Satıcı

Öldürülmüşler

Abimin seslenmesi ile gözlerimi açtım. Dün biraz daha eğlenip evlere dağılmıştık.

"Günaydın güzelim. Hadi kalk okula gideceğiz." diyen abim ile "Uykum var." diye sızlandım.

"Sabaha kadar sevgilin ile mesajlaşırsan tabi uykusuz kalırsın. Hadi kalk babam kahvaltıya bekliyor." dedi abim.

istemeyerek yataktan çıktım ve "Sen aşağı in ben hazırlanıp geliyorum." dedim. 

"Şimdi sen tekrar uyursun. Ben yatağını toplayayım da geri yatağın içine girme." dedi abim ve yatağımı topladıktan sonra odamdan çıktı.

Geri uyuma şansım olmadığına göre istemeyerek siyah taytımı ve kırmızı sweatımı giydim.

Aşağı indiğimde herkes kahvaltı masasına oturmuştu. "Günaydın babacığım." dedim ve yanağına bir öpücük kondurup masaya oturdum.

"Günaydın kızım. Dün yemek nasıldı?" diye soran babam ile heyecanla "Muhteşemdi. Harikaydı. Mükemmeldi. Süperdi." dedim.

"Yiğit bu sabah beni arayıp dün saldıranları yakalayıp cezalandırdıklarını söyledi." dedi babam.

Heyecanla "Benim hakkımda bir yorum yaptılar mı?" diye sordum. "Yiğit de eşi de seni çok sevmişler. Tabi diğerleri de." diyen babam ile mutlulukla el çırptım.

O sırada Onur'un telefonu çalması ile kaşlarını çatarak telefonu açtı.

Onur'dan

Merakla telefonu açtım. Hatta polis vardı. Umarım kötü bir şey yoktur.

"Buyurun." dedim merakla.

"Onur Çetin ile mi görüşüyorum?" diye sordu polis memuru.

"Evet, bendim. Bir sorun yoktur umarım." dedim.

"Beni iyi dinle ve bak şimdi." dedi ve sözüne gerilerek devam etti.

"Üvey anne ve babanı bugün evlerinde öldürülmüş halde bulduk." 

Polis memurunun dedikleri ile ne diyeceğimi bilemedim. Üvey anne ve babam nasıl öldürülebilir?

"Daha geçen gün görüştük. Emin misiniz?" diye sordum. N'olur yalan olsun. Lütfen bu iğrenç bir şaka ya da kabus olsun.

"Üzgünüm Onur Bey. Evlerinde ölü olarak bulduk. Polis merkezine gelmeniz gerekiyor." diyen polis memuru ile telefonu kapattım.

"Bir şey mi oldu oğlum?" diye soran babam ile dehşetle "Üvey anne ve babam. Evlerinde öldürülmüşler. Polis aradı. Karakola gitmem gerekiyor." dedim.