black wings

°10

*
Song: On by BTS

"Siz nereye gittiğinizi sanıyorsunuz?" Üçlü aniden durdu. Mark titreyerek "Yakalanacağız demiştim." diye fısıldadı.

"Bir saniye, bu-" diyerek arkasını döndü Taehyung ve gülümseyen Tzuyu'yle göz göze geldi. "Selam,"

"Aman Tanrım sadece Tzuyu'ymiş!" dedi Mark dizlerinin üstüne çöküp. Tzuyu'nin yanında duran Sana kaşlarını çattı. "Ve Sana,"

Mark pörtlek gözleriyle arkasını dönüp kızlara baktı. "Ah, selam."

"Selam."

"Sizin ne işiniz var burada?" diye sordu Taehyung kısık sesiyle. Tzuyu omuzlarını silkti. "Bizde Neon'u arıyoruz, unuttun mu? Ayrıca kabul ederseniz diğer kızlar da bizimle gelecek."

Merdivenlerin başında yedi kız daha göründü ve hepsi onlara gülümseyerek el salladı. "Aman Tanrım." dedi Irene.

Taehyung, Mark ve Irene'e baktı. "Sizin için sorun olmaz herhalde? Kalabalık daha iyidir."

"Aslında," dedi Tzuyu,Taehyung'a bakarak. "Senin ilk önce güçlenmen gerekmiyor mu? Neon'un karşısına böyle çıkamazsın."

"Savaşmaya gitmiyoruz. Sadece nerede olduğunu öğreneceğiz."

"Peki o halde, gidelim." Tzuyu ve Sana önden okuldan çıktı. Ardından diğer cadılar de onları takip etti. Irene güldü. "Bu kız bana benziyor, sevdim."

"Ya tabii,"

On iki kişi birden okuldan çıkmıştı ve bu durum oldukça dikkat çekiciydi. Neyse ki, bütün öğretmenler bakanlıkla ve ne yapacaklarını konuşmakla meşgullerdi.

Okuldan yeterince uzaklaştıktan sonra Irene durdu ve elindeki haritaya baktı. "İlk depo Han Nehri'nin altında. Yani, yüzmemiz gerekecek."

"Islanmaktan nefret ediyorum." diye söylendi Mark. Sana ona kaçamak bir bakış attı ve içinden bende öyle, diye geçirdi.

Kimse bir şey söylemeyince yola devam ettiler. Han Nehri'ne geldiklerinde Taehyung yavaşladı. Nehir onu hep ürkütmüştü.

"Korkuyor musun?" diye sordu Tzuyu yanına gelip. Taehyung başını salladı. "Biraz,"

"Merak etme, boğulmazsın." Ona cesaret veren bir şekilde gülümsedi ve Irene'e baktı.

Irene, karşısında duran on bir kişiye baktı ve iç çekti. "Bir grup depoya gitsin, bir grup da her ihtimale karşı karada beklesin."

Beş dakikanın sonunda gruplar belli olmuştu. Aşağı inen grup, Taehyung, Mark, Tzuyu, Sana, Mina ve Irene'di.

Irene ve Tzuyu üzerlerindeki eşyaları kızlara bırakıp nehrin kenarına geldiler.

"Nefesimizi uzun süre tutamayız. Bu yüzden bir büyü yapacağım." dedi Irene ve büyünün sözlerini söylemeye başladı.

O sözleri bitirince diğerleri de tekrar etti. Dokuz cadı,onları idare edecek büyüyü de söyledikten sonra hep birlikte suya atladılar.

Taehyung korkusuna rağmen hızlıca atlamıştı. Suyun derinliklerine giderken kafasının üzerinde hava baloncuğu oluştu. Böylece daha rahat nefes alıp verebilecekti.

Hepsi dibe doğru yüzerken Irene onlara yolu gösteriyordu. Neredeyse nehrin dibindeydiler.

Sonunda, büyük beyaz bir ışık göründü. Irene dudaklarını oynatarak "İşte burası," dedi. "Ben önden giriyorum."

Işığa girince ortadan kayboldu. Mark ne kadar korksa da hiç düşünmeden ışığa doğru yüzdü. Sana ve Mina da hemen peşinden gitti.

Tzuyu, Taehyung'a baktı ve hafifçe gülümsedi. Bundan cesaret alan Taehyung, hızlıca ışığa doğru yüzdü.