11. Bölüm: Seni Seviyorum...

1.7K 68 6
                                    

"Kızım gecenin üçünde zorun ne de beni arıyorsun?" Telefonu açar açmaz Gökçen'e hakaret yağmuru yağdırmıştım.

"Alin...bu çok önemli bir şey ama."dedi.

"Ağzında geveleme o zaman Gökçencim."dedim sakince.

"Berkan beni öptü."dedi birden. Vay anasını!

"Berkan'a bak sen! Koçum benim be!"dedim gülerek.

"Kızım asıl sorun sence Berkan'ın öpmesi mi?" Yine ne oldu ya?

"Dinliyorum."dedim. Vallahi kaldıracak mecalim yoktu artık.

"Babam gördü." Hassiktir!

"Ee..."dedim devamını beklercesine.

"Eesi işte bir ton azar yedim. Sonra evlenmek istiyor musun onunla diye sordu. Bende evet dedim. O fakire kız filan vermem ben, bir de kızımın ırzına geçti dedi. Ben seviyorum Berkan'ı, o da beni seviyor dedim. Git şimdi gözüm görmesin, eğer o çocukla evlenirsen seni de onu da yakarım dedi." Off be.

"Kötü olmuş ya."dedim.

"Ben teselli için aramıştım ama içim-"sözünü kestim.

"Nerdesin sen şimdi?"

"Sahilde oturuyorum. Her zamanki yerdeyim."

"Geliyorum on dakikaya. Bekle beni."diyip telefonu kapattım. Yatak pijamalarımı hızla çıkartıp üzerime bir tişört altıma da bol bir kot pantolon geçirdim. Her zaman belime bağladığım gömleğimi bu sefer hava soğuktur diye üstüme giydim. Telefonumu aldım. Minay daha yatmamıştı.

"Minaycım benim az biraz işim var, çıkıyorum. Bir şey olursa ara, soran olursa sahildeyim."dedim.

"Gökçen Abla çok kötü mü?"diye sordu. Başımı salladım ve hızlıca çıktım. Neredeyse koşar adım sahile doğru gitmeye başladım.

"Gökçen!"diyip sımsıkı sarıldım. Sonra göz yaşlarını sildim.

"Ağlamak yok. Aradın mı diğerlerini?"diye sordum. Aramıştı...

"Fatih! Berkan'ı da al her zamanki yere gel. On dakikan var. Başladı."diyip telefonu kapattım.

"Beyin fırtınası yapıyoruz."dedim ayağa kalkıp.

"Beyin mi kaldı Kupa Kızı. Neyin fırtınasını yapacağız?" Berkan, Gökçen'e sarılırken bana laf sokmayı da unutmuyordu.

"Oğlum bir sakin olun. Şimdi baban sana sinirli değil Gökçen. Sana sadece kızıyor. Ama ondan önce başka bir sorunumuz var. Oğlum sen niye kızı ortalık yerde öpüyorsun!?"

"Benim dükkanın önünde duruyorduk. Gökçen içeri girdi. Bende dükkanı kapatmamıştım. Öyle olunca işte. Ama arka odadaydık." Tövbe Yarabbim.

"Arka oda filan girme istersen daha fazla."diye kısık sesli bir uyarıda bulundu.

"O zaman babam bizi görmedi?"dedi Gökçen. Ayağa kalkıp. Bu sefer ben oturdum.

"Biz ta dipteki odadaydık. Babam restorandaydı. Yani babam sadece yem attı. Ya da sadece sevgili olmamızdan dolayı 'ırzına geçti' dedi." Vay anasını.

"Eve bıraktın mı Gökçen'i?"diye sordum Berkan'a.

"Yani. İki sokak önce ayrıldık."dedi.

"Ama restoranın arka bahçesi o sokağa baktığı için gördü."diye atladı Gökçen.

"Olay şöyle o zaman. Baban sigara içmek için arka bahçeye dolandığında Berkan ve seni el ele gördü. Dediklerinize göre orada sadece el eleydiniz. Bu yüzden ırzına geçti diye bir cümle kurdu baban."diye durumu özetledim.

"Gökçen'den de babası böyle bir hareket beklemediği için biraz kırgın ve kırgınlığı Gökçen'i görünce sinire dönüştü ama sinirli değil. O yüzden biraz zamana bırakın. Elbet affeder. Atacak hâli yok. Zorla başka birine de vermez. Tamam o zaman. Zaman çözer bu işi."diyip göz kırptı Fatih. Haklıydı...

"Hadi herkes yatağına."dedim gülerek. "Biz biraz daha kalacağız."dedi Gökçen.

"Dikkatli olun!"diye uyardı Fatih.

"Ee Fırat ile nasıl gidiyor?"diye sordu Fatih.

"Güzel. Çok güzel. Sen ne yapmayı düşünüyorsun evlilik filan?"

"Bilmem...birini bulursam neden olmasın? Ama sanmıyorum ya."

"Bekar yaşanmaz. Annen seni mutlaka evlendirir."diyip güldüm.

O da güldü. "İyi geceler Kupa Kızı."dedi el sallayarak.

"İyi geceler Fatih."dedim ve binaya girdim. Hızlıca bizim kata çıktım. Ve sessizce eve girdim. Yani girene kadar öyle olduğunu düşünüyordum. Ama öyle olmadı. Yani şöyle ki, "Nerdesin kızım sen? Ödümüz koptu. Sana bir şey oldu sandık." Minay!!

"Minay'a söyledim çıkarken. Gökçen'in yanındaydım." dedim sakince.

"Minay bilmiyorum ben dedi." Sıçtım kızım senin ağzına.

Koşar adım odasında daha uyumadığını tahmin ettiğim Minay'ın odasına girdim. "Lan sen ne şerefsiz bir insansın!"diye içeri girdim. Oh canıma değsin. Sevgilisiyle konuşuyormuş.

"Ne diyorsun sen be? Kalksana üstümden gerizekalı."diye bağırdı.

"Ulan ben sana demedim mi Gökçen'in yanına sahile gidiyorum. Bizimkiler uyanırda beni sorarsa söyle diye." Elimdeki yastığı acımadan kafasına kafasına indirdim.
"Dedin."dedi utanmadan.

"Lan mal o zaman anneme niye bilmiyorum dedin?" Biraz düşündü.

"Ya abla tamam ya! Her şeyde benim üzerime gel zaten. Her şeyi ben yaparım zaten. Her şey benim suçum. Niye doğdum ki ben?" Ağlayarak banyoya girdi.

"Şuna bak be! Hem suçlu hem güçlü." Kapı çaldı ve kapıya doğru ilerledim.

"Gülay Abla?"dedim şaşırarak.

"Ayol sesiniz yukarı kadar geldi. Dedim heralde birinize bir şey oldu. İyi misiniz?"dedi annemde yanımıza gelmişti.

"Minay ile Alin bir anlaşmazlık yaşadı da. Seni de gece gece rahatsız ettik Gülaycım. Özür dileriz."dedi annem mahcup bir şekilde.

"Yok hayatım. Hiç önemli değil. Ben dediğim gibi birinize bir şey oldu sandım. Gerçekten çok korktum. Biliyorsun beni."dedi anneme kibarca.

"Bilmez miyim canım? Biz özür dileriz."dedi annem ben de odama geçtim. Onlar ayak üstü laklağına takıldı.
Telefonumun çaldığını daha yeni görüyordum.

7 cevapsız arama...
Fırat arıyor...

"Güzelliğim!"dedi neredeyse ağlayacak bir ses tonunda.

"Fırat çok özür dilerim. Duymadım ben. Gökçen ile beraberdik eve gelince de biraz Minay ile takıştık. Gerçekten çok özür dilerim." Tam anlamıyla mahvolmuştum. Ah, Alin ah!

"Tamam, tamam. Önemli değil. Ben sadece sen cevap vermeyince merak ettim o kadar. İyi geceler."dedi ve kapattı. Yüzüme kapattı.

"Seni kırmak istememiştim. Özür dilerim. Gerçekten duymadım. Yorgunsun uyuyorsundur dedim. Rahatsız etmek istemedim. Yoksa ben seni çoktan aramıştım. İyi geceler Şampiyon..."

Diye bir mesaj attım hemen. Çevrimiçi... Yazıyor...

"Bende seni kırmak istememiştim. Seni çok seviyorum Alin. Ve biliyorsun ki böyle şeyler olunca kendimi iyi hissetmiyorum. Hadi şimdi dinlen Güzelliğim. Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum."

Gözlerimi uykuya kapattım ve sadece bu ânı hayal ettim.

Şu sıralar kısa bölümler atıyorum. Bu yüzden hepinizden çok özür dilerim.
Şunu belirteyim ki hepinizi çok seviyorum ve bu kadar iyiye gitmemiz beni mutlu ediyor. Umarım sizler için güzel şeyler yapabiliyorumdur.
Hepinize iyi geceler Fırat Güzellikleri... Alin'in Şampiyonları...

Mahalle İşleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin