~2~

41 2 0
                                    

6 yıl geçmişti. Koskoca 6 yıl. Dile bile kolay değil. Şuan mezuniyet balosundaydım. Keplerimizi atmıştık çoktan. Şimdi de sevgilimle dans ediyordum. Burak... Kalbimde yeri büyüktü. Rüzgarın beni attığı o çukurdan Burak çıkarmıştı. Rüzgarı unutmamı sağlayan, 3 yıldır mutluluk sebebim olan adam...

Müziğin bitmesiyle yerlerimize geçtik. Zaten çok geçmeden de parti bitmişti. Üniversite için istanbula gelmiştim. Ailem İzmirdeydi. Burda bir ev tutmuştun. Tek başıma kalıyordum. Burağın arabasına bindiğimizde bana baktı ve
"İyi ki hayatımdasın gizem." dedi
Ona döndüm ve gülümsedim.
"Asıl sen iyi ki hayatımdasın burak. Sen olmasan toparlanamazdım ben. Beni hayata döndürdün. Bana aşkın sadece bir kez kapıyı çalmayacağının en büyük kanıtısın sen. Seni seviyorum."diye cevap verdim.

"Birtanem bugün bende kalsana. Hem korkuyordun bu aralar yalnız kalmaktan."
"Olur. Bana uyar." Dedim ve Burak'ın yanağına ufak bir öpücük kondurdum.

Uzun bir yolculuğun ardından Burak'ın evine gelmiştik. Montumu vestiyere astıktan sonra Burak'tan kıyafet istedim. Bu üzerimdeki elbiseyle rahat edemeyeceğim belliydi. Birlikte bana bir eşofman ve bir tişört verdi. Kıyafetler onun olduğu için baya bol gelmişti. Burak halime gülerken ben de gülmesini engellemeye çalışıyordum.

Sonunda gülmeyi kestiğinde gerçekten yorgun olduğumu hissettim. Koltuğa oturduk ve bir süre sessiz kaldık.
"Sonunda doktor olduk ha?" Sessizliği bozan taraf Burak olmuştu. Gülümseyerek,
"Evet, olduk" diye cevapladım onu.
"Gizem ben seni çok seviyorum. Hayatımdan hiç çıkma olur mu?"
Diyip beni kendine çekti ve sarıldı. Kollarımı beline dolarken, gerçekten bu adamın bana huzur verdiğini anladım. Sorusuna cevap verme gereği bile duymamıştım. Seviyordum onu. Hem de çok. Kimse bizi ayıramayacaktı. Ne o izin verirdi buna ne de ben.
"Film mi izlesek?" Diye bir fikir ortaya attım. O da korku filmi izlemek koşuluyla kabul etti. Salondaki L koltuğa yayıldık ve filmi izlemeye başladık. Eğlenceliydi. Sevmiştim filmi. Çoğu kişinin aksine korkmazdım bu tür filmlerden. Hatta karakterlerin aptallığına kahkaha attığım bile olurdu.

Filmin ortalarına geldiğimizde Burak sıkılmış olacaktı ki, oflayarak filmi durdurdu.
"Niye kapattın ya? Ne güzel izliyorduk." Diye sitem ettiğimde bana,
"Ben değil sen güzel güzel izliyordun."
Diye cevap verdi. Ardından devam etti.
"Ya insan korku filminde hiç mi korkmaz allah aşkına. Film boyunca kork da bana sarıl diye bekledim." Söylediklerine kahkaha attığımda
"Ne var şimdi bunda gülünecek?" Diye sordu.
"Aşkım benim sana sarılmam için filmden korkmama gerek yok ki." Diyip kollarımı beline doladım. O da bir eliyle kafamı göğsüne bastırdı ve saçlarıma bir öpücük kondurdu.

O anın verdiği huzur tarifsizdi. Uykumun geldiğini hissettiğimde gözlerimi kapattım.
"Bir tanem uyuyor musun?" Diye sordu Burak. Gözlerimi açıp onu cevapladım.
"Çok uykum var."
" Burda rahat uyuyamazsın ki. Odama git orda uyu."

Odasından içeriye girdiğimde bir kez daha tebessüm ettim. Her tarafta fotoğraflarımız vardı. Yatağa uzandım. Burak alnımdan öptü ve
"İyi geceler. Rüyanda beni gör olur mu? Diyip kapıya doğru ilerledi. Tam çıkacağı sırada
"Sen nereye?" Diye sordum.
"Ben salonda yatacağım. Sen rahat uyu."
"Aşkım saçmalama rahat edemezsin orda." Diyip yataktaki boşluğu gösterdim. "Burası ikimize de yeter."

Gülümseyip yanıma uzandı. Yüzü bana dönüktü. Bir süre birbirimize baktık. O sırada ben onun yüzünü incelemekle meşguldüm.
Çıkık elmacık kemikleri ve çukur yanakları çok hoştu. Dolgun dudakları güzel gözüküyor, dağınık ve dalgalı saçları ona ayrı bir hava katıyordu.

"Seni seviyorum." Diye fısıldadım. Sonra da kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Gözlerimi açtığımda burak yanımda yoktu. Odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Gördüğüm manzara beni gülümsetmişti. Burak mükemmel bir kahvaltı sofrası hazırlamış, ocağın başında omlet yapıyordu. Geldiğimi fark edince tavayı ocaktan aldı ve masaya koydu.
"Günaydın, umarım açsındır."
"Kurt gibi hem de." Diye cevapladığımda güldü. Masaya oturup kahvaltı etmeye başladık. Kahvaltı boyunca pek konuşmamıştık. Sessizliği bozan taraf o oldu.
"Bugün sana bir sürprizim var." Meraklanmıştım.
"E söylesene." Diye cevap verdim
"Söylersem sürpriz olmaz." Diyip burnumu sıktı ve çayından bir yudum daha aldı.

Bir Varmış Bir YokmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin