Bölümü medya ile birlikte okumanızı tavsiye ederim☁️🌸
Koskoca 20 gün geçmişti. Etrafta onu soru yağmuruna tutan bir çocuk olmadan geçirdiği 20 gün.
Nefessiz kaldığı, sigaranın bile onu mutlu edemediği 20 gün. İlk defa yapayanlız hissettiği koskocaman 20 gün..
Bu 20 gün boyunca neredeyse hiç yemek yememiş, uyumamış ve sadece sigara içmişti küçüğünün çiçeklerle dolu balkonunda. Her saat, her dakika onları nasıl bulabileceği hakkında planlar yapmış ve deliler gibi kafa yormuştu. Fakat elinden hiçbir şey gelmiyor ve bu, gün geçtikçe aklını yitirmesine neden oluyordu. Ona yardım edecek kimsesi yoktu ve tek başına yol katedemiyordu.
Viskini doldurmuş ve sigarasıyla birlikte içiyordu karanlık odada. Derince çekti içine leylak kokusunu. Küçüğü gibi hissettirmiyordu. Bir kez daha yandı ciğerleri. Tek yudumda akıttı miğdesine içi dolu bardağı. Bardağı bırakmış ve şişeyi almıştı eline. Milyonlarca şişe bitirip unutmak, hissetmemek istiyordu bu acıyı. Ama hiçbir alkol unutturamazdı bu derin yarayı. Öyle bir kanıyordu ki. Şişeyi kafasına dikmiş ve büyük büyük yudumlar almıştı. Sonra sigarasını çekmiş ve biraz da olsun nefes almaya çalışmıştı. Yavaş yavaş başının döndüğü hissediyor ve miğdesini boşaltma ihtiyacı hissediyordu. Ani gelen hisle ayağa kalkmış yalpalayarak odada ki tuvalete girmiş ve miğdesinde bulunan tüm alkolü kusmuştu. Başka birşey yoktu zaten. Titreyen bacaklarını yavaşça ayağa kaldırmış ve elini yüzünü yıkamıştı lavaboda. Ardından topallayarak odaya geri girmiş ve uyumayı denemek için yatağa yatmıştı. Küçüğünün yatağına..
Yorganı üstüne çektiği gibi derin koku tüm iliklerine işlemiş ve titretmişti vücudunu. Bir damla atladı uçurumun ucundan. İlk defa bu denli yanlız hissediyordu kendini. Ne yoongi vardı, ona her daim yardım eden adam. Ne de küçüğü vardı, onu her daim mutlu eden..O gece ilk defa, hıçkıra hıçkıra ağladı küçük olanın yastığına sarılıp. O gece lanet etti kendine, ona aşık olduğunu söyleyemediği, bu kadar korkak olduğu için.
Günler sonra ilk defa huzurlu bir uykunun kollarına bıraktı kendini.
Küçük olanın kokusuyla..°
Deliler gibi ağrıyan başını kaldırmış ve esnemişti yatakta. Ardından tüm gerçekler vurmuştu her sabah gibi yüzüne. Her gece bunun bir kâbus olmasını diliyor ve her kalktığın da, tanrı bunların gerçek olduğunu yüzüne vuruyordu. Yataktan kalkmış ve elini yüzünü yıkamıştı. Bugün yoongiyle önceden yaptıkları planı devreye sokacaktı. Çünkü elinde olan son ümidiydi bu. Üstünü gitme tenezzülünde bile bulunmadan motorunun anahtarını almış ve çıkmıştı dışarı..
°
'Bugün nasıl hissediyorsun kendini bakalım park?'
Küçük olan konuşmamış ve yüzünü çevirmişti başka bir yere. Deli gibi korkuyordu bu adamlardan fakat belli etmiyor ve her seferinde çekinmeden sıralıyordu laflarını. Fakat çok özlemişti büyük olanı. Her gece onu düşünüyor ve ağlayarak uykuya dalıyordu. Kokusunu, o karanfil kokusunu özlemişti.
'Fazla vaktin yok park, eğer biraz daha susmaya devam edersen sonun iyi olmayacak. Uww ölmekten korkmuyor musun yoksa?'
Alayla gülümsemiş ve doğrudan gözlerine bakmıştı kahverengi saçlı adamın. Ondan korkmadığını göstermek istiyordu.
'Hadi amaa, yapman gereken tek şey, şu lanet kağıdı imzalamak.'
"Babamın yıllardır kendi hakkıyla çalışıp kazandığı senin gibi kıskanç ve işe yaramayan bir insana vermeyeceğimi düşünemiyor musun?"
Karşısında ki adamın yavaş yavaş sinirlendiğini hissediyor ve korkmaya başlıyordu. Gözlerini başka bir yere çevirmiş ve susmuştu. Henüz kapanmayan yaralarına yenilerini eklemek istemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coupable° kookmin
RomanceEfsaneye göre iki melek birbirine aşık olursa eğer.. Birinden biri ruhunu iblise satmış, kalbini ise meleğine vermiş demektir. Ve ben.. Tanrının gönderdiği o meleğe aşık oldum. Hemde ruhumu verecek kadar çok..