Bölüm 2: Kendime Bir Bakış

915 69 5
                                    

Zemindeki siyahlık kaybolmaya ve ardından yeşillikler belirmeye başladı. Sırtımdaki çanta cidden ağırdı. İçinde ne vardı acaba? Ama zaman kaybetmemeliydim. Yürümeye devam ettim. Yavaş yavaş Güneş batmaya başlamıştı.

Güneş batınca bir ağacın dibine uzandım. Çantayı açtım. Neden ağır olduğu belliydi. Içinde bir çift kılıç, iki tane hançer, dörtlü şekilde toplanmış iki takım bıçak, heralde silahları taşımanın kolay olması için konulmuş bir kemer, solmuş kırmızı renkte bir not defteri -üstünde Antonie yazıyordu-, yorgan, paketlenmiş şekilde yiyecek, su, ve diğer küçük eşyalar vardı.

Demirden kapaklı bir çakmak çıkardım ve etraftan kuru çalılar topladım. Tabi bir dahakine daha erken davranmayı da aklıma not ettim. Bunun nedeniyse karanlıkta çalıların görünmemesi ve ayrıca kuru çalıların çok seyrek olmasıydı.

Neredeyse bir buçuk saat bu şekilde zaman kaybettikten sonra çalıları yığdım. Çakmakla tutuşturdum. Alev yükselmeye başladı. Çantanın içinden paketleri çıkardım. Içlerinde ekmek ve diğer unlu yiyeceklerden vardı. Oldukça azdı. O yüzden de çok az yiyebildim. Biraz da su içtikten sonra hançerlerden birini çıkardım. Yarım metre kadardı. Belki biraz geçiyordu -evet fark ettim, Antonie nin dediği doğruydu. Geçmişimi hatırlamıyordum sadece. Anılarımı. Bilgilerim hala yerindeydi. Dolayısıyla metre kavramını da biliyordum.- Biraz daha inceledikten sonra kınından çıkardım. Ateşin ışığıyla birlikte çok güzel parlıyordu. Elimde çevirirken bir anlığına yüzümü gördüm. Sonra hançeri yavaşça aynı konuma getirdim.

Yüzüme bakılacak olursa 15 ya da 16 yaşında olmalıydım. Ama yüzümü ilk defa görüyordum. Kızıl kahverengi, hafif dalgalı, sağ kaşıma doğru yönelerek inen saçlarım vardı. Gözlerim de saçlarım gibi kahverengiydi ve hafif çekikti. Çenem sivri sayılırdı ve yavaş yavaş sakallarım oluşmaya başlamıştı. Saçlarımın arasındak kulaklarım görünebiliyordu. Baya bir süre o şekilde kendime baktım.

Ne garip değil mi? Yüzümü ilk defa görmek... O kadar yaşadıktan sonra...

Daha fazla kendimi yormadım. Yorgana sarıldım ve uyumaya başladım.

KARANLIK: UYANIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin