2.4

1.3K 106 146
                                    

İkimizde bir telaşla yataktan kendimizi attık. Rüzgar üstünü düzeltirken bende üzerimde ki elbiseyi değiştirip, değiştirmemek arasında gidip geliyordum.

"Ben mi açayım kapıyı, sen mi?"

"Ben açarım ama önce üstümü değiştireceğim. Sen, içeride beklesen olur mu?" derken bir yandan dolabımdan günlük kıyafet çıkarıyordum.

"Tamam," diyerek odadan çıktı ve kapıyı kapattı.

Rüzgar çıkar çıkmaz elbiseyi üzerimden kurtardım ve günlük kıyafetlerimi giydim bir telaş içerisinde. Daha sonra dağılan at kuyruğu saçımı açarak dağınık topuz yaptım ve odadan çıkarak koşar adımlarla kapıya ilerledim. Kapı dakikalardır ısrarla çalınıyordu.

Kapıyı açar açmaz karşımda telaş içerisinde Hale ablayı gördüğümde, "Hale abla?" dedim şaşkınlık içerisinde.

"Arya'cım, eğer uyandırdıysam çok özür dilerim. Ben, Rüzgar'a ulaşamıyorum ve dün geceden beri ortalıklarda yok. Acaba bir bilgin var mı diye gelmi-"

Hale ablanın sözü yarım kalmış ve gözleri arkamda dikilip, kafamın üzerinden kolunu kapının kenarına yaslayan Rüzgar'a çevrilmişti.

"Günaydın annecim, bu ne sürpriz?"

Rüzgar yüzünden utançla yanmaya başlayan yanaklarımı şişirerek ofladığımda, Hale ablanın bakışları ikimiz arasında mekik dokuyordu.

"Hale abla, içeri gelmek ister misin?" diyerek içeriye davet ettim ki, herşeyin göründüğü gibi olmadığını açıklayayım diye.

Hale abla Rüzgar'a hem şaşkınlık hem de kızgın gözlerle bakarken, gözlerini ondan çekti ve kafa sallayarak beni onayladığında, Rüzgar ile bir adım geriye çıktık. Hale abla içeri girip yolunu bildiği oturma odasına ilerlerken, peşinden yanlış bir şey yapan çocuklar gibi Rüzgar ile yan yana yürüyerek girdik oturma odasına.

"İçecek birşey ister misin, Hale abla?"

"Su alabilirim," derken koltuğa yerleşti ve Rüzgar da ben suyu getirmeye giderken annesinin karşısındaki tekli berjere yerleşti.

Mutfaktan bir bardak su getirerek Hale ablaya vermiş ve bende diğer tekli berjere yerleşmiştim. İçimde yanlış anlaşılma olacak korkusu ve endişesi ile dudaklarımı dişlerken, Hale ablanın suyunu bitirmesini bekledik.

Hale abla suyunu bitirmiş, bardağını sehpaya bırakmış ve yeniden kaçamak bakışları Rüzgar ile benim aramda dolanmaya başlamıştı. Daha sonra yalandan öksürerek beklenen soruyu sordu.

"Geceyi birlikte mi geçirdiniz?"

"Evet,"

"Hayır! Yani, evet." derken, her şeyi berbat etmiş ve elim ayağım birbirine girmişti.

Rüzgar, sesli bir nefes aldı ve benim yerime açıklama yaptı.

"Birlikte uyuduk evet ama aramızda başka birşey olmadı. Ayrıca Arya benim sevgilim yani olabilirdi ama olmadı," dediğinde tükmüğümün boğazıma kaçması ile öksürmeye başladım.

Öksürüklerimi dindirir dindirmez bu sefer ben açıklama yapmak üzere soluklandım.

"Yani evet, çıkıyoruz ama merak etmeyin öyle birşey olmadı olmazda. Ve dün ben-"

"Dün Arya evden tıkırtılar duyar gibi olduğu için korkmuş ve bu yüzden de beni aradı. Bende sana haber veremeden apar topar buraya geldim, özür dilerim anne."

Rüzgar'ın uydurduğu yalan ile göz göze gelince, minnet dolu bir tebessüm sundum ona. O da tebessümüme, tebessüm ile karşılık verirken Hale ablanın gülmeye başlaması ile ikimizin bakışları yeniden Hale ablaya döndü.

RÜZGARYA | Yarı Texting    •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin