Bölüm 16: Son Veda (FİNAL)

287 14 11
                                    

Son kez, yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın. İyi okumalar..

Sevgili eski dostum, nasılsın? Umarım çok mutlusundur. Ben mi, ben tuhafım biraz. Sanki kalbim yerinden sökülmüş de yerine bir kağıt sıkıştırmışlar gibiyim. Yorgun, sessiz ve yalnızım. Tutunacak tek bir dalım kaldı. Sarp. Belki de bu yüzden girdi hayatıma Sarp. Bir keresinde sana, hayatımıza giren kimsenin tesadüfen girmediğinden bahsetmiştim ya... İşte bunun doğruluğunu bir kere daha fark ettiğim günlerdeyim. Eğer hayat karşıma onu çıkarmasaydı, belki de şu an bir hayatım olmayacaktı.

(1 Ay Sonra)

"Her şey hazır canım... Bu akşam yola çıkıyoruz." Karşımda oturmuş gözlerimin içine aşkla bakan Sarp'ın elini sıkıca tutup başımı salladım. Artık gidecektik bu şehirden. Arkamızda kalanları, yaşadığımız acıları, kayıplarımızı, kazançlarımızı... Hiçbir şeyi düşünmeden gidecektik. Çünkü burada kalmak ikimize de acı vermekten başka hiçbir işe yaramayacaktı.

Ama gitmeden önce yapmamız gereken birkaç şey vardı. Bir aydır Sarpların eski evinde kalıyorduk. Cenaze töreninden sonra kimseye bir şey söylemeden buraya geldik hemen. Çünkü daha fazla acıyarak bize, daha doğrusu bana bakan göze dayanacak gücümüz yoktu...

Ve şimdi bu evden ve bu şehirden ayrılmadan önce kapatmam gereken bazı defterleri kapatmaya gitmek zorundaydım. Buradakileri halledip ilk uçakla Muğla'ya gidecek, orada bıraktığım canımın parçasıyla da vedalaşacaktım.

"Önce teyzenlere mi gideceksin?" Sarp'ın sorusuyla başımı olumlu anlamda salladım.

"Sonra...?" Ellerimi yavaşça kendime çektim ve oturduğumuz koltukta yavaşça gerildim.

"Bora, Bora'yı görmem lazım..." Sarp her ne kadar bozulduysa da bozuntuya vermemeye çalışıyordu.

"Benim de gelmemi ister misin?"

"Hayır..."

"Peki, sen nasıl istersen. Ben biletleri hallettim. Öğleden sonra Muğla'ya uçacağız. Orada işimizi hallettikten sonra bizi bekleyen bir araçla devam edeceğiz..." Minnetle gözlerinin içine baktığımda yavaşça dudaklarımı Sarp'ın dudaklarına yaklaştırdım ve kısık bir sesle,

"Teşekkür ederim..." dedim. Ardından yavaşça onu öptüm ve geri çekildim. Sarp şaşkın ama garip bir ifadeyle yüzüme bakarken gülümsedim. Bu onu ilk öpüşümdü.

"B..ben teşekkür ederim..." Yüzümdeki gülümseme giderek büyürken gözlerim duvardaki saate kaydı. Artık gitmem lazımdı.

"Benim şimdi gitmem lazım. Haberleşiriz sonra..." Ardından yavaşça oturduğum koltuktan kalktım ve masanın üzerindeki sırt çantamı aldım.

Yaz gelmek üzereydi. Baharın hafif esintisi yerini sıcak yaz günlerine bırakmak üzereydi. Evin büyük ahşap kapısını kapatıp yürümeye başladım.

Bahçe kapısına vardığımda arkamı döndüm ve balkondan beni izleyen Sarp'la göz göze geldim. Kıpırdamadan öylece bana bakıyordu. Elimi yavaşça salladım ve arkamı dönüp kapıdan çıktım.

Öylece sokakları geçerken bir yandan da etrafımı izliyordum. Derken birden karşımda o küçük göletli orman belirdi. Öylece olduğum yerde durdum ve uzun uzun seyrettim. O gece dün gibi aklımdaydı. O kadar içime işlemişti ki şu an oraya gitmek bile gelmiyordu içimden...

Biraz daha yürüdükten sonra önümden geçen bir taksiyi durdurdum ve teyzemin evine doğru yola çıktım.

Taksinin penceresinden dışarıyı izlemeye başladığımda yavaşça dudaklarımı araladım,

SONSUZ RÜYA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin