Osmanlı Şifresi

1.Sezon 7.Bölüm:Darbe

19 Mayıs 1622

Vedat ve Halis, Yedikule Zindanları'na korumalara yakalanmadan nasıl girecekleri hakkında çalışıyorlardı. Vedat; planını, Yedikule'nin kuş bakışı çiziminin üzerinden anlatmaya başladı:

“Burası Altınkapı, yani giriş. Buradan askerlere yakalanmadan giremeyiz. O yüzden kör noktadan, yani bu kısma tırmanarak içeri gireceğiz...”

-Tırmancak mıyız? İyi de nasıl?

-Sen merak etme ben tırmanma konusunda iyiyimdir. Şimdi yanıma alacaklarımızı belirleyelim: Kitap, demir kazıklar, halat... Tamam. Yarın zindanlara giriş yapacağız...

Halis sevinmişti. İkinci gümüşü bulacaklardı sonunda...

O sırada...

Padişah otağının Üsküdar'a kurulacağı günden bir gün önce, yeniçeriler Süleymaniye'de toplandılar. Ayaklanan yeniçeriler saraya girip bazı devlet adamlarını öldürdüler. Yeniçeri ve sipahileri ikna etmek isteyen Sultan Genç Osman, yeniçeri ağalarını merhamete getirmeye çalıştı. Ancak bunda başarılı olamadı. Yerine amcası Sultan I.Mustafa ikinci kez tahta çıkarıldı. İsyancılar o an için Sultan Genç Osman'ın öldürülmesini düşünmüyorlardı...

* * *

Halis, Vedat'ın evinden çıktıktan sonra Vedat kapının sürgüsünü çekti. Sofadan geçip salona geçti. Cebindeki anahtarla, maundan yapılmış bir sandığı açtı. Beyaz bir çarşafın altındaki resimleri aldı.

Elinde tuttuğu resme son kez bakıyordu. İki kişinin sureti çizilmişti. Bu resmi buruşturdu ve yaktı...

* * *

Siyah giysilerinin içindeki yabancı bir adam Hüsnü Efendi'nin evinin önünde durdu.

Eve iyice baktıktan sonra kapısını yumrukladı. Hüsnü Efendi oldu, kapıyı açan. Adam:

-Hüsnü sen misin?

-Evet?

Adam cebinden sivri uçlu bir bıçak çıkardı ve Hüsnü Efendi'nin görebileceği ama dışarıdan birisinin göremeyeceği şekilde tuttu.

-Benimle geliyorsun...

* * *

Yasin, ağabeyinin mezarına baktı. Gözünden akan yaşı sildi. Sağ yumruğunu sıktı.

-Çok yakında intikamını alacağım. Bize ihanet etmenin bedelini ödeyecek...

Sonra kabristandan çıktı ve atına binip yola çıktı...