18.BÖLÜM"KARDELEN VE HERCAİ"

336 106 68
                                    

Karan telefonuna gelen konumla navigasyonu açıp gideceği yeri işaretleyerek arabasını sürmeye başladı.

Aradığı belgeleri o evde bulabileceğini düşünüyordu, 1 haftadır bakmadığı yer kalmamıştı o ev hariç.

İstediği belgeleri o evde de bulamazsa eğer gerçekten bu sefer emin olacaktı Savil'in suçsuz olduğuna, yapması gereken tek şey o eve gitmekti.

Aslında kendi imkanlarıyla da bulabilirdi ama eğer babasının peşine taktığı adam ansızın ortalıktan kaybolmamış olsaydı, ne kadar arasada o adamı da belgeler gibi bulamamıştı bu da daha çok şüphelenmesine sebep oluyordu, ortada bir oyun dönüyordu fakat Karan'ın bundan haberi yoktu.

Tek bir çaresi vardı genc adamın;  Savil'den şüphelenerek hareket etmeliydi.

1 haftadır Savil'in gidebileceği her yere bakmıştı hattâ Kuzey'e Savil'i takip ettirmişti, 1 hafta boyunca genc kızın yemesinden içmesine kadar her bilgiyi almıştı bunlarla da kalmayıp Murat'a Savil'i araştırtmıştı, şimdide Murat'ın konum atığı yere gidiyordu.

Belgeleri o evde de bulamazsa eğer bir sonraki durağı Savil değil, Amcası olurdu.

Bütün bunlar amcasının bir kandırmacasıydı Karan bunu elbet öğrenecekti öğrendiğinde ise kimse onu durduramazdı, fakat asıl mesele o kağıdın içindekilerdi olurda Karan olanları öğrenirse işte o zaman onlar için küçük kıyamet koyacaktı. Amcası da neler olabileceğini tahmin ediyordu bu nedenden dolayı saklamıştı o belgeleri, öyle bir yere saklamıştı ki Şeytanın aklına bile gelmezdi. Birkaç kâğıt parçası yüzünden ne Karan'ın ne de Savil'in hayatını mahvolmasına izin veremezdi.

Genc kız elinde tuttuğu anahtarla kapıyı açıp içeri geçti, 1 haftanın yorgunluğunu uyuyarak değil ancak bu eve gelirse unutabilirdi.

Üzerindeki güvenlik hırkasını çıkartıp kapının arkasındaki dolaba koydu ardından da kapıyı kapatıp eve tamamiyle giriş yaptı.

Bu ev ona mutluluk veriyordu, sevgi veriyordu fakat verdiği gibi alıyordu da. İçindeki özlem duygusu hiç bir zaman yok olmuyordu aksine her gün daha çok artıyordu.

Bu evin her köşesinde Emre'nin hatırası vardı, gülüşü vardı, hayalleri vardı bu evi Emre ile nişanlıyken döşemişlerdi. Emre'yi kaybettikten sonra fırsatını her bulduğunda soluğu bu evde alırdı.

Alvina ve Alp satması için ne kadar ısrar etselerde Savil inatla reddetmişti. Bu eve kıyamazdı Emre'sinden kalan son şeyi de kendi elleriyle yok etmeye hiç niyeti yoktu.

Buraya gelmede önce tek bir düşüncesi vardı;  eskisi gibi Emre'yle kaldığı odaya gidip onun yastığına sarılıp uyumaktı. Buğulanan gözlerini bir kaç defa kırpıp başını yukarı kaldırarak derin bir nefes aldı böylelikle akmak için bekleyen gözyaşını geri gönderdi.

Adımlarını yatak odasına doğru yönlendirdi,  uyumak istiyordu bunu da ancak bu evde, o odada, o yatakta yapabilirdi.

Odanın kapısını açtı daha sonrada ışıkları yatağa yöneldiğinde kanepede oturan kişiyle gözleri dehşetle açılmıştı. Karşısındaki adam hadini fazlasıyla asmıştı bunun da farkındaydı, tıpkı Karan gibi. Herzaman karşısına çıkmasından sıkılmıştı, bunların tesadüf olmasına imkan yoktu.

"Ne işin var burda?"

Karan yayvanca yayıldığı kanepeye daha çok yayılarak
"Kardelen ile Hercai'nin hikayesini bilir misin?"dedi.
Bunu neden dediğini oda bilmiyordu fakat bu eve geldiğinde gördüklerinden sonra aklında sadece bir hikaye canlanıyordu;
Kardelen ve hercai.

~BİR MUCİZE OLSUN~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin