Bu bölümde uke Chuuya. Arka arka değilde aralar da ukeyi Dazai yazıcam. Aslında bu bölümde yazacaktım ama bulduğum bir resim yüzünden ukeyi Chuuya yapamaya karar verdim.
Uke Dazai bekleyen herkesten özür dilerim.
🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Chuuya yorgun bir iş gününden sonra evine gidip sıcak bir banyonun ardından yumuşak yatağında uyuma hayaliyle sokaklarda evine doğru gidiyordu.
Bugünkü işi epeyce yormuştu. Kendini bir şey sanan yeni çeteler, doldurması gereken bir sürü rapor ve dahası...
Chuuya evine varmasına iki sokak kalmışken gördüğü barla duraksadı. Bir iki bardaktan bir şey olmazdı değil mi? En azından kafasını dağıtmış olurdu. Barın kapısından girip kendini bar sandalyelerinin birine attı.
Dazai zorla yaptırılan işlerden sonunda kurtulmuş kendine gelmek için bir şeyler içmeye karar vermişti. Ezbere bildiği sokakları geçip sonunda Lubin'in yerine gelmişti. Parlak tabelaya bakıp burukça gülümsedi. Geçmiş bazen kötü bazen iyi olabilir ama bizi biz yapan şeylerdir, tıpkı bu bar ve içinde yaşanan güzel anıların Dazai'nin iyi tarafını oluşturması gibi.
(Bu kısım pek iyi olmadı yaaa)
Barın kapısından girdiği gibi kızıl saçlar gözlerine çarptı. Onun burda olması pek alışık olmadığı bir şeydi. Genelde onun tarzı daha büyük ve kaliteli barlardı. Yavaşça kızıla yaklaşıp yanındaki sandalyeye oturdu.
Barmen herzamanki müşterisi olan kahve saçlının hep içtiği içkiyi servis etti. Chuuya yanına oturan Dazai'yi fark etsede umursamadı. O kadar yorgun ve bitkindi ki onunla uğraşacak hali yoktu.
Dazai içkisinden bir yudum alıp konuşmak için dudaklarını araladığı an Chuuya o konuşamadan konuştu.
"Şuan çok yorgunum ne sana kızacak nede seni dövecek halim var o yüzden o çeneni açma ve sakince içkimi içeyip burdan gideyim."
Dazai araladığı dudaklarını sıkıca birbirine bastırıp kafasını olumlu anlamda salladı. Normal şartlarda Chuuya'nın bu sözlerine inat onu sinir eder ve kızdırırdı, ama eski partneri gerçekten yorgun gözüküyordu.
Gözleri kanlanmış altları morarmıştı, mavi gözleri yorgunlukla açılıp kapanıyor uyumamak için kendini zorladığı belli oluyordu. Dazai onun bu haline aşinaydı. Mafyada olduğu zamanlarda da Chuuya ne zaman çok çalışsa böyle ölü gibi oluyordu.
O yüzden bu seferlik onun istediği gibi konuşmadı ve sadece önündeki viskiyi yudumladı. Chuuya derin nefes verip sağ elini alnına götürüp şakaklarını ovaladı. Başı çok kötüydü, gözleri acıyordu kendini resmen beton gibi ağır hissediyordu.
Elindeki içkiyi bitirmeden bırakıp parayı masaya bıraktı. Masadan kalkıp kapıya doğru ilerledi. Dazai yarım bırakılan içkiye sonrada kapıya ağır ağır yürüyen kızıla baktı. Bir bardak bile içemiyorsa o zaman durum fenaydı. Dazai endişelensede yerinden kalkmadı kafasınıda bardağına çevirdi.
Chuuya kapıya iki üç adım kala başının döndüğünü ve gözlerinin karardığını hissetti ardından yere yığıldı. Dazai çıkan sesle endişeyle kapıya dönüp yerde bayılan Chuuya'nın yanına uçtu resmen. Barmen hemen yanlarına gelip kızılın iyi olup olmadığına baktı.
Dazai kızılı kucağına çekip onu kontrol etmeye başladı. Chuuya iyiydi büyük ihtimal o kadar yorulmuştu ki bayılmıştı. Dazai'nin içi acımıştı. Onun bu kadar yorulup kendini yıpratmasını hiç sevmiyordu eskiden beri hemde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soukoku Ile Smutlar Jsjsjssjs
FanfictionYine ben eheheh burda da önceki kitabım gibi tek bölümlük hikayeler olucak. Içerikleri smutlar olucak o yüzden şimdiden uyarayım.