1.8

24 3 0
                                    

Onur Can Özcan - Kibrit
dinleyerek okumanızı tavsiye ederim :')

...

Bir sigarayı yakmak için tutuşan ateş, bir hayatı yakıyordu. Sevmek için çırpınan bir kalp, hiçbir umut vermeyen kalpte tutuşuyordu. Dokunmaktı belki bunun adı, avuçtaki o sıcaklıktı belki ama, Ali için bu aşktı.

Aşıktı.

Gün, sanki en çok bugün karanlıktı. Şu oturduğu salıncağın demirleri sanki onun idam ipiydi. Öyle olmasını isterdi.

Kulağındaki kulaklıktan taşan o şarkı, sanki parmakları arasında tuttuğu o sigara için yazılmıştı. Sanki, onu bu denli seven kalbi içindi.

Gül, onun en uzağındayken, başka bir adamın en yakınıydı. Kollarındaydı. Elleri belindeydi, başı göğsünde.

Derin bir nefes çekti sigarasından.

"Hangi yüzüne baksam insanların karar veremem.

Bir yüzüne gülsem diğer yüzü, pişman eder hemen."

Gül, hala o adamın kollarındaydı. Ama onun dünyalar güzeli sevdiğine sarılan adamın yüzünde hiçbir mutluluk kırıntısı yoktu.

Tam küfürlüktü bu adam. Oysa Ali onu kollarının arasına alsa...

Ali bunu düşününce çoktan bitmiş sigarasını yere atıp yenisini yaktı.

"Yetmezmiş gibi yalnızlığı kapımın önünde bırakıp kaçan bir kadın var.

Bende aşkı ona bıraktım. Ne kapı açıldı ne hayatta.

Aşk öldü karda kışta. Yalnızlıksa, şimdi en güzel yaşında"

Onun aşkı ölmedi, ölmüyordu. Kalbi amansız bir ağrıyla sızlıyordu, onu seven yanları acıyordu ama aşkı ölmüyordu.

Gül, kafasını kaldırdı ve kolları hâlâ Fatih'in belindeyken onun yüzüne baktı. Usulca kıvrıldı dudakları.

Ali yine güldü ona.

Yine öldü onun gülüşüne.

"Sen beni yak, ben sigaramı. Bir kibrit kadar mı hayatın?

Anca yakar mısın? Başka işe yarar mısın?"

Gül, sonunda Fatih'ten ayrılınca, anca nefes alabildi Ali. Bu kadar zor olması gerekiyor muydu? Ya da bu kadar sevmesi?

Elleri birbirine tutuştu sevgililerin.

Ali yine nefessiz kaldı.

" O başkasını sarsın, sen sigaranı. Bir derdi var dinle dumanını.

Bu son şarkımız, içim rahat artık."

Ali soluksuz kalmışcasına derin derin nefeslendi. Sigarayı unuttu, gözlerini onlardan ayıramadı. Oysa görmese daha iyiydi. Ama bildikten sonra görse ne olur görmese ne olur.

Onlar el ele gözden kaybolduktan sonra, Ali gözünü parkın yeşil kaydırağına dikti. Ama gördüğü gül yüzlüsüydü.

Yüreğindeki yanan ateşi söndüremezken fısıldadı karanlığa.

"Bizim gibiler için mi yazdı bu şarkıyı Onur Can Özcan. Bizim gibi sevdiğini değil, sigarasını saran adamlara."

Anlıyordu ki, gül'ünün bir tek ona batan dikenleri, başkası için sadece tatlı bir sıyrıktı.

Bir an kendinden utandı.

O parçalandığı yeri kendi elleriyle dikerken, Gül başkasının göğsünde güzel kokular bırakıyordu.



before you go.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin