9.Bölüm~Etkileniyordum

300 21 21
                                    

Gözlerimi açtığımda farklı ve tek odalı bir evde olduğumu anladım ve dün gece film şeridi gibi gözümün önünden geçti.Demek O beni buraya getirmişti ben uyurken.Sağa döndüm ve o anda televizyon izleyen O'nu gördüm.
Benim uyandığımı henüz görmemişti ve koltukta yayılmış bir vaziyette -televizyona baktım- özet bir maçı izliyordu.Belki de dün izleyemediği maçtı..

Üstüme belime kadar gelen bir battaniye örtülmüştü,ve bu yüzden üşümüyordum.
Yakışıklı yüzünü inceledim.Çehresi o kadar güzeldi ki...
Bana doğru döneceğini anladığımda uyuyormuş gibi gözlerimi kapattım.
Bakışlarını yüzümde hissediyordum.

Ayak adımlarını duyduğumda,gözlerimi hiç kırpmamaya çalıştım.
Hemen yanımdaki sandalyeye oturdu,seslerden bu anlaşılıyordu.Bir dakika...İki dakika...Üç...
On dakikadır yalnızca bakıyordu.
Zorla duruyordum artık.İçimden,
Beş dakika daha bekleyeyim,dedim.
Bir anda yüzümde elini hissedince şaşkınlıktan az daha küçük dilimi yutacaktım.Hafifçe yanağımı okşadı,
"Ne kadar da güzelsin..." Az daha gözlerimi açıp şok olmuşcasına ona bakacaktım.Dişimi sıktım.
Bu cümle içimde kalkıp da fazlasıyla dans etme isteği uyandırmıştı.
Sonra aniden ayağa fırladığını anladım seslerden.

" Allah'ım..."diye üzgün sesiyle mırıldandı.
"Bir namaz kılsam iyi olacak."diye kendi kendine fısıldadıktan sonra, odayı terketti.

O gelmeyince gözlerim tekrar kapandı,uyumuyordum ama yorgunluktan gözlerimi açamıyordum.

Adım seslerini duyduğumda, sessizce durmaya devam ettim.

Gözlerimi hafif açtığımda,seccade serdiğini gördüm.
" Allahuekber..."deyip namazına başladı.
Her hareketini tek tek izledim,dudaklarının masumca kıpırdanışını,ondaki aşkın başka bir aşk olduğunu...
Fark ettim,o Allah'ına öylesine yönelmişti ki...
İçimdeki ağlama dürtüsünü bastırdım,ben...Ben çok çaresizdim,keşke küçükken öğrenseydim bu şartları...Dinin şartlarını...

Boş bir insan olduğumun bilincindeydim,kirliydim belki de...
Çok..
Namazını bitirmiş,ellerini semaya açmıştı.
Uyuduğumu sanıyor olmalıydı,ta ki benim duramayan gözyaşlarım yüzünden,burnumu çekişime kadar...
Hızla kafasını bana çevirdi,gözlerindeki merakın sebebini soruşturdum içten içe.

"İyi misin?Bir yerin mi ağrıyor?
Hastaneye gitmek ister misin?"

Ardı ardına sorduğu sorulara,iç çekerek,başımı iki yana salladım.
Ah,nasıl da güzel bir yüzü vardı.
Bakmaya doyamazdı insan...

" Sen..."dedim ağlarken.Kalbim burkulmuştu.Bu kadar iyi olması...Canımı yakıyordu,kendimi zaten o kadar ateşe atılası bir insan gibi hissediyordum ki...
"Çok iyi bir adamsın..." Hıçkırarak ağlıyordum artık.İki elimle yüzümü kapattım.O'nun iyiliğini dâhi haketmiyordum ben.
Ağlayan sesim odayı inletirken,Adsız Kahraman'ım sorar gözlerle yüzüme -ah pardon yanağımdaki bir noktaya- bakıyordu.
Elimi sersemce çektim yüzümden...
" Teşekkür ederim,iyi olmaya çalışıyoruz.Ama...Neden ağladın ki durduk yere? "

Hafif,neşeden yoksun,bezgin bir tebessüm gönderdim O'nun ultra etkileyici gözlerine.

"Çünkü...Çünkü ben senin iyiliğini hak edecek hiç bir şey yapmadım,Adsız Kahraman."

Durup,saçlarını karıştırdı.Ellerimin isteği üzerine,az daha o kokusu burnuma ulaşan,saçlarına dokanacaktım.

" Yusuf." İstemsizce bir,
"Ha?"döküldü aralık dudaklarımdan.
Yaptığımı fark ederek, utançla elimi ağzıma örttüm.
"İsmim...Yusuf.Hani o çok merak ettiğin..."

Yusuf...
Yusuf...
Yusuf...

" Hayırdır,bir çocuğun kulağına ismini mi okuyorsun?"

YUDUM YUDUM İMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin