20. Bölüm: Yılan Mı O?

5.5K 223 6
                                    

Toprak çadır kuruyordu, bense hamağı bağlıyorum. Sıra hamağın sağlamlığına test etmeye geldi. Ve müsait bir yerlerimi kırmak hiç istemiyorum. Biraz vicdansızlık olucak ama. 😈

- Toprak gelsene.

- Ne oldu?

- Şu hamağı üstüne bir yatsana, sağlamlığına bakıcam.

- Niye ben?

- Çünkü ben düşmek istemiyorum.

- Peki.

Peki mi? Çok kolay oldu. Toprak hamağı üstüne yattı ve sallanmaya başladı.

- Yılan mı o?

- Ne yılanı?

- Öykü arkanda yılan var!

- AAAAAAA!

- Çabuk buraya gel. Hemen ayağının yanında!

Hemen hamağı üstüne çıktım, Toprağa iyice sokuldum. Etrafıma bakıyordum. Yılan nerde ya?

- Nerde yılan?

- Ne yılanı?

- Yerde yılan var dedin ya.

- Öyle bir şey demedim.

- Yalan mı söyledin?

- Bilmem, söyledim mi?

- İnanamıyorum sana, yaptığın çok ayıp bir şey.

Gülmeye başladı. Benden fark ettim kalkamıyorum, hatta bırak kalkmayı hareket bile edemiyorum. Öyle sıkı tutuyor ki beni.

Yarım saat sallandık. Sonra çok güzel bir ders aldım. Bir dal 2 yetişkin birey taşımaz. Dalın kırılma sesiyle kendimizi yerde bulduk. Tabi ben gülme krizine girdim, Toprağın üstüne düştüm. Toprak dala küfür ediyordu.

- Ne gülüyorsun?

- Acıdı mı?

- Evet, acıdı.

- Dikkat et, yılan sokmasın.

Toprak ve ben 10 dk boyunca yerde mal mal güldük. Sonra Toprak daha sağlam bir dal bulup hamağı yine bağladı. Ve salıncakta yaptı. İşi bitince onunla biraz dolaşmaya çıktık. Bir şey daha öğrendim benden daha hızlı koşuyor. Koşu yarışı yapmayı teklif etti bende kabul ettim. Kazanan istediği bir şeyi yaptıracak. Veee kaybettim.

- Evet Toprak Bey, ne istiyorsunuz?

- Saklama hakkımı kullanıyorum.

- Ne?

- Yani istediğim zaman kullanıncam.

- Sen bilirsin. Ben olsam çoktan kullanırdım.

- Ne yaptıracaktın ki?

- Beni kamp alanına kadar taşı diyecektim.

- Bunun için idayı kazanmana gerek yok ki?

Evet, duygu sömürüsü yine işe yaradı. Yükseliyorum, beni kamp alanına kadar taşıdı.

MAFYANIN RÜYASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin