Tıkılıp kaldığım bu hücreden kimse kurtaramaz artık beni. Konuşabileceğim tek bir kişi bile yok. Sanki nefes alırken biri boğazımı sıkıyormuş fakat ben yaşamaya diretiyormuşum gibi. Sorunlu kızlara verilen genel tepkiler gibi 'bu yaşlarda olur depresyon halleri' denildi bana da başta. Fakat keşke öyle kalsaydı. İç dünyam giderek karardı, günlerim soğuklaştı ve hislerim sessizleşti. Hayatımın durağanlığına bile alıştım. Her gün verilen 3 tas yemeğe, çekmecemde sakladığım ve giderek çoğalan sigara izmaritlerine, kafamın içindeki seslere.
Burası karanlık.
Burası soğuk.
Burası küflenmiş bir yer.
İşte burası, benim derin sessizliğim.