Jeon Jungkook/Kurtalar ve Vampirler Diyarı

Jeon Jungkook

(Düzenlendi)

Güneşin yüzüme çarpmasıyla gözlerimi ovalaya ovalaya yataktan yavaş yavaş kalktım. Dün baya yorucu bir gündü, ödevdir, sevgilimle uğraşmaktır, alışveriştir odur budur derken son damlama geldim "Saat kaç ya?" Esneyerek telefonumu elime aldım. Yok artık ya! Ben nasıl 20 dakikada hazırlanırım ki!

Hemen yerimden fırladım ve günlük rutinlerimi hızlıca banyoda bitirdim. Okul kıyafetimi çabucak dolaptan alıp giydim ve saçımı açık bıraktım, sonra normalden daha hızlı makyajımıda yaparak. Hemen hızlıca aşağıya indim, ve baktım ki babamla abim kahvaltı yapıyorlardı. Babamın yanına giderek yanağına 'günaydın' öpücüğü bıraktım.

"Günaydan babacım" gülmesyerek bana baktı "Günyadın kızım" Olduğum yerde sofraya baktım maalesef bugün kahvaltım okulda olucak "Aa abiye yok mu?" Abime baktım ve kollarımı bir birine kavuşturdum "Yok" dudağını büzüp şirin bir yüz tıkınarak bana baktı "Alacağın olsun Y/N sana o kadar kardeş diye bağrıma bastım ama sen" Ama ya cidden... "Tamam ya getir yanağınıda öpeyim" dediğim an yerinden kalkıp aramızdaki masaya dikkat ederek yanağını uzattı ve bende öptüm. Sonra geri çekilip gülümseyerek tekrar yerine oturdu "Ee gel kızım kahvaltını yap sonrada okula seni mehmet bey bırakacak" üzgünce dudağımı büzdüm keşke burda yapsam ama cidden şuan saat kaç?! "Yok babacım ben hemen okula gidecem orada kahvaltımı yapıcağım" başını salladı "Tamam kızım sen bilirsin. Derslerini iyiyi dinle, ve dediğin gibi kahvaltını yap 'Unuttum' lafını kabul etmem ona göre!" Diyerek keskin bakışlar attı gülerek başımı salladım " Peki peki unutmam merak etme. O zaman görüşürüz" Diyerek koltuğun üstündeki çantamı alıp el salayıp evden çıktım. Dışarda arabada bekleyen mehmet amcaya gittim ve arabaya bindim, okula bir 2-3 dk sonra vardık. Kapının önüne baktığımda benim muhteşem dörtlüm ordaydı, bide ben beş olduk muhteşem beşli.  Onların yanına doğru koştum hemen
(Lisa, Hana, Jung suk, Luhan)

"Merhaba kankilerim!" Hana hemen bana doğru geldi "Kankişim benim!"

Diyerek sarıldı bana. Sonra lisa, Jung suk tam Luhana sarılıyordum ama "LUHAN! HEMEN ONDAN UZAK DUR!"

Sesin geldiği yöne baktığımda kaşları çatık ve öfkelimi öfkeli Jiminimi gördüm, hızlı adımlarla yanımıza geldi ve luhanla beni ayırdı "Bana bak Luhan tamam sevgilim ile arkadaş olabilirsin ama. Bir zahmet mesafeyi iyi tut!" Şaşkınlıkla jimine baktım. Cidden bu gereksiz kıskançlıkları yok mu. Luhan ellerini beline sabitleyip "Bizim Jimin yine her zamanki gibi kıskandı okey. bir daha yaklaşırsam ne olayım.! Ama şunuda unutma o benim kardeşim gibidir. Anla artık! Ona o gözle bakarmıyım ha?" Diyerek ciddi biçimde jimine baktı "Yalan söylüyor Jimin. Y/n'ye öyle aşık. Öyle bir aşık ki uwww...anlatamam!" Jung suk yine çenesini tutamayarak konuşmasına ne demeliyim asıl her olayın ucunda yine o var "Bana bak Jung suk alırım ayağımın altına demedi deme!" Luhan sinirle işaret parmağını kaldırıp konuştu "Okey birşey demedim. Sende birşey duymadın şşt" Onlar dışında bakışlarımı başka yerlere çektim "Tanrım sen bu çocuğu bana sınav diyemi yoladın ya!" Hemen lisa araya girip "Hem Jimin haketten sen kıskandımı y/n'yi. Eğer öyleyse y/n bu çocukla başın derte, sen şimdi bir çocuğa parmağanı uzatsan gözünü kapatıp açıyıncaya dek neler olur neler"

Diyerek dudaklarını bastıra bastıra güldü diyerleride aynıydı. Ne komik ama değil mi? Sanki kendileri hiiiç sevgili yapmamış kıskanıpta olay üstüne olay yaşatmadılar "Komik mi şimdi bu?" Diyerek tek kaşımı kaldırdım ve onlara baktım başlarını salladıklarında. Tek yapacağım boş bakışlar atmaktı "Jimin sende cidden çok abartıyorsun. Luhan benim arkadaşım dedikce sen niye böyle yapıyorsun ki?" Derin bir nefes alıp verdi ve bana baktı "Ama napayım bebeğim. Bir erkeğin sana küçük dokunuşu bile hiç hoşuma gitmiyor" Jung suk yine araya girerek "Ama ben erkek değil miyim? Y/n bana sarılmıştı, bana birşey demiyorsunda niye luhan?" Hepimiz jung suka baktık "Sana birşey demicem. Çünkü sana olan sinirimi sözel olarak değil başka türlü göstericem, sen merak etme" Jung suk yutkunup hana'nın ve lisa'nın iyice arakalarına sığındı "Tamam da kızlar sana dokunduğunda. Ben sana hiç 'Aaa Jimin şu kıza söyle sana dokunmasın' diyormuyum?" Diyerek kendime döndürdüm "Hayır, değil mi? Başka erkekler ne kadar ilgi çekmeye çalışsalarda. Ben sadece seni seviyorum bunu bil" Bıkınca baktı "Haklısın baya abartıyorum" Gülümseyerek ona baktım bana yaklaşmaya başladığı an etrafa biraz baktım "Bizimkiler nereye gitti?" Jimin hemen kendine gelip üstünü başını düzelti "Hı? A şey bilmem"