Luce devamlı odama geliyor, benimle ilgileniyor. Haftalardır onunla o kadar iyi anlaşmaya başladık ki kendimi daha az kesiyorum. Birlikte hergün birşeyler yapıyoruz. Bana kitap okuyor ve tabletinden film izliyoruz. Yemeklerimi düzenli yemeye başladım sayılır. Yine de akşamları odamda yalnızken jiletimi bulup koluma birkaç kesik atmadan duramıyorum. Luce bana iyi geliyor. Ona minnettarım fakat annesi şizofreniden öldü diye bana yardım etmek zorunda hissetmesi, içinden gelerek yaptığı anlamına gelmiyor.
Luce bir anda içeri girdi, yavaşça odanın kenarındaki masaya giderken "İnan bunları içimden geldiği için yapıyorum" dedi, masaya yemeği bırakıp hızlıca çıktı. Düşüncelerimi okuduğu konusunda çok ciddi şüphelerim vardı. Biraz şaşırıp birazda sebepsiz yere sinirlendim. Luce bazen beni şaşırtıyordu.