Uyuyamamıştı Bulut. Geçmişi geliyordu yine aklına. Nasık yalvardığı, nasıl dayak yediği geliyordu. Ona kimsenin yardım etmeyişi geliyordu...Daha 3 yaşında dayak yemeğe başlamıştı. Belki bir yaramazlık yapmış olsa, yediği dayaklar canını bu kadar yakmazdı. 'Hak ettim.' derdi. Ama hak etmemişti ki canı daha az yansın...
Sürekli kendine bir şeyler aramıştı. Beynin de sürekli 'Neden hata yaptım? Neden dövülüyorum?' soruları dönüyordu.
Evet, en sonunda almışlardı onu oradan. Evet, bedeninde ki yaralar iyileşmişti. Hatta şimdi çok daha güçlüydü.
Ama geçmişte olan her şey beyninde kazılıyken, tüm gücü çekiliyordu ondan. Güçsüz oluyordu yine. Bilmiyordu, nasıl unutacaktı geçmişi. Bilmiyordu, nasıl daha güçlü olabilirdi...
Bulut, bu düşüncelerle boğuşup, uyumak için çaba göstermezken, oturma odasında ki herkes toplanmaya çalışıyordu. Evin zili çalındığında Rüya ayağa kalkıp, açmaya gitti.
Hakan Bey sordu. "O yüzden mi içiyor o kadar hapı?" Uzay göz ucuyla Hakan Bey'e baktı ve hafifçe kafasını salladı.
Başka soru sormadı Hakan Bey. Nasıl sorsundu? Belki başka zaman diye düşündü.
Odaya Nermin teyze girince, Uzay saygıyla ayağa kalktı ve Nermin teyzeye sarılıp, elinden öptü.
Nermin teyze onun elini öperken, saçını şefkatle okşadı. "İyi misin yavrum?"
Doğrulunca, burukça gülümsedi Uzay ve yine salladı kafasını. Hakan'da ayağa kalktı ve elini uzattı, kadına.
Rüya, "Babam Hakan." dedi. "Nermin teyze. Bulut'un alt komşusu."
Tokalaştıktan sonra oturdu herkes. Uzay pencereyi açmıştı oturmadan önce. Daraldığını hissediyordu.
Odada kimse konuşmuyor, gençler kafaları önlerinde kara kara düşünüyorlardı.
Akılların da 'Bulut'u nasıl daha iyi hissettiririz?' sorusu dönüyordu.
Bu hâllerine dönen Nermin teyze konuşmaya başladı. Yanında duran Rüya'nın dizine koydu elini.
"N'oldu size kuzular?"
Nermin teyze, Bulut bu apartmana taşındığından beri tanıyordu bu 3 genci. Onlara her zaman anneleri gibi davranır, şefkatle yaklaşırdı.
Onlara karşı kullandığı kelimeleri seviyorlardı 3 genç.
"Biliyorsun ya zaten..." dedi Uzay.
"Bulut, hâlâ tam olarak kendinde değil. Hâlâ durgun, hâlâ sessiz..." dedi açıklama gereği duyan Rüya.
Derin bir iç çekti Nermin teyzeleri. "Sıkmayın canınızıı..."
"Nasıl sıkmayalım Nermin teyze? Kardeşimiz, dediğimiz Bulut, bir anda 8 yıl öncesinde ki Bulut'a döndü... Hayır, elimizden de bir şey gelmiyor ki yapalım."
"Tek yapabildiğimiz, randevuyu beklemek." Omuz silkti Rüya. "Gerçi, ondan sonra neyi bekleyeceğimizi ya da ne olacağını bilmiyoruz..."
"Kim bilir ne zaman eski hâline dönecek..."
Ofladı Hakan. "Aaa! Yetti canım! Arkadaşınız ölmedi ya!" Rüya ve Uzay içlerinden 'Allah korusun.' derken, ellerini ortadaki sehpahaya vurdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6 YAŞ
LosoweOnlar ailenin ne demek olduğunu bilmiyorken, birbirlerinin ailesi olmuştu bile... --- Her insan, sevdiği kişinin hayatını güzelleştirmeye çalışır. Yönelimi ne olursa olsun! Sevdiği kişi üzülmesin, hep mutlu olsun ister. Onu daima yanında, bir nefe...