Soukoku Ile Smutlar Jsjsjssjs

×1×

Ilk bölümden smut yazdığıma inanamıyorum jsjjsjsjsjsjjsjs

Umarım beğenirsiniz.

Smutla başlıyorum hadi hayırlısı.

puffshak _chuury_ bölümü size ithaf ediyorum.

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Kızıl yeni çıktığı bardan sendeleyerek ara sokaklara daldı. O kadar içmişti ki bırakın birilerini kendinisini aynada görse tanımazdı. Girdiği ara sokağın birinde dinlenmek için duvara yaslandı.

Körkütük sarhoş olduğu için aklına olur olmadık anılar doluyordu. Eskiden Dazai, partneri...yani eski partneri ile olan olmaması hiç yaşamaması gereken ama yaşadığı anıları geliyordu.

Bunları niye şimdi aklına geldiğini bir türlü anlamasada yaslandığı duvardan kayıp yere oturdu. O zamanlar her ne kadar sinir olduğunu hatırlasana iyi anıları da vardı. Çok az.

Dazai artık onun yanında değildi ama en azından hatıralı vardı. Ve Chuuya bu hatıralara tutunarak hayatına devam edecekti. Onu kaybettiği yada terkedildiği mi dese daha doğru olur bilmiyordu. Tek bildiği intihar manyağı bandaj beyin artık başkalarının yanında o olmadan hayatına devam ediyordu ve bu durum onu her ne kadar sinir edip üzsede elinden bir şey gelmediği için susuyordu.

Zaten en başından aşık olduğunu anladığı zamandan beri biliyordu Dazai asla ona o gözle bakmayacak onun sadece nefret ettiği partneri olarak kalacaktı.

Bir yandan düşünceleri bir yandan anıları Chuuya'ya işkence ediyordu. Mavinin en güzel tonu gözleri dolmuş artık gözyaşlarını tutamıyor, tutmakta istemiyordu. Bu ara sokakta tek o vardı ve tanrıya şükürler olsun ki ara sokak karanlıktı ağladığını kim göremezdi. Bu yüzden kendini tutmadı Chuuya içinde birikmiş bütün duyguları saldı. Ağlamanın yorgunluğu ve sarhoşluğu yüzünden uykuya daldı.

Bu süre zarfında onu izleyen genç adam uykuya daldığını fark edince yanına yaklaşıp yüzünü kendi yüzünün hizasına getirdi. Gözlerinin ıslaklığını baş parmaklarıyla alıp yüzünü okşadı sonra onu nazikçe kucağına alıp ara sokakta ilerlemeye başladı.

Chuuya uyandığında başının ağrısına birde gözlerinin acısı eklenmişti. Yattığı yataktan doğrulup kendine gelmeye çalıştı. Sonra yattığı yatağa ve bulunduğu odaya baktı. Nerdeydi en son bardaydı ve ordan çıktığını bir ara sokağa girdiğini hatırlıyordu gerisi sisle kaplı gibi hiçbir şey hatırlamıyordu.

Burası onun evi değildi, burası neresiydi ve onu buraya kim getirmişti. Bunları düşündükçe başındaki ağrı dahada şiddetleniyor düşünmesini engelliyordu. Her nerdeyse bir an önce buradan gitmeliydi. Yataktan inmek için ayağını kaydırmayı denedi ama yapamadı ayağında bir şey vardı. Üstündeki yorganı çekip ayağına baktı.

Zincir!?

ZINCIR MI!?

Kim onu yatağa zincirlemiş olabilirdi ki. Keşke dün içmeseydim bunlar başıma gelmezdi lanet olsun. Yeteneğini aktifleştirmeyi denedi ama olmadı. Neden yeteneğimi kullanamıyorum bu saçmalık gerçekten tam bir saçmalık.

O bunları düşünürken bulunduğu odanın kapısı açılıp içeri elindeki tepsiyle kahve saçlı girdi. Chuuya gördüğü kişiyle şaşkınlıkla bakakaldı.

"Demek uyandın cüce. Kendini kesin berbat hissediyorsundur içkiye dayanamadığın halde bu kadar çok içersen bu olur işte."

Dazai elindeki tepsiyi yatağın yanındaki masaya koyup yatağa oturdu. Chuuya hala şaşkın bir şekilde ona bakıyor durumu anlamaya çalışıyordu.