Bölüm 13: Yıldızların Altında

255 22 25
                                    


Bölüm Şarkısı:
         The Fray~ How to Save a Life

İyi okumalar ✨

Kaç dakika kaldım o suyun altında, bilincim ne kadar süre kapalı kaldı hatırlamıyordum. Hatırladığım tek şey gözlerimin yavaşça kapanması, havuzun etrafındaki hareketlilik ve ardından havuza atlayan bir gölge.

Gözlerim yavaşça aralanırken karşımda üzerime eğilmiş bir şekilde duran bir çift yeşil gözle karşılaştım.

"Açtı...gözünü açtı..." Karşımda umutla bana bakan Sarp'ı görmek beni şaşırtmıştı. Kıpırdamadan öylece gözlerinin içine bakıyordum. Aniden gelen birkaç öksürük ile boğazımda kalan suları da çıkardığımda rahatlamış hissediyordum. Bakışlarım etrafımızdaki kalabalığa kaydığında Sarp yavaşça üzerimden kalktı.

Yavaşça yerimden doğrulup oturur bir pozisyona geçtim ve nefesimi toplamaya çalıştım. Yanıma gelip yardım etmeye çalışan birkaç kız sayesinde yavaşça kendime gelmeye başlamıştım. Etrafımdaki kalabalık git gide azalırken gözlerim Bora'yı arıyordu. Ama o burada değildi. Beni bırakıp gitmiş miydi?

Herkes kendi işine geri dönmüştü. Ancak ortamdaki gerginlik bulutu hâlâ gitmemişti. Kulüp çalışanlarından biri elinde bir bardak suyla yanıma geldi. Teşekkür edip elindeki bardağı aldım ve içtim. Bardağı geri uzatmak üzereyken kulübün bahçesi büyük bir bağırış ile inledi.

"Cemre!" Bahçe kapısından büyük bir hışımla bana doğru yaklaşan dedemi görünce hızla ayağa kalktım. Dedemin arkasından gelen Bora'yı fark ettiğimde her şeyi anladım. Onu buraya Bora çağırmıştı.

Yanıma iyice yaklaştı ve karşımda durup sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Cemre! Senin ne işin var burada! Benden izin almadan gecenin bir saatinde partiye gitmek de nereden çıktı!" Herkes bize bakarken ben ise dedemi sessizce susturmaya çalışıyordum.

"Tamam, evde konuşuruz bunları..." Ancak onun sakinleşmeye hiç niyeti yoktu.

"Havuza düşmüşsün. Ya başına bir şey gelseydi! Arkadaşın bana haber vermese belki de hiçbir şeyden haberim olmayacaktı!" Gözlerimi yavaşça Bora'ya çevirdim. Ondan asla ama asla böyle bir şeyi beklemiyordum. En yakınım sandığım insan bile arkamdan iş çevirmişti.

"Neden yaptın bunu!" dedim Bora'ya yüksek bir sesle.

"Ben, ben senin iyiliğin için... İzin almadığını bilmiyordum Cemre. Özür dilerim, çok özür dilerim."

"Dileme Bora. Bundan sonra hiçbir şey yapma benim için. Anladın mı?" Bora'ya kızdığımı görünce siniri daha da artan dedem hızla kolumdan tuttu.

"Hadi, eve gidiyoruz!" Gitmeyecektim. Beni herkese rezil edişinin acısını çıkaracaktım ondan.

Sıkıca tuttuğu kolumu hızla çektim.

"Hiçbir yere gelmiyorum. Benim dedem değilsin sen! Ona ne yaptın bilmiyorum ama benim dedem böyle davranmazdı bana!" Gözlerindeki ateş biraz da olsa sönmüştü.

"Tamam kızım. Hadi, hadi gel gidelim..." Ben tam cevap verecekken bizi izleyen kalabalığın arasından sıyrılan Sarp belirdi yanımızda.

"Kız istemiyor işte! Zorlama." Sarp'ı gören dedemin az önce azalan siniri aniden fırlamıştı. Bize doğru gelen kulüp çalışanları dedemin adamları tarafından durdurulduğunu gördüm.

"Sen kimsin ulan! Sana mı soracağım torunuma nasıl davranacağımı?" Sarp benimle dedem arasına geçti ve dedeme iyice yaklaştı. Onların tartışması büyürken etrafımızdaki uğultu da artıyordu.

SONSUZ RÜYA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin