Dolunay: Selam mı? Diyecek başka bişey bulmadın mı? Bunu alayla söylemiştim.
Ferhat: diyeceklerim çok fazla mira. sadece kibarlıktan selam demek istemiştim. Kırdın beni.
Berhan: mira değil dolunay!!!
Ferhat: sen kim oluyosunda ne diyeceğime karışıyorsun lan!
Burak: siktir olup git,ferhat! Olay çıkartmak istemiyorum.
Burağın bu sözlerinden hiç etkilemişe benzemiyordu. Hala bana bakıyordu.
Ferhat: bugün yine çok güzelsin, göz kamaştırıcısın mira. (Özellikle miraya vurgu yapmıştı). Seni bizim masaya davet etmek için geldim. gözün var gibi duruyoda.
Bu dediklerinden sonra ayağa kalktım.
Dolunay: ne demeye çalıyorsun sen?
Ferhat: dediğimi anlamışsındır sen dedi ve bana göz kırptı.
Uza! Bu söz berhandan çıkmıştı. Bütün gözler onu bulduğunda o ise umursamadan içeceğini içmeye devam etti.
Ferhat: bu kim? Benden sonra bunu mu buldun? Yazık! acıdım sana şuan. Sen bunla yatmışsındırda.
Beni arkadaşlarımın yanında eziklemek hoşuna gidiyor olmalıydı. Birde berhanlar buradayken bunları söylemesi...
Berhan hızla bardağı masaya koydu hatta attı. Ferhata bakarak.
Berhan: sana uza dediğimi hatırlıyorum ve lafımın ikiletilmesinden hoşlanmam.
Ferhat: güldürme beni yeni çocuk. Senin şu özgüvenine hayran kaldım ancak dikkat etmelisin ki senin bu mal arkadaşlarından biri durmuyor karşında.
Berkan hemen ayağa kalktı.
Burak yeter ferhat. Olay çıkartmaya çalışma.
Burak hala aynı cümleleri kuruyordu. Sakin kalmaya çalışıyordu. Ne kadar mümkünse.
Ferhat: tamam mirayı benim masama alalım siz devam edin. Diyerek masamıza bir adım daha yaklaşıp elini uzattı. Ona tiksindirici bir bakışımı yolladım.
Berhan ferhatın kolunu tuttuğu gibi hiç zorlanmadan çevirdi.
Ferhat'ın acı inlemesi sonucunda berhan sırıttı ve Ona kafayı caktı. Bu canını çok acıtmış olmalı berhan'ın kafası taş gibi.
Lafımın ikiletilmesimden hoşlanmadığımı söyledim diyerek yere düşmüş olan ferhata bir tekme vurdu.
Bu sırada ferhatın köleleri olayın şokundan çıkıp. Berhan'a doğru koşunca berkan birisinin üstüne atladı ve kafayı yere vurdu. Berhanda diğer ikisine karşıydı ancak ikisinide rahatça yere sermişti. Sesli bir şekilde nefesimi verdim.
Ona bişey olucak diye çok korkmuştum.
Burak, yasin ve arhan bişey yapmalarına gerek kalmadığı için öylece ayakta dikiliyorlardı.
Berhan: şimdi kendini bişey sanan sikik. Sana son bir kez bişey söyleyeceğim. Dolunay'dan uzak dur, yoksa karşında beni bulursun!!. Berhan son bir kere ferhatın karnına tekme attıktan sonra kanlı elini ferhatın tişörtüne sildi.
Berhan: sizde anladınız mı lan!?
Herkes onaylayan mırıltılar çıkarınca yanıma geldi ve elini belime yerleştirdi. Bende çantamı aldım. Birlikte dışarı çıkacakken birden durdum.
Eğer şimdi yapmazsam içimde kalır.
Arkamı döndüm ve yarı uyanık ferhatın kaldırmaya çalışan korumaların yanına gittim. Heryeri kandı ve acılan yaraları vardı. Herkes ne yaptığıma bakıyordu. Ben ise çantamdan parfüm şişemi çıkardım ve kapağını yere attım. Yüzüme sırıtmamı takındım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Ve Kurt Adamın Aşkı
Genç KurguBaşına gelen kötü bi olay yüzünden okul değiştiren dolunay, gittiği okulda tüm efsanelerin gerçek olduğunu öğrenir. vampirler ve kurt adamlar... ama dolunay'ın bilmediği bişey vardır ailesinin ondan sakladığı büyük bir sır.