Coupable° kookmin

°Sahil°

Jeongguk birkez daha mızmızlanarak oflamış ve tüm dikkatleri kendi üstüne çekmiş, ardından tüm nefretiyle konuşmuştu.

'Siz iki sikik tartıştınız diye minik sevgilimin yanında oturamıyorum ve yol boyunca hoseok'un mırıldandığı boktan şarkıları dinlemek zorundayım.!!!'

"Dostum, benim sesim muhteşemdir. Neyden bahsediyorsun?"

Küçük olan olaya müdahale etmiş ve anında yumuşatmıştı öfkeli sevgilisini.

"Bayım, çok az kaldı zaten. Orda birlikte olacağız."

Siyah saçlı olan önce gözlerine bakmış ardından utangaçça gülmüştü. Sonra başını hafifçe onaylar nitelikte sallamış,
arkasına yaslanmıştı. Kısa bir süre sonra araba yavaşlamış ve şoför koltuğunda oturan yoongi konuşmuştu.

"Geldik sonunda"

Arabayı uygun bir yere parketmiş ve aşağı inmişlerdi. Bagajdan gerekli malzemeleri alıp sahile doğru inmiş ve uygun bir yer bulup yerleşmeye başlamışlardı. Önce pembe renkli örtüyü kumlara serip oturmuşlar, jeongguk ise büyük şemsiyeyi tam küçüğünün üstüne doğru sabitlemiş ve güneşin ona gelmesini engellemişti.

"Dostum sadece bu küçük güzel şeyi düşünüyorsun, biz ne yapacağız yanalım mı?"

'Konuşmayı kes hoseok. Birazdan denize girersin zaten.'

Turuncu saçlı olan bir süre düşünmüş ardından başını sallamıştı. Küçük olan ise gülümseyerek siyah saçlı sevgilisini izliyordu. Jeonggukta bakışlarına karşılık vermiş ve küçük bir çekim başlatmıştı aralarında. Ne zaman gözleri birbirine değse, silikleşiyordu herşey. Koparamıyorlardı galaksilerini..
Ortamı bozan hoseok'un alaylı sözcükleri oldu.

"Biraz daha birbirinize böyle bakarsanız hamile kalacaksınız"

Jeongguk göz devirmiş ve öldürücü bakışlarla uyarmıştı arkadaşını (?)
Yoongi hoseok'a olabildiğince uzak bir yere oturmuş ve gözlerini hafif hafif beliren dalgalara dikmişti. Ardından bakışlarını jeongguk'a çevirmiş ve konuşmuştu.

"Ben biraz kumsalda dolaşacağım."

Jeongguk gözleriyle onaylamış, jimin ise bir anne edasıyla tembihlemişti.

"Hyung, dikkatli ol. Çok uzaklara gitme sakın. Fazla geç de kalma."

Yoongi minnetle gülümsemiş ve başını sallamıştı. Ardından kalkmış ve ileriye doğru yürümeye başlamıştı. Aradan birkaç dakika geçmiş ve jeongguk gözlerini denizden ayırmadan hoseok'a ithafen konuşmuştu.

"Git ve aranızı düzelt ibne herif"

Turuncu saçlı adam sanki bunu duymayı bekliyormuş gibi ani bir haraketle ayağa kalkmış ve yoonginin gittiği yerden ilerlemeye başlamıştı. Nihayetinde sadece ikisi kalmış ve jeongguk amacına ulaşmıştı.

"İstediğiniz buydu değil mi bayım?"

Şirince sırıtmış ve omuz silkmişti. Ardından küçük sevgilisinin yanına kaymış ve dizine yatmıştı. Sarı saçlı çocuk önce afallamış, ardından elleri saçlarını bulmuştu genç adamın. Bir yandan hafif hafif tutamlarıyla oynuyor, bir yandan da yüzünün her detayını inceliyordu.

"Bayım?"

'Hm?'

"Sizi seviyorum"

Kapalı gözlerini usulca açmış ve gülümsemişti küçük sevgilisine.

'Bende seni seviyorum'