!niye şifre koymamıştım ki?
"Bora ne yapıyorsun versene telefonumu yaaa!" diyerek eline uzandığımda kolunu yukarı çekti. Malum beyfendi uzundu tabi.
"Bora ver artık ya." Bir kaç kez daha tıklayınca sonunda telefonumu uzattı.
Daha fazla burada kalmak istemediğim için direk elinden telefonu alıp evin yolunu tuttum. Biraz daha kalsaydım bir bomba gibi patlayabilirdim. Aslı'da
bana yetiştiğinde Bora'da arkamızdan bağırdı."Telefonuna bakmayı unutma."
Günler önce kaldırımda oturan uysal çocuk yoktu ,ne olmuştu o çocuğa? Bir yandan garipsesemde bir yandan hoşuma gitmiyor değildi aslında. Bora'nın bağırmasına karşılık"inat değil mi? bakmayacağım." dedim meydan okurcasına. Arkadan Bora'nın kahkasını duyabiliyordum ama daha fazla burada kalmak istemiyordum çünkü çok yorulmuştum. Biran önce yatağıma kavuşmak istiyordum.Aslı'da yanımdan
"Enişteme kaba davranma." dediğinde
Gözlerimi Aslı'ya dikip sen bittin dercesine baktığımda Aslı'da anlamış olacak çünkü kaçmaya başladı tabi bende kovalamaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL GÜCÜ
JugendliteraturHayal gücü kapıdır. Gerçeklere kapanan hayallere açılan türden bir kapı. Ve benim hayal gücümde biraz macera ve aşk olabilir. Hayal güçleri sınırsızdır, kısıtlamaya ne gerek var. Sizlere kendi hayalimin gücünü göstermek isterim.HAYAL GÜCÜNÜN KAPISI...