Önemli not: Yukarıya koydum şeyi ben dediğim vakitte dinlerseniz çok daha iyi olur. O zaman duyguyu daha iyi alırsınız diye düşünüyorum.
Aşkıhane'den sevgiler💕
✨
Serhat elindeki poşetlerin içinden hamburgerleri çıkartıp Alp'e vermişti. Kendisi ise yine aynı yerine oturup, öylece beklemeye başlamıştı. Alp ise hamburgerlerden birisini uzatıp "Bunu sen ye" demişti.
Serhat ise şaşkın bir bakışla bakmaya başlamıştı.
"Ama sana aldım ben."
"Ye işte."
"Ama-"
"Ye!"Alp biraz sert çıkışmış olabilirdi ama Serhat dediğini yapmak zorunda kalmıştı. Hamburgeri alıp isteği üzerine yemeğe başlamıştı. Öyle çokta dışarıdan yemekleri seven biri değildi Serhat, daha çok Azize teyzesinin yaptığı yemekleri severdi. Azize teyzesi evin hizmetçisiydi, ve yıllardırda yanlarındaydı. Serhat'ta annesinin yemeğinden daha çok Azize teyzesinin yemeklerine alışmıştı.
Serhat hamburgerini küçük lokmalarla yiyor ve ara ara Alp'e bakış atıyordu. Ne zaman ki onunla göz göze geldiğinde içinde bir şeylerin titrediğini hissediyordu. Bazı şeylerden belki de emindi ama yine kabul etmek istemiyordu.
Daha önce aşık olmamış olabilirdi ama bu hissettiklerinin aşk olduğunu biliyordu. Ne hoş ki bunu tam manasıyla kabul etmeyi reddediyordu. Ona aşık olmanın, ona yapılan bir kötülük olarak düşünüyordu.Benim gibi birinin senin sevmesi bile yanlıştır.
Serhat hamburgerini bitirdiğinde solgun bakışlarını Alp'in üzerinde tuttu. Alp ise hamburgerinden son lokmasını alıp Alp'e bakmaya başlamıştı. Aklından geçen şeyi acaba ona yaptırabilecek mi diye düşünüyordu. Kısa bir ara baştan aşağı süzdü onu, sanki düşündüğü ile alakası var gibi. Serhat, kendisini süzen gözler karşısında pek bir şey yapmıyor öylece duruyordu. Kısa bir ara yutkundu.
"Serhat" diye seslendi Alp, bir şey isteyeceği belli olan bir ses tonu ile. Şu an ona karşı kullandığı en nazik tondu belki de.
Serhat hemen "Efendim, bir şey mi istiyorsun?"
"Evet."
Alp hafiften sırıtmadan edemedi, annesi onu insan yap demişti değil mi?Onu insan yapacaktı, insan gibi hissettirecekti. Bu yüzden de ona "Bana şarkı söylemeni istiyorum. Şarkı dinliyorsun değil mi?" Demişti.
Serhat şaşkındı, kendisine her zamankinden nazik konuşuyordu, ayrıca kendisine şarkı söylemesini istemişti. Şaşkınlıkla açılmıştı gözleri.
"Ama ben şarkı söyleyemem."
Tıpkı masum bir bebek gibi söylemişti bunu, bir şey yapmak istemeyen bebek gibi."Şarkı dinlemiyor musun? Dinliyorsan söyleyebilirsin."
"Dinliyorum ama."
"Dediğimi yapmayacaksın öyle mi? Hani ne istersen yapacağım adlı başladığın o cümleler, hani kendimi sana adayacağımlar."
Serhat şaşkınlık içindeydi, onun sesini böyle nazik konuşarak hiç duymamıştı ki.
Hep bağırırken falan duymuştu değil mi?
"Tamam, söyleyeceğim. Yabancı olur mu?"
"Fark etmez. Ruh haline göre bir şarkı söyle gitsin."
Alp'in sesi yine eski haline dönüyordu.
Serhat hastane odasının koltuğunda oturuşunu biraz daha düzeltti, Alp yatağında oturur bir pozisyonda ona bakıyordu.!İşte o şeyi şimdi dinleyin, o sesin
Serhat'ın sesi olduğunu düşünün.!İşte şimdi çok kötü şeyler oluyordu, Alp kaskatı kesilerek dinlemişti onu. Garip duyguların içine girerek, belki de biraz sinirlenmişti.
"Sesin güzel." Dedi boğuk bir şekilde. Böyle olacağını düşünmemişti. Ondan şarkı söylemesini isteyecek, oda çirkin bir sesle saçma sapan bir şarkı söyleyecekti, belki kötü belki güzel diyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özür dilerim •bxb•
Novela Juvenil"Özür dilerim seni buna mahkum ettiğim için. Ve yine özür dilerim hem buna sebep olduğum için, hemde benim gibi biri sana aşık olduğu için..." ~Lgbt fiction yarışma adayı. ~ @chaudire