"Ona gecikmemesi gerektiğini söylemiştim halbuki"
Küçük olan sinirle konuşmuş ve hazırladığı tabağı masaya koymuştu. Jeongguk ise mutfak camının arkasında, dışarıda sigarasını içiyor bir yandan da küçük sevgilisini sakinleştirmeye çalışıyordu. (Mutlu aile tablosu amk)
'Sevgilim sakinleş, gelirler birazdan.'
Cümlesi biter bitmez zil çalmış ve küçük olan rahat bir nefes vermişti. İkisi de kapıya doğru gitmiş ve açmışlardı sakinlikle.
Kapı açılır açılmaz yoongi hızlı ve sinirli bir şekilde içeri girmiş ve salona atmıştı kendini. Hoseok ise arkasından alaylı bir gülüşle yürümüş ve selam vermişti herkese. Olanları şaşkınlıkla izleyen jeongguk ve jimin ne olduğunu anlamamış ve birbirlerine bakmışlardı sorarcasına. Hepsi birden salona girmiş ve koltuklara oturmuşlardı. Yoongi yumuşak bir ifadeyle küçük olana bakmış ve konuşmuştu."Üzgünüm Jim, biraz geç kaldım."
"S-sorun değil hyung. Direk kahvaltıya geçelim isterseniz. Birilerini zor tuttum bu zamana kadar da."
'O birileri benim'
Siyah saçlı olan önden ilerlemiş ve oturmuştu sandalyesine. Gerçekten çok acıkmıştı ve kimseyi bekleyecek hâli kalmamıştı. Diğerleri de masada ki yerlerini alınca yemeye başlamışlardı sonunda. Jeongguk tamamen tabağına odaklanmış ve başka kimseyle ilgilenmiyordu. Fakat küçük olan karşısında ki hyungunun turuncu saçlı adama öfkeyle baktığını görüyor ve birşeylerin ters gittiğini seziyordu. Bakışlarını büyük bir açlıkla yemek yiyen sevgilisine çevirmiş ve anında tebessüm belirmişti yüzünde. Gözlem işini bırakmış ve o da yemeğine odaklamıştı kendini.
Nasıl olsa kahvaltıdan sonra konuşabilirlerdi..°
'Aslında aranızda ki şey umurumda değil fakat sırf küçük sevgilim merak ediyor diye soruyorum. Tanrı aşkına neyiniz var sizin? Sabahtan beri aranızda ölüm sessizliği var. Yoon, neden sana her baktığımda adama öldürecekmiş gibi bakıyorsun?'
"Çünkü öldüreceğim onu."
Hoseok alayla gülmüş ve jeongguk'a çevirmişti bakışlarını.
"Sanırım kediciği sinirlendirmişim jeon"
Küçük olan sinirden kıpkırmızı olan hyungunun kolundan tutmuş ve konuşarak ayağa kaldırmıştı.
"Biz seninle bahçeye çıkalım hyung"
Ardından jeongguk'a kaş göz işaretiyle ne olduğunu öğrenmesini söyleyip bahçeye doğru çıkmıştı.
Jimin yumuşak bir sesle karşısında oturan adama konuşmuştu."Aranızda birşey mi geçti hyung? Kavga yada başka birşey.."
"Büyük bir hata diyelim"
Daha fazla sıkmak istememiş ve başını sallamıştı anlayışla.
Bu sırada hoseok hiç uzatmadan bir çırpıda anlatmıştı olanı."Yattık"
'Ne?'
"Dün gece onlara gittim, çok içmişiz. Çok birşey hatırlamıyorum. Bi o güzel anları bir de sabah kalktığımda ağızıma sıçan bir adamı hatırlıyorum o kadar."
'Vay be.. hızlı olmuş bu.'
"İnanmayacaksın ama.. acayip hoşlanıyorum bu adamdan."
'Ya eşcinsel değilse?'
"Dostum.. inan bana eşcinsel olmayan biri altımda öyle güzel inlemezdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coupable° kookmin
RomansaEfsaneye göre iki melek birbirine aşık olursa eğer.. Birinden biri ruhunu iblise satmış, kalbini ise meleğine vermiş demektir. Ve ben.. Tanrının gönderdiği o meleğe aşık oldum. Hemde ruhumu verecek kadar çok..