~10~

12 1 0
                                    



Multi => Gizem ve Defne



Keyifli okumalar...



Önümdeki kahvaltı tabağına boş boş bakıp çatalla ufak bir lokma attım ağzıma. Rüzgar şirkete gitmişti. Her ne kadar benimle kalmak için ısrar etse de şu sıra onu ne kadar az görürsem benim için o kadar iyiydi.

Rüzgar gittikten hemen sonra Defne gelmişti. Bugünün izin günü olduğunu söylemiş ve benimle kalmak istemişti. Reddetmemiştim. Çünkü birilerine ihtiyacım vardı.

"Annenlere söyledin mi?" Defne'nin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
Hayır söylememiştim. Aile bağlarım kuvvetli değildi. En son Burak'ın ölüm haberini aldığımda onlarla konuşmuştum ve hamile olduğumu söylemiştim. Ama onlar buraya gelmeye tenezzül bile etmemişlerdi. Sonrasında ise ne aramışlardı ne sormuşlardı. Ben doktor olup İstanbul'a geldiğimde iyice kopmuştuk birbirimizden.

"Hayır, söylemedim."

Defne hafifçe tebessüm edip masadaki elimi tuttu ve cesaret vermek istercesine sıktı.

"Söylemelisin. Bırak, yanında olmalarına izin ver."

Ağlamamak için yanağımın iç kısmını ısırıyordum.

"Öğrendiğim onca şeyden sonra mı? Baksana Rüzgar'ın babasına neler yapmış ikisi. Zaten umurlarında bile değilim."

Gözümden damlayan bir damla yaşı hemen elimin tersiyle sildim. Ardından peçeteyle ağzımı da silip masadan kalktım.

"Biraz daha ye Gizem. Hiçbir şey yemedin neredeyse."

Kafamı itiraz edercesine iki yana salladım ve ikili koltuğa ilerledim. Bağdaş kurup koltuğa oturduğumda telefonumun zil sesiyle irkildim. İleri uzanıp sehpadan telefonumu aldım ve kimin aradığına baktım.

Adnan Bey arıyor...

Muhtemelen Rüzgar söylemişti babasına. Vakit kaybetmeden telefonu açtım.

"Efendim Adnan amca?"

"Kızım, Rüzgar söyledi bugün. Ben...
Ne diyeceğimi bilemiyorum inan ki. Çok üzgünüm. Başın sağolsun."

"Söylenecek bir şey yok Adnan amca. Hepimiz çok üzgünüz. Sağol aradığın için."

Arkadan bir kadın sesi geldi. Muhtemelen Rüzgar'ın annesiydi.

"Kızım Reyhan da seninle konuşmak istiyor. Ona veriyorum telefonu."

İlk defa Rüzgar'ın annesiyle konuşacaktım.

"Gizem, güzel kızım. Nasılsın?"

Soru muydu bu şimdi?

"Bu durumda nasıl olunabilirse öyleyim işte."

Kadının iç çektiğini duydum.

"Kızım ben senin yanına gelmek istiyordum da bugün. Müsait misin?"

Bırak, senin yanında olmalarına izin ver...

Kendini kapatma dışarıya...

"Müsaitim Reyhan Teyze. Gelebilirsin."

"Tamam kuzum. Ben şimdi hazırlanıp çıkarım evden. Kendine dikkat et."

"Görüşmek üzere."

Diye cevaplayıp telefonu kapattım.

"Ne dediler?" Diye merakla sordu Defne.

"Rüzgar'ın annesi geliyor." diye kısaca cevapladım.

Bir Varmış Bir YokmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin