1.Sezon 2.Bölüm: Aşık Mimar

139 2 0
                                    

İki minaresinin arasından hem şemsi, hem kameri karşılayan aşık mimarın, sevgisini döktüğü eserin; kulların, Yüce Mevla’ya yönelmeden önce bulundukları yerde saklı. Bu aşk sadece kamer ile şemsin doğuşunu değil Konstantiniyye’nin gümüşlerinin nerde olduğunu da

görürdü.

Halis bu karmaşık sözlerin ne anlam taşıdığını hâlâ anlayamıyordu. Şems, güneş demekti; kamer, ay demekti. Bunları biliyordu. Konstantiniyye, üzerinde yaşadığı şehirdi. Anlamı, Konstantin’in Şehri’ydi. Fetihten önceki adı ise Konstantinopolis’di, bu da Konstantin’in Şehri demekti.

Halis Beyazıd Kulesi’nin tepesinden şehre baktı. Minareler, göğü deliyordu sanki. İki minaresinin arası…

Halis, kitapta anlatılanlardan anladığı kadarıyla mızrak, bir camideydi. Kulların Yüce Mevla’ya yönelmeden önce bulundukları yer… Mevla’ya yönelmekle büyük ihtimalle namaz kılmayı kastediyordu. Namaz kılmadan önce ise abdest alınırdı. Abdest ise şadırvanda alınırdı.

Halis, mızrağın bu şehirdeki camilerin birinin şadırvanında olduğunu anlamıştı. Birkaç gün önce bu kitapta anlatılanlara pek inanmamıştı, ama bir süre sonra kitabın yazarının neden yalan şeyler yazacağını düşünmüştü. Belki de doğruydu.

Beyazıd Kulesi’nin tepesinden yavaşça batmakta olan güneşe baktı. Ezan birazdan okunurdu. Kuleden indi.

* * *

O gece Halis, rüyasında güneş ve ayı aynı yerde gördü. Uyandığında ezan daha okunmamıştı. Rebiulahir (Nisan) ayının ferahlığı hissediliyordu. Mumu yaktı ve kitap işine geri döndü. Bir süre sonra kitapta neden ay ve güneşi Arapça’daki karşılıklarıyla kullanıldığını düşündü. Neden sonra anladı.

Bu, şifrenin bir kısmıydı. Çünkü güneş ve ayı, Osmanlıca karşılığıyla söyleseydi, camiinin adı ortaya çıkacaktı.

Halis, Mimar Sinan’ın, Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’a aşık olduğu ile ilgili rivayetler duymuştu. Hatta Mihrimah Sultan Camii’ne verilen emeğin, bu aşk olduğu düşünülürdü.

Rebiulahir ve Cemaziyülevvel aylarında Beyazıd Kulesi’nden  bakıldığında güneş ve ayın, doğuş ve batışı minarelerin arasından izlenilebilmektedir.

Ayrıca, Mihri-mah, ay ve güneş demekti.

Mızrak, Mihrimah Sultan Camii’nin şadırvanındaydı. Ama hangi Mihrimah Sultan Camii? Üsküdar’daki mi, Edirnekapı’daki mi?

Osmanlı ŞifresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin