1.Sezon 4.Bölüm 17 Mayıs 1622 Birinci Kısım

48 0 0
                                    

Osmanlı Devleti’nin içinde karışıklıklar başlamak üzereyken Halis, hiçbir şeyden habersiz, ikinci gümüşün yedi kulenin hangisinde olabileceğini düşünüyordu. “Gümüş mızrak”ta ikinci gümüşün yeri direk söylenmişti ama yedi seçenek vardı ve Halis Yedikule Zindanları’na nasıl gireceğini düşünüyordu.

Ancak zindanların askerler tarafından gözlendiğini düşünüyordu. O yüzden kuleleri araştırmak yerine öncelikle Konstantiniyye’nin Yedi Gümüşü’nün yazarı Vedat bin Ulvi (Ulvi oğlu Vedat) ile tanışmaya karar verdi. Ama öncelikle kitabı alırken neler olduğunu anımsamaya çalıştı.

1 Hafta Önce

Halis her zamanki gibi çevireceği –daha doğrusu kopyalayacağı- kitabı Hüsnü Efendi’den alacaktı. Bunun için Hüsnü Efendi’nin evine gitti. Her zamanki gibi bir odada Hüsnü Efendi’nin çocukları kendilerine verilen kitapları kopyalıyor, Hüsnü Efendi ise kendi odasında hat çalışmaları yapıyordu. Karısı ise kocasına ve çocuklarına yemek getiriyor, ara sıra onları izliyordu.

Halis, evin kapısını çaldı. Hüsnü Efendi’nin karısı Gül Hanım kapıyı açtı. Siyah bir çarşafla örtünmüştü  Gül Hanım. Halis’i çok iyi tanırdı, geldiğini görünce “İçeri gel, evladım.” Dedi. Halis içeri girince ona bulgur pilavı ve şerbet ikram etti. Halis yemek yedikten sonra Hüsnü Efendi’nin odasına geçti.

Odanın duvarları, hat sanatıyla yazılmış Bismillah, Allah, Muhammed gibi yazılarla donatılmıştı. Pencerenin önündeyse upuzun bir tezgah ve başında da Hüsnü Efendi vardı. Halis’in geldiğini görünce elindeki fırçayı bıraktı.

-Selamün aleyküm, dedi Halis.

-Aleyküm selam Halis, dedi Hüsnü Efendi gür sesiyle.

-Yeni kitap varmış hocam, diye lafa başladı Halis.

-Evet, evet. Dur bakalım neredeydi?..

Hüsnü Efendi kitaplığında duran ciltsiz sayfaları aldı ve Halis’e uzattı:

-İşte bu: Konstantiniyye’nin Yedi Gümüşü. Beş kopya isteniliyor. En geç iki ay içinde.

-Tamam hocam. Yazarı kim bu kitabın?

-Vedat bin Ulvi diye bir Arap yazmış.

-Arabistan’dan mı aldınız kitabı.

-Hayır, Vedat bin Ulvi Konstantiniyye’de yaşıyor.

Halis kitabı biraz inceledikten sonra sordu:

-Tanıştınız mı onla?

-Hayır, kitabı bana bir tanıdığı verdi. Vedat hastaymış, evinden ara sıra çıkarmış.

-Tamam hocam, dedi Halis. En kısa sürede kopyaları çıkartırım. Haydi Allah’a emanet olun…

* * *

-Adamın kendisi vermemişti, diye mırıldandı Halis.

 O zaman Hüsnü Efendi’yi bir kez daha ziyaret etmeli ve kitabı veren kişiyi öğrenmeliydi…

Osmanlı ŞifresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin