- Sakin olun Öykü Hanım gayet iyi. Kafasına dikiş attık, şimdi uyuyo. Bir gün tedbir amaçlı hastanede kalıcak.
Doktor bunu diyince tekrar nefes almaya başladım. Sonunda sakinleşmiştim ama onu görmek istiyordum.
- Onu görmek istiyorum.
- Birazdan odaya alacaklar, o zaman görebilirsiniz.
- Teşekkür ederim.
10 dk sonra Öykü'yü odaya aldılar. Hemşire çıktığında "birazdan uyanır" dedi. İçeri girdim ve onu rahatsız etmeden yatağın kenarına oturdum. Onu kaybettim diye çok korktum. Onu kaybedersem ben ölürüm. Yüzünü elimle sevmeye başladım. 5 dk sonra gözünü araladı, şimdi gerçekten rahatlamıştım.
Öykü'nün Ağzından:
Başım çoookk ağrıyo. Neredeyim ya ben? Hafiften gözümü açtım Toprak Bey beni izliyordu. Kalkmaya çalışacakken engel oldu.
- Sakın kalkma. Daha iyileşmedin.
- Ne?
Etrafıma bakındım, hastane odasındaydım. Sonra hatırladım herşeyi. Toprak Bey beni kurtarmış ve hastaneye getirmişti.
- Seni kaybettim diye çok korktum Öykü. Ama bir daha böyle birşey olmicak.
- Efendim?
- Ben seni seviyorum Öykü.
- Ne?
- Evet, seviyorum seni. Gülüşümü, sesini, gözlerini, masumiyetini ve sayamayacağım bir sürü özellik daha. Seni düşünmeden bir saniye bile geçiremiyorum. Aklımdan hiç çıkmıyorsun.
Tamam bu sefer %100 eminim ki rüya. Tam kolumu çimdirecekken, Toprak Bey elimi tuttu.
- Rüya değil, kolunu boşuna çimdirme.
- Rüya değil.
- Hayır, rüya değil. Ve senden bir şey istiyorum.
- Evet?
- Benim sevgilim olur musun?
- Olurmuyum?
Toprak Bey gülmeye başladı.
- Ben cevabı sabah alim, senin kafa yerinde değil.
- Tamam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYANIN RÜYASI
Teen FictionWattpad de ki Mafyanın Rüyası adında ki İlk kitap. Beğenmediysen aptal aptal yorumlar yapmayın. Bakın çıkış orada defolup gidebilirsin. Ama diyorsan ben kaşınıyorum yaz da verin cevabını. Hayatı boyunca acı çeken bir adam. Ne çocukluk yaşar nede gen...