İyi okumalar~
Jk: Sana bir konu hakkında kendimce net bir şekilde açıklamanı zamanı geldi.
Bakışlarımı halıdan çekip, gözlerine diktim. Neyi açıklıyacaktı? Umduğumu mu? Hiç şaşmam.
Ben: Evet?
Jk: Ş-şey...ben hayla ve hayla y/n'e aşığım. Hoşlantı değil, aşk.Her kelimeyi altan altan vurgu yapıyordu, ve dikleşti. Ben ise sadece ona bakıyordum, sanarım tek yapacağım bu olsa gerek.
Y/n'den:
Ben: Bıktııığğğım!Şuan tamı tamına, bir saatir kahin ile avm mağzasındaydık. Tanrım alışveriş yapmak bu kadar yorucumuymuş? Eğer bilsem alsa gelmezdim, onun yerine giderdim televizyondan saçma pembe dizileri açıp onları sorgulardım. Ciddiyim bütün dizilerin konusu hep aynı olmak zordu mı? Zengin kibirli bir oğlan ve fakir masum bir kız? Ahh cidden...
Kahin: Aaa y/n bak bu sende çok iyi durdu sanki. Ne dersin?
Kahin bir anda askılıktan uzun bir elbise alıp, benim üstüme tutmasıyla bir anda iriklendim.
Ben: Bilmiyoruuuum!
Kahin: O zaman denemeden göremeyiz tatlım. Hadi gir kabine dene üstüne, ben eminim bu elbise tam senlik!Diyerek kadınların bulundu bir kabin odasına girdik. Kadınlar ve erkek kabinleri ayrı bölgelerdeydi, bıkınlıkla girdim ve bir elbiseye birde kendime baktım. Hiç düşünmeden üstümdekileri çıkarttım -tabiki evde hemen hazırlanıp gelerek- ve siyah uzun elbiseyi üstüme geçirdim. Güzel duruyordu, hatta çok. Kabinden çıktım ve aynada kendimi baştan aşağ süzdüm, vay be!
Kahin: Y/n'cim eğer o elbise olmazsa bunları da denersin diye seç-tiiiiim.
'Seç-tiiiiim' kelemsini beni baştan aşağa süzerken uzatmıştı. Bir anda parmağıyla 'hele bi' dönsene' işareti yaptı, bende olduğum yerde döndüm ve şirin gülümsemi tıkınıp 'nasıl olmuşum' bakışları attım.
Kahin: Kızım sen...sen harika olmuşsun!
Ben: Teşekkürler~(Parti gününde göstereceğim)
Kahin: Partide 1 numara olucaksın!
Ben: Ne? Ne partisi?
Kahin: Kız artık partilerede gideceğiz. Şu sana bahsettiğim vampirlerin prensi Jimin varya.O ne alaka bilmiyorum ama, başımı olumlu anlamda salladım.
Kahin: İşte o bir parti düzenledi. Seni ve beni çağırdı.
Ben: Ve benim şimdi haberim oluyor? Neyse, keşke daha önce söyleseydin. Çünkü gelmiyorum.Kahin hemen ellerindekini bir kenara bırakıp koşarak yanıma geldi, bende o sıra kabine giricektim.
Kahin: Ya! Nedeeeeeen?~
Ben: İstemiyorum işte. Bu güne dek, hiç partiye falan gitmedim. Zaten sevmemde.Kahin her iki elini yalvarır biçimde kenetledi, alt üstü bir parti. Ben partileri pek sevmem, çok gürültülü olur.
Kahin: Ya Jimin ve diğerleri (bastırarak) özellikle seni çağırdı! Kırıcakmısın? Sadece 1 defa gidip gelelim, bir daha emin ol bir parti için yalvarmıyacağım sana.
Ben: Olmaz kahiiin. İsremiyorum işte.
Nj: N'oluyor?Namjoon oppa gelmişti. Evet benden yaşça büyük, oppa dememde hiç sakıncalık bulmamıştı. Biz kadın mağzasına gittiğimizde, oda biriyle telefonda konuşmaya gitmişti. Bayada uzun sürmüştü.
Kahin: Ahh namjoon. Y/n Jimin'nin düzenlediği, özellikle sizin partiye gelmiyeceğini söyledi.
Nj: Neden?Görende kahinin beni küçük bir çocuk misali şikayet ediyordu. Gözlerimi devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon Jungkook/Kurtalar ve Vampirler Diyarı
WerewolfGenç kız artık bıkmıştı karmaşık hayatından, yaşamından ve kendisinden...Geçmişindeki sırlar perdesi teker teker aralanıyordu, gizlilikler açağa vuruluyordu artık. Geleceğinde büyük karmaşık bekliyordu onu. "Bu yük...Fazla" dedi kendine bedeni her n...