¹∅³∅

70 5 0
                                    


Bayan Ji Eun'un bedeni kül olup havaya karışırken Jimin'in acı çığlıkları bedenimin bir kere daha titremesine neden oldu. Titreyen ellerimi onun ellerine götürürken ellerini çekti ve yaşlı gözleri bana döndü yüzüme baktı gözünden akan yaş yanağından süzülürken durdurmak istedim tekrar kalbine düşmesin diye. Ama o ona dokunmama izin vermiyorken

"Bunu bilmediğini söyle Jennie annemin benim için kendini feda edeceğini bilmediğini söyle"

"Ji-jimin bana bu-bunu demişti *hıck* a-ama ben bu kadar erken olabiliceğini düşünmemiştim *hıck* b-beni affet"

Sadece gözlerime baktı ve kalktığını görünce bende kalktım.

"Yalnız kalmam gerek"

Dedi ve uzaklaştığını gördüm arabasına bindi ve bana hiç bakmadan gaza bastı ve hızla araba toz bulutunu ardında bırakarak gözden kayboldu. O an kalbimde tarif edilemez bir sıkışma hissettim göğüs kafesim daralırken nefes alamıyordum rüzgar esiyor ama melodi şeklindeki ıslık sesini duyamıyordum.

Dizlerimin üstüne çöktüm içimden bu yaşanmış olamaz diyordum. Hayatın bana gönderdiği hediye paketinden hüzün çıkmasını beklemiyordum. Yola bakıyordum Jimin'in bir umut geri dönmesini beklercesine. Ve aradan kaç saat geçtiğini zihnim artık algılamıyorken kafamı gökyüzüne kaldırdım. Beni gökyüzü bile şaşırtırken masmavi gökyüzünde tüm gücüyle parlamaya çalışan tek bir yıldız gördüm. Ona eşlik eden bir yıldız aradım ama o tek başına tüm gücüyle parlarken bu bana destek oldu.

Kurumuş dudaklarımı yaladım ve gözyaşımı yanağımdan sildim. Sanki Ji Eun beni izlercesine gökyüzüne bakıp gülümsedim. Güçlü olabilirdim. Kızları aramalıydım ama kafa dinlemek istiyordum. Ji Eun'un arabasına binip kemerimi bağladım aynayı elimle düzeltip gaza bastım araba arkasında toz bulutunu bırakırken ellerim Ji Eun'un tuttuğu direksiyonu tutarken içim ürpermişti. Arabada oturup konuştuklarımız aklıma geldikçe göğüs kafesim tekrar daraldı.

Rüzgarın melodisini tekrar duymak istedim ve arabayla hızımı arttırırken açık pencereden ıslık şeklinde bir melodi yükselmeye başlayınca gülümsedim. Araba havayı yararken sadece güçlü olmak için gülümsedim.



                                                  ✧


Yolda giderken bir benzin istasyonunda durmuştum. Arabayı bir yere çekerken oradaki bir markete girip yanımda olan birkaç bozukluk ile su aldım. Arabaya tekrar binerken suyun kapağını açıp birkaç yudumda içip ağzımı elimin kenarıyla sildim. Arabanın aynasından karışmış saçlarıma ve kızarmış gözlerime baktım. Vücudum sıcak terlerini akıtırken duş almak istedim. Eve gitmeliydim ve kendimi küvetin içinde soğuk su bedenime işlerken orada birkaç saat kalmak istedim. Ama vücudum yanmaya devam ederken bu şu an sadece bir hayaldi. Arabayı çalıştırıp eve doğru sürdüm pencerden içeri giren rüzgar saçlarımı havalandırırken kendime geldim.

Arabayı nereye bırakmam gerektiğini düşünüyordum ve Ji Eun'un kilitsiz telefonundan rehberindeki tek numaraya mesaj atıp arabayı bıraktığım yerin konumunu yolladım.
Sonrasında eve doğru yürümeye başladım. Yolda adımlarımı zorla atarken herkes bana garip gözlerle bakıyordu bana acıyorlardı ne yaşadığımı bilmeden sadece bana bakıp acıyabilirdiniz. Evime vardığımda kapıyı çaldım ve beni gözleri yaşlı bir Lisa karşıladı. Bana terlemiş vücuduma rağmen sıkıca sarılırken omzunun üstünden herkesin endişeli yüzünü gördüm.

Beni çok sıkmadan soru sormamışlardı Jisoo odama gitmeme yardım ediyordu. Ve soru sormamaları beni mutlu etmişti. Kıyafetlerimi bedenimden sıyırırken soğuk suyu açıp küvetin suyunun sabunu köpürterek yukarı çıkmasını izledim suyu kapadım ve saatlerce orda kaldım.

Kalkıp durulanırken havluyu bedenime sarıp odaya geçtim kurulanıp giyindim. Yatağıma uzandım ve yastığıma sarılarak uyudum.

Uyandığımda Rose yanımdaydı ve saçlarımı okşuyordu diğerlerini gözlerim aradığında Lisa koltukta uyuyordu Jisoo ise elinde bir tepsiyle içeri girmiş yanıma gelip tepsiyi önüme bırakmıştı.

"Jennie bunların hepsini bitiriyorsun itiraz yok"

Önümdeki dolu tabağa ve Jisoo'ya baktım.

"A-ama"

"İtiraz yok"

Aslında açtım ama olanları düşündükçe iştahım kapanıyordu. Jisoo'ya tekrar baktım

"Ben yedircem ama sonunda" diyip gülümsedi.

Çatalımı alıp yemeye başladım. Ama bedenim tam tersi yediklerimi kabul etmiyordu ve kusma ihtiyacı hissetim ama kendimi tutup suyumdan bir yudum aldım.

"Unnie kendimi çok kötü hissediyorum herşeyi size anlatacağım"

"İstediğin zaman anlatabilirsin Jennie" diyip Rose elimi sıktı.

Onlar beni neşelendirmeye çalışırken onları merakta bırakmamalıydım. Lisa gözlerini oğuşturup kalkarken uyandığımı görünce oda hızla yanıma oturdu. Tepsiyi kenara koydum derin bir nefes alıp anlatmaya başladım.

"Jimin bizim gibi değil o görünmez olabiliyor beni Ji Eun kaçırdı o Jimin'in annesi beni bir sandalyeye bağlamıştı bana herşeyi anlattı kocasının onu zorlayışlarını acılarını ve bunları sadece oğlunu korumak için yapıyordu. Ji Eun enerjisini Jimin'e verdi ve bedeni kül olup havaya karıştı... Jimin gitti."

Tek solukta söylemiştim ve kızlara baktığımda ağızları açık kalmıştı. Ve şok halinden çıktıklarında olağanüstü olmasına rağmen bana sorgusuz inanmışlardı.

Jimin'e gitmeliydim kızlar da aynı fikirdeydi. Üstüme kıyafetlerimi giyip hızlıca çıkmıştım. Hiçbir şey umrumda değildi onun yanında olmalıydım taksiye binip hızlıca evinin adresini söyledim. Taksi evinin önünde durduğunda ışıklar kapalıydı ve sertçe kapıya vurdum. Kapı uzun bir süre sonra açılmıştı. Karşımda Jimin'i bornozlu görmeyi beklemiyordum.












🅹🅴🅽🅼🅸🅽ѕσℓσHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin