Ezanın sesini duyarak uyanmak da benim sınavımdı sanırım.Annemin tembihlediği kadarıyla,onun alarmı oldum ve yanına gittim.Namazlarını kılardı,ve...Ah.Benim kılmamı da isterdi.Büyüyünce derdim küçükken.Şimdi,daha ne kadar büyüyecektim?Bilemiyorum.Elli,altmış,ya da otuz...Daha inançsız mıydım?O bile belli değildi.En yakın yoldaşım Ervanur çok uğraşmış,beni yola getirememişti.Ben böyleydim,işte.Bunu bilmeyen yoktu.'Kanka' denilen grubum iman doluydu.
Bu düşüncelerimle annemin yanına geldim.Mışıl mışıl uyuyordu,tamam uyandıracaktım.Eğilip,yavaşça omzunu dürttüm.
" Anne,anneciğim..."Bir gözü açık,bir gözü kapalıyken baktı.Bu sersem haline güldüm.
" Namaz için..."dememe fırsat kalmadan kalktı.
" Ah.Tamam,canım.Sen seccade getiriver."dedi.Hafifçe başımı salladım ve dolabı açtım.
Mis kokulu seccadeyi alıp,anneme uzattım.
" Niye iki tane getirmedin?"deyince şaşkın şaşkın ona baktım.Ben...kılmıyordum ki.
" Anne?"dedim.
" Ee sen de başlasan artık Afracığım."
" Anne...bilemiyorum,kararsızım."dedim acı acı.
" Ahh o gençlik.Gençken bende böyleydim.Pişmanım şimdi.Borçlarımı ödemeye çalışıyorum."dedi.
Annem suçsuzdu.O hep benim dini öğrenmem için elinden geleni yapmıştı.O...çok uğraşmıştı.Anneme kırık bir tebessüm vererek yatağıma geri döndüm.O namazını kılarken,kulaklıklarımı takacaktım ki vazgeçtim.Aklıma fare kız gelince yüzümü buruşturdum.Eh,öyle olmak istemezdim değil mi?
~~
Uyandığımda...Ah.Okul!!Alarma baktım.Çalmış,ama duymamıştım.Sızlana sızlana yataktan kalktım.Derse yaklaşık bir saat geç kalmıştım.Üniversiteye gidiyorum.Tabi ki de Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeyim.Hocalarım sesimi çok beğenirlerdi.Israrla güzel sanatlar okumamı istemişlerdi.Annem çok ısrar etmişti,
" Kızım,sonradan pişman olacağın şeyler yapma.Lütfen.Şarkı söyleme,günah.Keşke beni anlasan." demişti.
Ama çok seviyorum,şarkı söylemeyi.Ne yapayım?Siyah şortumun üstüne mor üzerinde' Where is the my mind?'yazılı tişörtümü giydim.Saçlarımı da açık bırakıp,merdivenlerden indim.Annem beni her gördüğünde yaptığı gibi,süzdü ve başını iki yana salladı.Ahlayarak,soru sordu,
" Okula gidiyor musun Afra?"dedi.
" Yok anne.Bugün kızlarlayım."külliyen yalan buydu işte.Anılla buluşacaktım.Annemden gözlerimi kaçırıp nike ayakkabılarımı giydim.Ve otobüs durağına yola koyuldum.Her gün bu duraktan okula giderdim.
Sokağı inceledim.Yine her Cuma pazara giden teyze, ve yine her Cuma namaza giden amcalar.
~~
Yarım saatten fazla durakta bekledim.Artık,canım sıkılmaya başlamıştı.Anıl'ı aradım.
" Alo?Anıl?"
"Efendim güzelim?"güzel söylemişti.Gülümsedim.
" Şey...Otobüs hâlâ gelmedi."
" Aşkım.Seni gelip alamam ki şimdi şirketteyim.Babam var."dedi fakat arkadan kadın sesine ait kıkırdamalar duyunca kaşlarım çatıldı.Neredeydi bu, ve neden benden saklıyordu?
" Anıl neredesin sen?"dedim sinirlenirken.
" Güzellik şirketteyim dedim ya.Ha kıkırdayan Yonca abla."deyince oh çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUDUM YUDUM İMAN
Romance"Dudaklarımı ne zaman bir tebessüm kaplasa,bilsinler ki o tebessümün kıyısında köşesinde Yusuf vardı. Ne zaman şarkı söylesem,bilsinler ki o şarkıda Yusuf'a dâir kelimeler vardı.Cümleler gizliydi... Saçlarımı tarasam mesela... Bilsinler ki,saç telle...